Dünya Hassas Kalpler İçin Yaşanılası Zor Bir Yer

 

Dünya, her geçen gün yaşaması daha zor bir yer halini alıyor. Ülkemiz ise gerçek bir 'survivor'. Ekonomik şartlar bir yana, sosyolojik açıdan da ciddi bir gerilim hattının üstündeyiz. Trafo patladı patlayacak. Ülkede hemen hemen her noktada kutuplaşmış haldeyiz. Kutuplaşılan her nokta, siyasi bir hal alıyor akabinde. Din, dinsizlik siyasal artık. İnananlar, kendi içinde kutuplaştığı gibi, inanmayanlarla bir savaş halinde neredeyse. Misal; çevre konusunda kutuplaştık. 'Her şey birkaç ağaç için başladı'cılarla, 'birkaç ağaç için mi  başladı'cıları  bir araya getirmek artık imkansız. Hayat pahalılığı, Kanal İstanbul, köprüler, sanat, mülteciler, iklim değişikliği, adalet, zeytin ağacı, madenler, futbol, Rusya Ukrayna savaşı, pandemi, yangınlar, seller... Akla gelebilecek her olayda kutuplaşıyoruz ve o olayı siyasi bir hale getirip, ya kahraman ya da vatan haini yaratıyoruz. Ve en kötüsü, en dehşeti ise  bu sebepten öldürüyor, işkence ediyor, hapsediyor, aç bırakıyor ve  düşmanlaştırıyoruz.

Filler tepişirken, çimenler eziliyor. Bizler öldüğümüzle kalırken, birileri saltanatına devam ediyor. ‘’Dünya hassas kalpler için yaşanılası zor bir yer’’ ülkemiz ise tam bir cehennem.

 

Eksik kalan, aslında biraz ayrıntılı değinmek istediğim son dönemin popüler kutuplaşma aktivitesi sokak hayvanları. Kedi köpek üzerinden bile kutuplaşabilen, birbirine zarar verip öldürebilen bir halkız biz. Tüm bu cümlelerin müsebbibi hiçbir zaman şu ülkeyi doğru düzgün yönetemeyen, yönetemeyecek olan siyasi iktidarlardır.

 

Sokak hayvanları ile ilgili onlarca yazı yazdım.Dernekler, hayvansever örgütler çok çalıştılar, çalışıyorlar. Artık bir sorun haline gelen bu durumun, insancıl bir şekilde çözülmesi için yüzlerce projeyi hükümetlere kabul ettirmek için çabaladık. Her defasında içinden cımbızlanan çözümlerle yetersiz kanunlar hazırlandı ve sorun çözülmedi, çözülemedi, büyüdü. Şu ülkede yaşayan aklı başında, hayvan seven ya da sevmeyen her vatandaş, şunun bilincinde olmalıdır ki var olan bu sorun, ne sokakta yaşayan bu canlıların, ne de bu  sorunla yaşamaya mahkum edilen insanların suçudur. Tek suçlu, bu sorunu çözmeyen, çözmek istemeyip sanki buradan da bir siyasi rant devşirmeye çalışan siyasilerdir. Son dönemlerde, sokaklarda yaşayan hayvanlara karşı tıpkı mültecilere yapılan kara propaganda tarzı saldırgan bir kampanya yürütülüyor. Sosyal medyada kurulan isimsiz hesaplarla, sokak hayvanlarına nefret kusuluyor. Zaten hazır kıta bekleyen, durumdan vazife çıkaranlar hayvanların itlaf edilmesi, zehirlenmesi gerektiğini belirten söylemlerde bulunuyor; bununla yetinmeyenler sokakta kedi köpek avına çıkıyor, sokak hayvanlarını  hedef gösteren uygulamalar üretip, köpeklerin kedilerin yerlerini belirten haritalarla bir kaç psikopatın önüne atıyor hayvanları.

 

Havrita.com bu uygulamalardan biri. Sedat Çağırgan adlı şahıs kendince saldırgan ilan ettiği ve kendi gibiler tarafından gelen ihbarları, bu haritada yayınlayarak çoğu zaman kendi halinde yaşayan köpekleri hedef haline getiriyor. Bu tip insanların yarattığı kaos ortamı sebebiyle, kimi zaman hedef o hayvanları koruyan, besleyen insanlar oluyor. Yakın zamanda sokağındaki hayvanları besleyen bir aile İzmir'de bu tip bir nefretin kurbanı oldu. Sokak ortasında bir caninin kurşunlarına hedef olan üç kişi hayatını kaybetti. Sokaktaki hayvanları  besleyen, koruyan onlarca hayvansever her gün ölüm tehditleri ile yaşıyor, şiddete uğruyor.

Sokak hayvanları sorunu hep küçümsendi. Çözümü çok basit bir sorun bu ve çözümü kolay bu sorun yüzünden onlarca insan, binlerce hayvan katledildi. Artık çok ciddi sosyolojik bir sorun haline geldi bu. İvedilikle insani bir çözüm üretilmez ise daha sıkıntılı olaylar yaşanacaktır. Sokaklar bu hayvanların yaşam alanı değildir. Sokaklarda yaşamaya zorlanan bu hayvanlar insanlar için de kim zaman ciddi bir tehdit olabiliyor. Sokaklarda çeteleşen köpekler sürü psikolojisi ile insanların ölümüne sebep olabiliyor. Neresinden tutsanız elimizde kalacak bu sorun için çözüm ise çok basit. 

Onlarca örgütün anlattığı gibi bir defada buradan tekrarlayalım;

Siyasiler ürkmesin; çok az bir maliyetle bunu başarmak mümkün. Bunca cana mal olan bu sorunu çözmemek, bu sorun üzerinden Insanların kutuplaşmasını izlemek, üstelik bir de siyasi rant beklemek vicdansızlıktır. Ahlaksızlıktır.

 

Ülke her anlamda cehennemi yaşıyor. Bu halkın artık cennete gitme vakti. Huzur içinde ölelim, bizden sonraki nesil huzur içinde yaşasın.