Sığ Düşünme Alışkanlığa Dönüşmesin

Yazar : S. Sinan ULUSOY
Konu : Yaşam

Bu yazıyı yazmama ilham veren şey dün akşam seyrettiğim – 84 yaşında olan ve halen aktif olarak çalışan Ruth Bader Ginsburg’un hayatını konu alan belgesel.

Günümüz insanı sahip olduğu ve sarmalandığı teknolojik araçların iş ve özel hayatına kattığı faydalar yanında hiç şüphesiz bu durumun getirdiği çok olumsuz bir etkiye de maruzlar. Yaptıkları işe olması gerektiği gibi odaklanamamak. Maalesef çoğu yeni nesil orta ve üst kademe yönetici derinlemesine düşünüp, analiz etmeyi zaman kaybı olarak kabul eder bir noktaya gelmiş durumda. Her şeyi hızlı yapmanın – gelen her e-postayı veya diğer iletişim mecralarından gelen farklı tür mesajları çabucak okuyup yanıtlamak zorunda olduğu anlayışı marifet sayılır hale geldi. 

 

Kolayına kaçarak detaylı bir şekilde düşünüp analiz etmeden üstüne üstlük gelen mesajın tam olarak özünü deşifre etmeden çalla kalem aklına geldiğin gibi yaz ve yolla kültürü iş ve özel yaşamlarımıza hakim olmaya başladı. 

 

Bu yaklaşımı müsadenizle “özensizlik”, “sığlık” ve “yüzeysellik” olarak adlandırmak istiyorum. İşin daha da kötüsü bu kopyala-yapıştırcı anlayışa sahip 40-50 yaş aralığında olan sözde üst düzey yöneticilerde gözlemliyor olmak gelecek adına beni ürkütüyor. Bu derinliksiz mantalitemi genç yönetici adaylarına rol model olacak ve gelişimlerine imkan tanıyacak.

Bu yazıyı yazmama ilham veren şey dün akşam seyrettiğim – 84 yaşında olan ve halen aktif olarak çalışan Ruth Bader Ginsburg’un hayatını konu alan belgesel. 

Bu belgesel bir kez daha güçlü şekilde anımsattı ki dünya tarihine farklı alanlarda ismini yazdıran başarılı kişilerin en önemli özelliği her türlü zorlu şartlar altında dahi hiçbir mazaret üretmeyip yaptıkları işe müthiş şekilde odaklanmaları. Halbuki günümüz insanının yani biz “fikir işçilerinin” dikkat, anlama, sorgulama ve analiz etme süreleri maalesef çok kısalmış durumda. 

 

Şurası kesin ki aldığımız eğitimin ve yaşadığımız tecrübelerin bizlere kattıkları ve birde içinde yetiştiğimiz çevre ve ailenin etkisiyle gelişen entelektüel kapasitemizin tamamından maksimum fayda ile yararlanıp birşeyler yapmak istiyorsak bunun tek yolu işimizi eskilerin deyişi ile yalapşap bir şekilde yapmamaktan geçiyor. Yapmamız gereken dikkatimizi yapacağımız işe sadece o işe vermek ve yüzde yüz konsantrasyon ile hareket etmek.

 

Kiminle konuşsanız başını kaşıyacak vakti yok.  İçinde bulunduğumuz çağda sürekli bilgisayarlar ve akıllı telefonlar üzerinden farklı kanallar aracılığıyla yapılan iletişimler maalesef hayatımızı kolaylaştırmanın yanında bir yandan da bizleri yüzeysel düşünme ve çalışmaya teşvik ediyor. Korkum bu giderek yüzeyleşen ve derinlikten yoksun anlayışın üzerimize yapışıp genel bir düşünüş, olayları ele alış şekli haline gelmesi.

 

Şurası gerçek ki durum buysa korkarım derinleşme ve kar topu etkisi yaratarak gelişim ciddi şekilde sekteye uğrayacak.

 

Y kuşağı veya Z kuşağı işte bu yeni kuşakların düşünüş ve davranış şekilleri böyle açıklamalarınıda oldukça sığ bulduğumu bilmenizi isterim. On yıl önce güncel olan ama bugün tamamıyla gündem dışı olan birçok trend mevcut. Keza bugün gündemimizde ve revaçta olan birşey büyük ihtimalle on yıl sonra tedavülden kalkmış olacak ve onun yerine başka bir başlık hayatımıza girecek. Bu nedenle her nesil çağının gerektirdiği yaratıcılığa sahip olmak zorunluluğuyla karşı karşıya. 

 

İşte bu nedenle güçlü şekilde haykırıyorum, çalışma ve yaşam kültürümüzü; geniş perspektifden analiz eden, özenli, derinlikli ve saygılı olmayı teşvik eden eylemler içinde olalım. Bırakınız yapsınlar bırakınız etsinler demeyelim. 

 

Karmaşık bileşenlerin her birini aynı anda düşünüp analiz edelim ve bunu yaparken yaptığımız ama sadece yaptığımız işe dikkat kesilelim. Gelişen teknolojiler eşliğinde birde bu becerilere sahip olmamız her yeni koşul altında yarışın içinde olma gücünü bize verecektir.

 

Hayatınızda yüzeysel olan her ne varsa çıkartıp atın. Derine inebilmek için sabırla, özenle, bıkmadan ve herkese saygılı biçimde çaba harcayın. Asla kolaya kaçmayın. Bunları yapmanız uzun vadede hep kazananlar liginde kalmanıza zemin yaratacaktır. 

 

Kalın sağlıcakla…