Endüstriyel Tarımdan Çeşitlendirilmiş Agroekolojik Sistemlere Geçiş

Konu : Tarım

Tüketim alanında sağlıklı gıdaya ulaşmaya duyulan talep, üretim alanında değişimlere yol açmıştır.

Endüstriyel üretim ve tüketimin yarattığı olumsuzluklar günümüzde artık tartışılma durumunu bir nebze olsun aşmış, bu tarz üretim ve tüketim tarzının yarattığı ekolojik kaygılar, sağlıklı ve güvenilir gıda tüketim isteği, ekonomik girdi miktarlarını yüksek olması vs. konular daha görünür bir hale gelmiştir. Tüketim alanında sağlıklı gıdaya ulaşmaya duyulan talep, üretim alanında değişimlere yol açmıştır. Salt tüketimin etkisinden değil, aynı zamanda üreticilerin endüstriyel üretim tarzına ait kimyasal gübreleme, ilaçlama gibi ekonomik girdi maliyetlerini karşılayamaması da bu dönüşümün gerçekleşmesinde rol oynamıştır. Endüstriyel tarımın başarısızlığı daha belirgin bir hale gelirken, hâkim olduğu tarımsal hegemonyayı incelemekte fayda vardır.

 

2016 yılında IPES FOOD kapsamında (International Panel of Experts on Sustainable Food systems) (Uluslararası Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uzmanları Paneli) endüstriyel tarımın hegemonyasının oluşmasında rol oynayan faktörleri inceleyen uzmanlar tarafından bir panel grubu oluşturuldu ve panelin sonunda bir rapor yayınlandı. Bu yazıya değinmeden önce IPES FOOD hakkında bilgi vermekte yarar var. Uluslararası Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uzmanları Paneli (IPES-Food), aslında çok yeni, sadece 2015 yılında bu yana devam eden, dünya çapında gıda sistemlerinin nasıl yenilenebileceği üzerine gıda politikası tartışmaları yürüten, farklı disiplinlerden uzmanları bir araya getiren bir oluşum. Panel, bütünleşmiş gıda sistemleri aracılığıyla, sağlık, beslenme, kırsal geçim kaynaklı güvensizlik ve çevresel bozulma gibi konularla bağlantılı olarak güç dengesizliklerinin, siyasi kilitlenmelerin oluşturduğu sistem düzeyinde değişim için ortaya çıkan potansiyel unsurlara odaklanmaktadır. 

 

2016 yılında yayınlan rapor, endüstriyel tarımdan agroekolojik tarım sistemlerine geçiş başlığı altında yayınlanmıştır. Bu raporda endüstriyel tarımın hegemonyasını oluşturan kilit unsurlar incelenmiştir. Bunlar ucuz gıda beklentisi, ticari uyum, izlek bağımlılığı, başarının ölçüsü, kısa vadeli düşünme, farklılaşan düşünme ve dünyayı besleme söylemidir (Tablo.1).

 

Rapora göre endüstriyel tarımın tarihsel gelişim sürecinde devamlılığını sağlayan yukarıda sayılan kilit unsurlar birbirine bağlı bir bütünü meydana getirmektedir. Endüstriyel tarımın tarihsel süreçte gelişimi sürekli büyümeyi gerektiren bir yapıdadır. Bu büyüme, yüksek verim ve kâr oranına dayalı, az emek gücü kullanıp emek maliyetlerinin maksimize eden ancak iyi bir tarımsal mekanizasyon ile enerji (fosil yakıt vs.) maliyetlerini minimuma indiren, sürekli yatırım yapmayı gerektiren ve nihai olarak büyük ölçekli tarımı destekleyen bir yapıdadır. Tarımsal teşvikler, perakende ve gıda sektörü, tohum ve fikri mülkiyet yasaları, uluslararası ticaret anlaşmaları, kısacası tarımın üretimden tüketime bütün yapısı büyük ölçekli tarımı destekleyici bir yönde şekillenmiştir. Büyük ölçekli tarıma uyarlanmış, birbirine kenetlenmiş pazar ve siyasi teşviklerden oluşan böyle bir ağ, endüstriyel üretim şekillerine fiilen destek sağlamaktadır. 

Endüstriyel tarımın varlığını devam ettiren bu kilit unsurların kendi içinden değişimi, farklılaşan bir tarım sisteminin kurulması ile mümkündür. Raporda bu değişimin yapılmasına ait öneriler geliştirilmiştir (Tablo.2).

 

Kilit unsurların değişimi mevcut tarımsal ilişkilerin değişimine neden olacaktır. Kısa tedarik zincirleri ile alternatif perakende altyapısının kurulması, uluslararası ticaret anlaşmalarının ve ihracata yönelik oluşturulan tarım ve gıda politikalarının değişmesine neden olacaktır. Alternatif tarımsal yöntemler, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya herkesin ulaşabilmesini garanti eden bir söylem geliştirerek, endüstriyel tarımın meydana getirdiği sağlıksız ama ucuz gıdaya herkese ulaşım söylemi değişime uğrayacaktır. Endüstriyel tarıma alternatif üretim biçimlerinin yaygınlaşmasını sağlayan ön açıcı bilimsel araştırmaların yapılması ve bu araştırmaların tarımsal araştırma gündemine dahil edilmesi, alternatif seçeneklerin teorik altyapısını güçlendirecektir. Üretimin kurumsallaşmasını sağlayacak ilişkiler geliştirmek, kooperatiflerle, belediyelerle vb. kuruluşlarla gıda üretimi açısından anlaşmak, üretimin sürdürülebilirliği ve yaygınlaşması açısından önemlidir. Bununla beraber yine tarımsal ürünlerin alımının kamu kuruluşları ile yapılması güven oluşturacak, üreticinin ve tüketicinin alternatif seçeneklere yönelmesini sağlayacaktır. Tarımsal üretim ve tüketimin bu değişimi tarımsal süreçlere de yansıyacaktır. Alternatif üretime uygun tarımsal bilgi ve teknoloji değişim gösterecektir. Endüstriyel tarımın kilit unsurlarında meydana gelen bu değişimler, endüstriyel tarımın büyük ölçekli tarıma yönelik oluşan üretim ilişkilerinin ve üretim biçiminin egemenliğini dönüştürecek ve başka bir tarımsal sistemi mümkün kılacaktır.

 

KAYNAKÇA;