Et İthalatı Yeniden Başlıyor

Hayvancılık bir ülkede yaşayan insanların kaliteli protein mineral madde ve yağ gereksinimlerinin karşılanmasında önemli bir uğraş alanı.

Hayvancılık bir ülkede yaşayan insanların kaliteli protein mineral madde ve yağ gereksinimlerinin karşılanmasında önemli bir uğraş alanı. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde tarımsal faaliyetlerin yaklaşık yüzde 70’ini hayvancılık oluşturuyor. 

Türkiye’de ise tablo bunun tam tersi. Tarım daha çok bitkisel üretim ağırlıklı yapılıyor. Gerçi son zamanlarda hayvancılığa verilen destekler grafiği bir nebze de olsa hayvancılık lehine değiştirdi.

Türkiye’deki et ve süt fiyatları birbiriyle ters orantılı olarak ilerliyor ya da geriliyor. Şu anda piyasada et fiyatı yüksek, fakat süt fiyatı düşük. 2008-2009 yıllarında olduğu gibi böyle durumlarda hayvanların kasaba gitmesi gündeme geliyor. 

Bu yıl tam da kasabın yolunu tutmuşlarken süte müdahale geldi ve litre fiyatı 80 kuruşlardan 1 liranın üzerine çıktı. Bu şekilde de inekler kesilmekten kurtuldu. 

Sütte fiyatların düşük olması arz fazlalığından, ette fiyatların yüksek olması ise talebin karşılanamamasından kaynaklanıyor. Fazlalık süt süttozuna işlenerek arz eritilirken, ette bu durum daha karmaşık.

Ette bunu çözmek için ülkedeki hayvan sayısının arttırılması gerekiyor. Bunun için yıllar önce yapılan yanlıştan dönülerek sütçü ancak et verimi düşük olan Holstein ırkı ineklerin, süt verimi Holstein kadar yüksek olmayan ancak et verimi daha yüksek olan ırlarla ikame edilmesi gerekiyor. 

Böylece hem süt miktarı talebin üzerine çıkmayarak, çiğ süt fiyatları dengelenecek hem de et talebi karşılanarak fiyatların yükselmesinin önüne geçilebilecek.  

Bunlar birkaç senelik yani daha uzun vadede yapılacak olan işler.  Kısa vadede sütçü ırkların etçi ırklarla tohumlanması yapılabilir ve yapılmaya başlandı da zaten. Örneğin Türkiye’de sütçü ırkların yarısı etçi ırklarla tohumlanarak et üretimi 100 bin tonun üzerinde arttırılabilir. Böylece et talebini karşılama yönünde önemli bir adım atılmış olur. Sütçü ırktan alacağınız et 230-240 kilo iken, bunların tohumlaması ile bu rakam 350 kiloya kadar çıkabiliyor. Zaten bu konudaki yasal mevzuat da aşıldı.

Bütün bunları yapmak varken, etteki sorunu aşmak için  ithalat yapmak gibi daha kolay bir yola gidiliyor. Geçenlerde Bakanlar Kurulunun, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünce kullanılmak üzere sığır eti İthalatında “Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Kararı” Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, ESK'ya taze veya soğutulmuş büyükbaş hayvan eti ithalatında sıfır gümrük vergisiyle bu sene sonuna kadar 15 bin ton kontenjan verildi. 

 Karar kapsamında yapılacak ithalat için Ekonomi Bakanlığınca düzenlenen lisans 31 Aralık 2016'ya kadar geçerli olacak.

Bu arada olan yetiştiriciye olacak.