Tarım Bankacılığına Bir Bakış

Konu : Tarım

Tarımın finansmanında karşılaşılan başlıca riskler nelerdir?

Tarımın finansmanında karşılaşılan başlıca riskler nelerdir? Bu risklere karşın nasıl bir risk yönetimi uygulanmaktadır?

Öncelikle zaten hangi faaliyetin finanse edildiğinden bağımsız olarak bankaların karşı karşıya kaldıkları kaçınılmaz bazı riskler söz konusudur.  Bunlar BDDK tarafından, hatta BASEL komitesi tarafından bankalarca ölçülmesi, izlenmesi ve yönetim stratejilerinin baştan belirlenmesi gerektiği telkin edilen riskler olarak dört başlıkta ele alınmaktadır. Kredi riski, piyasa riski, likidite riski ve operasyonel riskten ibaret olan bu 4 başlık, bankanın kredi açtığı tüm ekonomik birimler için geçerlidir. Ancak konu tarımsal finansman olduğunda bunlara ek olarak tarım sektörünün kendine özgü dinamikleri riske bakış açısının da farklılaşmasını gerekli kılmaktadır. 

Zira üstü açık fabrika olarak anılan tarım sektörü canlı materyaller üretmektedir. Bu canlı materyallerin nihai ya da aramalı olarak kullanılabilecek düzeye gelmeleri içinse belli bir biyolojik sürenin geçmesi gerekmektedir. Üretim genellikle ne olacağı bilinmeyen doğa koşullarında gerçekleştirilmekte ve söz konusu biyolojik süre içerisinde canlıların herhangi bir olumsuzluk sonucu yaşayacakları sağlık sorunları, üretim değerlerinin büyük oranda değer kaybetmesine yol açmaktadır. Bu nedenle tarım sektörü diğer sektörlere kıyasla son derece yüksek risk ihtiva eden bir sektördür ve bu riskler tarımsal faaliyetlerin tarihi boyunca varlığını sürdürmüş olan doğal risklerdir.  İşte yukarıda ele aldığımız bu dört başlığa ek olarak, tarımsal finansman için bir de doğa riski ya da ekolojik risk diyebileceğimiz riski dikkate almak, bir de bu riski kompanse edecek enstrümanlar ve mekanizmalar geliştirmek gerekir.  

Gelişmiş ülkelerde tarımda risk yönetimi çerçevesinde uygulanan en etkin ve en modern risk transferi yöntemi, tarım sigortalarıdır. Dolayısıyla Türkiye’de de tarım sektörünün risklerine karşı sektöre özel, spesifik bir sigorta sistemi olarak tarım sigortalarının uygulanması son derece gerekli, tarım bankacılığı açısından ise neredeyse zorunlu hale gelmiştir. Zira DenizBank da dahil olmak üzere bir çok banka tarafından kredinin zorunlu bir teminatı/ön koşulu olarak aranmaktadır. Ancak bu konunun yalnızca tek bir boyutudur ve bizce de tek başına kesinlikle yeterli değildir. Asıl olan, ürün bazında sektörü yakından takip ederek sağlıklı bir risk dengesini tesis edecek plasman dağılımı yakalamak ve üreticilere son derece değişken olan ödeme güçlerine uygun bir tahsilat planı sunabilmektir. Kuşkusuz bu da sektörde uzmanlaşma ile ancak uzun vadede sağlanabilecektir.

Yazının devamı