Üniversite Öğrencilerinde Beslenme Bilgisinin Önemi

Yazar : Göksu KAHRAMAN

Araştırmalara bakıldığında üniversite öğrencilerinin sağlıklı beslenmek ile ilgili bilgileri daha çok sosyal medya kanalları ile aldığını görmekteyiz.

Yazar: Göksu Kahraman
 
Üniversite öğrencileri beslenme problemleri ile karşılaşılabilecek en kritik gruptur.

Üniversite, üst düzey eğitim, öğretim veren ve bilimsel araştırmalar yapan bir kurum olması ile beraber öğrencilerin yaşlarının bir getirisi olarak sosyal, fiziksel ve psikolojik açıdan gelişme aşamalarının son durağıdır. Burada bireyler ergenlik döneminden çıkmış, artık yaşamın birçok alanından birikim elde ederek yetişkinlik dönemine adım atmak için hazırlanmaktadır. Bireyler ergenlik dönemin sonu ve yetişkinlik döneminin başını oluşturan bu dönemde, bilhassa içinde bulunduğu sosyal çevre ile etkileşimi neticesinde normalde sergilediklerinden farklı davranışlar sergileyebilir, bu zamana kadarki alışkanlıklarından farklı alışkanlıklar geliştirebilirler. 
 
Her açıdan sağlıklı bünyeye sahip bir yetişkin olabilmenin en önemli gereksinimlerinden biri beslenmedir. Doğum ile başlayan yaşamın devamlılığını sürdürebilmek için gerekli ve ölüm anına kadar devam ettirilen bir eylemdir. Bu sebeple beslenme hayattır ve karın doyurmaktan çok daha fazlasıdır.

Vücudu bir cihaza ya da araca benzetirim ben. Her ikisinin de çalışabilmesi ve verimli olabilmesi için bir enerji kaynağına ihtiyacı vardır. Tıpkı onlar gibi bizim de, düşünebilmemiz, hareket edebilmemiz en basit şekliyle sabah yataktan kalkıp gece yatağımıza geri dönene kadar günlük faaliyetlerimizi doğru bir şekilde yerine getirebilmemiz için bir enerjiye ihtiyacımız vardır. Arabanın yakıtı nasıl ki benzin, mazot gibi kaynaklar ise bizlerin de besinlerdir. Nasıl ki benzin ya da mazot gibi enerji kaynaklarının birbirlerine göre farklılıkları, üstünlükleri var ise besinlerin de buna benzer farklılıkları bulunmaktadır. Kimi yakıtlar aracın daha sessiz çalışmasını sağlıyor, kimi performansı arttırıyor, kimi daha ucuz ve kolay erişilebilir... İşte besinler de aynen böyle. Kimi daha çok enerji sağlıyor. Örneğin; yağların 1 gramı 9 kkal lik enerji sağlıyor. Ancak karbonhidratların 1 gramı 4 kkal. Kimi daha ucuz ve kolay erişilebilir. Örneğin; bir dilim ekmek ile aynı enerjiyi sağlayan etin fiyatı aynı değil. Fiyatları aynı olmadığı gibi etkileri de farklı. Kimi beyin gelişimine etki ederken kimisi kas gelişimine.
 
Tüm bu sebeplerden kaynaklı besinleri tüketirken çeşitliliği ve yeterli miktarlarda alınması çok önemlidir. “ YETERLİ VE DENGELİ BESLENME” nin temel mantığı budur esasında. 

Bu zamana kadar yapılan çalışmalar incelendiğinde beslenmenin bireylerin vücut fonksiyonlarını doğru biçimde yerine getirmesi gibi ihtiyaçlarının karşıladığını görüyoruz. Bunlar nelerdir? Kan dolaşımı, hareket etme, nefes alma, görme vb. Bunlarla beraber zihinsel ve bilişsel durumlarına olan etkisi de azımsanmayacak ölçüdedir. Yeterli, dengeli ve düzenli biçimde beslenerek vücut ihtiyaçlarının karşılandığı bir birey mevcut sağlık durumunu sürdürebilir, hastalıklardan korunabilir ya da hali hazırda oluşan bir hastalığının tedavisine destek olabilir. Hipokrat’ın bu sözü hiç unutulmamalı,“ Besinler ilacınız, ilacınız besinleriniz olsun”. 

Zihin edinilen bilgilerin depolandığı yeri ifade ederken bilinç ise bu bilgileri anlamlandırıp, kavrayarak nerede, ne zaman ve ne şekilde kullanacağımıza karar vermemizi sağlar. Üniversite yılları hem akademik hem de sosyal açıdan incelendiğinde her gün yeni bilgiler ile karşılaşılan ve bu bilgilerin depolanarak doğru zamanda, doğru şekilde kullanılmasına yönelik yetilerimizin geliştiği bir zaman dilimdir. Sağlıklı beslenmenin kalp, böbrek, mide gibi organların çalışmasına olan yararlı etkilerini kabul ettiğimiz gibi zihnin ve bilincin korunmasına, geliştirilmesine olan katkısına da şaşırmamak gerekir. İşte bu sebeple hayatlarını çizmeye çalışan birçok üniversite öğrencisinin derslerde anlatılan bilgileri kaydedebilmesi, kavrayabilmesi, iş hayatında nerelerde bu bilgileri kullanabileceğini analiz edebilmesi, yakın ilişkide olduğu sosyal çevresinden ki bu çevreye aile, arkadaş ve duygusal ilişkiler de dâhil olmak üzere edinimlerini yorumlayabilmesi ve doğru kararlar verebilmesi için sağlıklı beslenmesi gerekir. 

Sağlıklı beslenmek bir yaşam biçimidir. Ancak sağlıklı beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmek için öncelikle sağlıklı beslenme kavramı iyi bilinmelidir. Teknolojinin hızla geliştiği, bilgiye ulaşmanın daha kolay ancak yanlış ve ya eksik bilginin de daha bol olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Araştırmalara bakıldığında ise üniversite öğrencilerinin sağlıklı beslenmek ile ilgili bilgileri daha çok sosyal medya kanalları ile aldığını görmekteyiz. Buradan edinilen bilgilerin kaynağının iyi incelenmesi gerekmektedir. Doğru bilginin doğru kaynaklardan elde edilebileceği fikri her fırsatta öğrencilere hatırlatılmalıdır. Bu sebeple beslenme konusunda uzman bireylerin üniversitelerde sık sık eğitim vermesi, hem öğrencilerin okul ve sosyal hayatındaki verimliliklerinin arttırılması hem de bilgi eksiklerinin tamamlanması ile yanlış bilgilerinin yerini doğru bilgiler ile değiştirilmesi bakımından çok kıymetlidir. Sağlıklı beslenme bilgisi sağlıklı yeme davranışını olumlu yönde etkileyen önemli faktörlerden biridir.

Her konuda olduğu gibi yine bilgi ışıktır. Bilgilenmek o konu ile ilgili yapılması gerekenlerin yarısını yapmak demektir. Üniversite öğrencilerinin sağlıklı beslenme bilgi düzeyleri ve yeme davranış bozukluklarının (yetersiz beslenme, aşırı beslenme, beslenme konusunda kendini kısıtlama, duygusal beslenme, yemekler ile farklı bağ kurma vb.) ilişkisinin incelenmesi sonucunda birçoğunun beslenme bilgi düzeylerinin yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durum beslenme bilgisinin ne denli önemli olduğu düşüncesini destekler niteliktedir. Aynı zamanda bu eğitimlerin yalnızca sağlık bilimlerinde eğitim alan öğrencilere değil mühendislik, mimarlık, sosyal bilimler demeden her alanda eğitim alan öğrencilere verilmesi gerekmektedir. Örneğin; sağlık bölümlerinde okuyan öğrencilerin diğer bölümlerde okuyan öğrencilere göre temel beslenme bilgi seviyeleri daha yüksektir ve bu sebeple yeme davranış bozuklukları daha az görülmektedir. Aradaki bu farkın kapatılması ve sağlığın en temel taşlarından biri olan beslenmenin öğrencilerin hayatlarında daha sağlam yerlere yerleştirilmesi için gerekli faaliyetler düzenlenmelidir. Davranış değişikliği yaratmak için önce öğrencilere neden sağlıklı beslenmesi gerektiği anlatılarak düşünceleri değiştirilmelidir. Çünkü bireylerde düşünceleri değiştirmeden davranış değişikliği yaratmak oldukça zordur. Ancak sağlıklı nesiller yaratmak için ilk adım gençliğe atılmalıdır.

Mustafa Kemal ATATÜRK ne diyor ? “Gençliği yetiştiriniz
 
Görseller:
  1. Buro Happold