Priorat Şarapçılığı ve René Barbier

İspanya dünyanın en büyük baÄŸ alanına sahip ülkesi ve dünyanın üçüncü büyük ÅŸarap üreticisi. İspanya, ülke genelinde iklim çok çeÅŸitlilik gösterdiÄŸi için çok farklı stillerde ÅŸaraplar üretebilen bir ülke aynı zamanda. İspanya’nın doÄŸu ve güneyi Akdeniz’den, Kuzey ve Kuzeybatı’sı ise Atlantik Okyanusu ve Pireneler’den etkileniyor.

Galicia Bölgesi’nin hafif gövdeli, yüksek asiditeli beyazları, Penedes Bölgesi’nin geleneksel metotla üretilen köpüklü ÅŸarapları, meÅŸe fıçıda ve ÅŸiÅŸede olgunlaÅŸma sürelerine göre sınıflandırılan Rioja ÅŸarapları, Jerez Bölgesi’nin sek ve tatlı fortifiye ÅŸarapları ülkedeki teruar farklılıklarını ortaya koyan baÅŸlıca örnek... İspanya farklı damak tatlarına hitap edebilen, farklı stillerde ve her türlü bütçeye uygun alternatifler sunabilen bir ülke. Ülkede fiyat-kalite dengesi çok iyi ÅŸaraplar üretildiÄŸi gibi Vega Sicilia, Pingus ve L’Ermita gibi oldukça yüksek fiyatlara satılan ultra-premium ÅŸaraplar da üretiliyor.

Bu ÅŸarap cenneti ülkenin kendi içinde ayrı bir cenneti daha var, Priorat DOCa ya da Katalanların deyiÅŸiyle Priorat DOQ.  İspanya’nın apelasyon sistemine göre en yüksek sınıflandırma derecesi  olan DOCa statüsü, sadece Rioja ve Priorat bölgelerine verildi bugüne kadar. Priorat bu statüyü 2000 yılında kazandı. Priorat’ı İspanya’nın diÄŸer ÅŸarap bölgelerinden belki de dünyanın bütün ÅŸarap bölgelerinden ayıran en büyük özelliÄŸi, neredeyse yok olmak üzere olan bir bölgeden dünyanın en önemli ÅŸarap bölgelerinden biri haline geliÅŸ hikayesi. Beni çok etkileyen bu hikaye, kapitalist düzenin içinde baÅŸka bir yaÅŸam tarzının mümkün olabileceÄŸinin de en güzel kanıtlarından biri. Bu hikayenin baÅŸ aktörü, 68 kuÅŸağının ÅŸarap dünyasındaki en önemli temsilcisi olan René Barbier. Barbier, öncü bir idealist. Para kazanmak için gelmemiÅŸ Priorat’a. DoÄŸa ile içiçe yaÅŸayabilmek  ve mutlu olabilmekmiÅŸ amacı. O sadece sevdiÄŸi ÅŸeyi yapıp, istediÄŸi gibi yaÅŸamayı seçmiÅŸ. Barbier’nin küçük bir Katalan kasabası olan Gratallops’daki günlük hayatını izlediÄŸinizde, oturup kalktığı, selamlaÅŸtığı insanları gördüÄŸünüzde, baÄŸlarıyla, aÄŸaçlarıyla, köpekleriyle, tavÅŸanlarıyla iliÅŸkisini, onlara olan düÅŸkünlüÄŸünü gözlediÄŸinizde bir dönem bütün dünyayı yerinden oynatan güzel hayallerin dünya ölçeÄŸinde olmasa da küçük kasabaların sokak aralarında, bazı daÄŸların yamaçlarında gerçek bir hayata dönüÅŸtüÄŸünün mutlulukla tanıklığını da yapmış oluyorsunuz.

Priorat’ın ÅŸarap tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Bölgeye ilk baÄŸlar 12.yüzyılda Scala Dei Manastırı’nın rahipleri tarafından dikilmiÅŸ. Cartusian rahipleri Provence’dan getirdikleri Grenache (Garnacha) üzümleri ile kurmuÅŸlar ilk baÄŸları. Ancak Priorat’ı bugün ÅŸarap dünyasının en önemli bölgelerinden biri haline getiren ilk adımların  70’lerin sonunda René Barbier ile atılmaya baÅŸlandığı konusunda bugün herhangi bir tartışma yok. Åžarapçı bir aileden gelen Fransız asıllı René Barbier İspanya-Tarragona’da doÄŸmuÅŸ. Bordeaux, Bourgogne ve Limoux’da önoloji eÄŸitimi almış. Pomerol’da bir süre çalıştıktan sonra İspanya’ya dönerek kendisine daha sonraları Priorat’ta yol arkadaÅŸlığı yapan Alvaro Palacios’un babasına ait olan Rioja’daki Bodega Palacio Remondo’da çalışmaya baÅŸlamış. Bir süre sonra kendi doÄŸduÄŸu topraklara dönme arzusu ile ve Priorat’ın potansiyelini de görerek Gratallops’a gelerek orada ilk bağını almış 1979 yılında. Bir ÅŸarap komünü kurmaya karar vererek, yakın arkadaÅŸlarını da onunla beraber olmaları için ikna etmeye baÅŸlamış ardından. Carles Pastrana (Clos de L’Obac), Jose Luis Perez Verdu (Clos Martinet), Daphne Glorian’dan (Clos Erasmus) oluÅŸan bu ekibe daha sonra Alvaro Palacios (L’Ermita, Finca Dofi) da katılmış. Priorat’ın 5 silahÅŸörü ilk ÅŸaraplarını Clos Mogador’da birlikte yapmışlar. Ortak olarak üretilen ilk üç rekolte -1989,1990 ve 1991- beÅŸ ayrı etiket altında ÅŸiÅŸelenmiÅŸ. Daphne Glorian’ın ilk ÅŸarabı Robert Parker tarafından 100 üzerinden 100 olarak puanlanınca ve muhtemelen o dönem ABD televizyonlarında yayınlanan 60 Dakika programında vurgulanan "Fransız Paradoksu"nun kırmızı ÅŸarapları gündeme taşıyıcı etkisinin de rüzgarıyla Priorat ÅŸarabı özellikle Amerika’da birden tanınır olmuÅŸ. Tabii en genç ve en dışa dönük üye Alvaro Palacios’un ve deneyimli bir satışçı olan Daphne Glorian’ın da bu tanınırlıktaki etkisi yabana atılamaz. 

Priorat’ın 5 silahÅŸörü bölgeye geldiklerinde en genç baÄŸlar 40 yaşındaymış. Priorat ÅŸarapları kalitelerini, dik yamaçlardaki teras baÄŸlarda ve Llicorella adı verilen (schist) topraklarda yetiÅŸen hektar başına sadece 5-6 hektolitre ürün veren yaÅŸlı Garnatxa (Grenache) ve Carinyena (Carignan) üzümlerine borçlu. Yüksek alkollü, yüksek meyve konsantrasyonuna sahip, tam gövdeli bu ÅŸaraplar bir bölgenin en kıymetli hazinesinin yerel üzümler olduÄŸunun tek başına güçlü bir kanıtı. Halbuki zamanında Katalonya Tarım Dairesi bölge için Cabernet Sauvignon, Syrah ve Merlot dikilmesini önermiÅŸ. Çünkü o zamanlar bu iki üzüm okside çeÅŸitler olarak deÄŸerlendiriliyormuÅŸ. Åžimdi ise Priorat’ın en kıymetli ve en ünlü ÅŸarapları yüzde yüz Garnatxa ve Carinyena üzümlerinden yapılıyor.

René Barbier’e “BaÅŸarılı olacağınızı nereden biliyordunuz?” diye sorduÄŸumda “Bilmiyorduk. Sadece istediÄŸimiz hayatı yaşıyorduk.” diye cevap veriyor. Onu yakından tanımaya baÅŸladığınızda tabiata ne kadar aşık olduÄŸunu ve ne demek istediÄŸini daha iyi anlıyorsunuz. Pireneler’in eteklerindeki yaÅŸlı baÄŸların arasında uzun zamandır hasret kaldığım nesli tükenmeye yüz tutmuÅŸ bir gerçek insan profiliyle karşılaÅŸmak son derece mutluluk verici. René Barbier ile Clos Mogador’un yeÅŸil minibüsüne binip önce bir doÄŸal bitki laboratuarı gibi kullandıkları ardiyelerine  oradan  daÄŸların eteklerindeki  baÄŸlarına sonra da ÅŸaraphaneye gittik. 67 yaşındaki bu adam kendi elektriÄŸini üretiyor, suyunu kaynaktan elde ediyor. Evini kendi inÅŸa etmiÅŸ, 25 yaşındaki oÄŸlu Christian da genç yaşına raÄŸmen daÄŸlarda onun yanında ve babasının evinin yanına o da kendi evini yapmakta. René’nin iki numaralı oÄŸlu Christian Barbier’in  en öncelikli iÅŸi  baÄŸlar için bio-gübre ve kompostlar hazırlamak. Masalsı bir atmosferin içinde, baÄŸbozumunun son gününde 100 yaşındaki Carinyena baÄŸlarında olmak çok ayrı bir mutluluktu benim için.

Clos Mogador’un bütün felsefesi rejenerasyon ve biyodiversite üzerine kurulmuÅŸ. Kükürt ve Bordeaux Bulamacı dışında herhangi bir kimyasal kullanılmıyor. Organik ya da Biodinamik baÄŸcılık yapmak ya da sertifika almaya hiç ihtiyaç duymamışlar. René kendisi nasıl yaşıyorsa, çocuklarını nasıl büyüttüyse üzümlerine öyle bakmış, büyütmüÅŸ hep. Her sabah baÄŸlarını ziyaret ediyor, onların mutlu olup olmadıklarını kontrol ediyor. Sonra ÅŸaraphaneye geliyor. Priorat ÅŸaraplarının artan ününden sonra bölgeye doluÅŸan zamane uyanıklarından ise hiç hoÅŸlanmıyor.

Gratallops’un aÅŸağısında, arabayla 90 dakika ötede Batı uygarlığının en cezbedici kentlerinden biri uzanıyor. Onlar ise daÄŸlarda baÄŸların arasında, sessizliÄŸin ortasında hayatlarından son derece memnun gözüküyorlar.

René Barbier ve ailesinden ayrılırken aklımda, Ursula K.Le Guin’in Mülksüzler’deki müthiÅŸ satırları:
 
"...Vermediğiniz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir.
Devrimi satın alamazsınız.
Devrimi yapamazsınız.
Devrim olabilirsiniz ancak.
Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiçbir yerde deÄŸildir.”
Görseller:
Yazara aittir. 

YORUMLAR

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan apelasyon.com sorumlu tutulamaz.

KUTAN - 20.06.2017 01:03
Sevdiğinin işin olması ve buna kendini adamak... Dünyada cenneti yaşamak gibi...