Hayvancılık ve Kırmızı Et Sektörüne Bakış

Konu : Hayvancılık

Alt üretim dallarıyla birlikte hayvancılık, gıda temininde olduğu kadar kırsal alanların ve biyolojik çeşitliliğin korunması ile kırsal kesimde hayat standartlarının yükseltilmesi açısından da son derece önemlidir.

Bozkurt Özserezli, Araştırma Proje ve İş Geliştirme Şubesi Müdürü 

Alt üretim dallarıyla birlikte hayvancılık, gıda temininde olduğu kadar kırsal alanların ve biyolojik çeşitliliğin korunması ile kırsal kesimde hayat standartlarının yükseltilmesi açısından da son derece önemlidir. Hayvancılık, üretici bakımından iktisadi politikalarda, tüketici yönünden ise artan nüfusun yeterli ve dengeli beslenmesinde önemli rol oynamaktadır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi arttıkça tarımsal üretimin kompozisyonlarında bitkisel üretimden hayvansal ağırlıklı üretime yöneldikleri, gelişmiş ülkelerde tarımsal ekonominin lokomotifinin hayvancılık olduğu görülmektedir. Bu eğilimin altında yatan sebep; hayvancılığın düşük maliyetli istihdam yaratması ve kalitesiz, insan beslenmesine uygun olmayan yem kaynaklarının kaliteli insan gıdasına dönüştürülmesi bakımından büyük önem arz eden, bu bağlamda birim yatırımda en yüksek katma değeri yaratan sektörlerden biri olarak kabul edilmesidir.

Ülkemizde son 15 yılda, hayvancılık konusunda çok büyük reformlar gerçekleşmiştir. Ancak bu reformlar, büyükbaş hayvancılık sorunlarını başta olmak üzere sektördeki birçok sorunu çözmeye yeterli olamamıştır. Ülkemizde artan kırmızı et talebi bu süreçte karşılanamamış, kısa vadeli politikalar istenilen sonuca ulaşamamıştır.  

Diğer bir taraftan, 2006 yılında yayınlanan 5488 sayılı Tarım Kanunu başta olmak üzere, hayvancılık konusunda birçok mevzuat çıkarılmıştır. Bu hususta, AB müktesebatının 2/3’nin ortak tarım politikası (OTP) mevzuatı ve OTP’nin de yaklaşık 2/3’ünün hayvancılık sektörü olduğu düşünüldüğünde; AB’ye uyum sürecinde en fazla çalışan ve çalışacak olan bakanlık, kuşkusuz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’dır. 

Yazının devamı