TTIP; Devletler Anlaşıyor Halk Karşı Çıkıyor

Türkiye’de yaşayanlar uzun Kurban Bayramı nedeniyle deniz kenarlarında tatildeyken, Avrupa’daki emekçiler meydanlardaydı.

Türkiye’de yaşayanlar uzun Kurban Bayramı nedeniyle deniz kenarlarında tatildeyken,  Avrupa’daki emekçiler meydanlardaydı. Gerçi Türkiye çok sıcak bir yaz geçirdi. Temmuz’un ortasında yapılmaya çalışan ancak önlenen alçakça bir darbe girişimi nedeniyle insanlar geç tatile çıktılar ve esas yorgunluklarını kurban bayramında attılar. 

Avrupa’da ise emekçiler, AB-ABD arasında görüşmelerin devam ettiği Transatlantik Serbest Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ve AB-Kanada arasında görüşülen Kanada Serbest Ticaret Anlaşması (CETA)’na karşı ayaktaydılar. 

Avrupa’dakilerin tepkisini en çok çeken konu TTIP anlaşması ile ilgili maddelerin AB kamuoyundan gizlenmesi. Demek ki vatandaşlarının aleyhine öyle maddeler var ki, demokratik geçinen AB hükümetleri bunu kendi kamuoyundan saklıyorlar. 

Almanya Ekonomi Bakanlığı bir oda ayırarak anlaşma metnini sadece milletvekillerinin görmesine izin veriyor. Belgelerin resmini çekmek, kopyasını almak, içeriğini açıklamak yasak. 

Açıklayan milletvekilleri ise yüksek para ve hapis cezasıyla tehdit ediliyor. ABD ve AB yöneticilerinin bu şekilde sır gibi kamuoyundan sakladığı TTIP belgeleri, çevre örgütü Greenpeace tarafından ele geçirilerek kamuoyuna açıklandı. 

Yayınlanan belgelerde ABD, AB’ye tarım ürünlerine konulan gümrüklerin düşürülmesini, buna karşılık AB ülkelerinde üretilen otomobiller için gümrük vergilerini kaldırmayı öneriyor.

ABD’de daha kolay olmasına karşın, bitkilerin genlerinin değiştirilmesine AB özel durumlarda onay veriyor. ABD tarafından bunun kolaylaştırılması isteniyor.

AB ülkelerinde üzerinde en çok tartışma yürütülen konulardan biri Yatırımcı-Devlet Anlaşmazlıkları Çözümü (ISDS) adlı sistem üzerinde yoğunlaşıyor. Bu sistemle, yabancı şirketler veya yatırımcılar iş yaptıkları ülkelerin egemen devletleriyle eşit statüde kabul ediliyorlar ve ulusal mahkemeler dışında özel iş mahkemelerinde dava açabiliyorlar.  

Bu mahkemelerin özel statüsü, şeffaflıktan uzak, rüşvete açık geçmişleri nedeniyle devletlerine büyük zarar verdirecek kararlar almalarından endişe ediliyor.

Belgelerin yayınlanmasıyla birlikte ABD ile AB arasında TTIP üzerinde süren görüşmelerin daha da zorlaşacağı tahmin ediliyor. Bu da aslında Türkiye’nin işine geliyor. 

Şayet anlaşma olursa, Türkiye’den giden mallara gümrük vergisi uygulanacakken, bu durum ne AB ne de ABD için geçerli olacak.  

Bu nedenle uzun süredir Türkiye bu anlaşmaya dahil olmak istiyor. Bu olmayacaksa ABD ile yeni ikili anlaşmalar üzerinde duruyor. 

Aslında Türkiye’nin yeni alternatif pazarlar üzerinde durması daha sağlıklı görünüyor. Türkiye’nin konumu yeni alternatifler bulunacağını da gösteriyor. Asya ile Avrupa arasında Avrasya’nın ve de Orta Doğu’nun göbeğindeki bir ülkenin alternatifsiz kalması zaten beklenemez.