ASMANIN SU İHTİYACI VE BAĞCILIKTA SULAMA

Yazar : Konuk Yazar
Konu : Tarım

Asma topraktaki nem eksikliğine oldukça dayanıklı bir bitkidir.

Yazar: Akay ÜNAL
 

Asmanın Farklı Gelişme Safhalardaki Su İhtiyacı:

Asma topraktaki nem eksikliğine oldukça dayanıklı bir bitkidir. Ancak etkili kök derinliğindeki kullanılabilir su tutma kapasitesinin % 35-45’i tüketildikten sonra su stresine girmektedir. Bunun sonucunda sürgün gelişmesi, salkım ve salkımdaki çiçek sayısı ile tane irililiği olumsuz yönde etkilenmekte, verim ve kalite düşmektedir (Winkler ve ark. 1974).

Bağın sulamaya ihtiyaç olup olmadığına karar verebilmek için söz konusu yöreye ilişkin bağın su tüketimi ve yağış miktarlarına ihtiyaç vardır. Bağlarda yüksek verim elde edebilmek için iklim, toprak, çeşit ve kültürel işlemlere bağlı olarak büyüme mevsimi boyunca 300-1350 mm arasında suya ihtiyaç vardır. Diğer taraftan bağların yıllık su tüketiminin çeşitli faktörlere bağlı olarak 500-1200 mm arasında değiştiği, günlük su tüketiminin 6 mm olduğu belirtilmektedir (Doorenbos ve Kassam,1979).

Kök gelişmesinin sınırlanmadığı derin kumlu-tınlı topraklarda olgun asma kökleri 5 m ya da daha derinlere ulaşabilir. Ancak genellikle kökler 0.5-1.5 m derinlikte yoğunlaşmıştır. Normal olarak asma toprak neminin %100’ nü 1-2 m toprak derinliğinden almaktadır. 

Susuzluk stresi, asmayı gelişme dönemine bağlı olarak farklı şekillerde etkilemektedir. Asmanın su ihtiyacı fenolojik gelişme dönemine göre dört dönemde incelenebilir (McCarthy ve ark. 1992).

1. Sürme-Çiçeklenme Dönemi: Bu dönemde vejetatif gelişme oldukça hızlıdır. Ayrıca gelişmekte olan sürgünler üzerindeki salkım taslakları ve bunlar üzerindeki çiçek sayıları, gelişmenin ilerleyen safhalarında tane tutumu ve gelişmesini belirleyeceğinden, asmalar bu dönemde su stresine karşı son derece duyarlıdırlar. Kurak koşullar sürgünlerin kısa kalması ve az sayıda çiçeğin gelişmesine neden olmaktadır. Ilıman iklim kuşağında bu dönemde ilkbahar yağmurları yeterli olmaktadır.

2. Çiçeklenme-Ben Düşme Dönemi: Çiçeklenme ve tane tutumu içinde yer alan bu dönem, hızlı hücre bölünmesi ve genişlemesi nedeniyle, asmaların susuzluğa karşı duyarlı olduğu bir diğer dönemdir. Bu dönemdeki su stresi, tane tutma oranının düşük olmasına ve tanelerin küçük kalmasına neden olmaktadır. Winkler ve ark. 1974’ e göre, tanelerin hızlı büyüme dönemi başlangıcında yaşanan susuzluk, tanelerin normal iriliğini kazanamamasına yol açmaktadır. Daha sonra yapılan sulama bu durumun düzeltilmesinde etkili olmamaktadır. Ayrıca köklerde ilk yoğun dallanma ve gelişme bu dönemde olduğundan topraktaki nem eksikliği kök gelişimini de olumsuz etkilemektedir. Çiçeklenmeden sonra asmalarda vejetatif gelişme yeniden hızlanmakta ve sürgün gelişimi hızla tamamlanmaktadır. Diğer taraftan tane gelişimindeki durgunluk safhasına kadar olan dönemde yaşanan su stresi olgunlaşmayı da geciktirmektedir. Bu nedenle çiçeklenme sonrası dönemde sulama öncelikle önem taşımaktadır.

3. Ben Düşme- Hasat Dönemi: Asmalar tanelerin olgunlaşmakta olduğu bu dönemde, su stresine karşı daha dayanıklıdır. Ancak toprakta yarayışlı suyun yeterli düzeyde bulunması tane iriliği ve olgunlaşma için çok; tanenin bileşimi ve ürünün kalitesi içinse ürünün değerlendirme şekline göre değişen düzeyde önemlidir. Bu nedenle Avrupa’nın bazı ülkelerinde düşük verim göze alınarak, şaraplık kalitesi yüksek ürün elde edilmesine yönelik sulamadan yetiştiricilik sistemi benimsenmiştir. 

Olgunlaşma boyunca sulamanın etkisi, toprağın su tutma kapasitesine, asmanın kök derinliğine, iklime ve uygulanan sulama yönteminin elverişliliğine bağlıdır. Düşük su tutma kapasitesine sahip yüzlek topraklarda ve evaporasyonun şiddetli olduğu yörelerde, bu devredeki sulamalar önemlidir. Derin topraklarda ise kuvvetli ve derin bir kök sistemi oluştuğundan, sulama yapılmayan veya sulama olanaklarının sınırlı olduğu koşullarda bile yeterli verim ve kaliteye ulaşabilmektedir. 

4. Hasat Sonrası-Dinlenme Dönemi: Kuzey Yarıkürenin etkili sıcaklık toplamı yüksek ve sulama olanağına sahip bölgelerinde, çok erken-erkenci sofralık üzümler ile bazı şaraplık üzümler Haziran ortası veya Temmuz başında olgunlaştıkları halde; yapraklar en az üç ay daha omcalar üzerinde fotosentetik etkinliğini sürdürmektedir. Bu nedenle, hasattan sonraki dönemde sulamaya devam edilmesi, erkenci çeşitlerde önem kazanmaktadır. Hasat sonrasındaki susuzluk stresi nedeniyle, köklerin ikinci yoğun gelişme dönemi büyük ölçüde engellenmekte ve erken yaprak dökümleri meydana gelmektedir. Böylece, asmada karbonhidrat birikimi azalmaktadır. Yaz sonu, erken sonbahar ya da sonbahar döneminde olgunlaşan çeşitlerde ise hasattan sonraki sulamalar, depo karbonhidratların kullanılmasıyla yeni sürgün oluşumuna neden olabileceğinden uygun görülmemektedir. Yaprak dökümünden sonra asmalar, çok ekstrem sınırlara ulaşılmadıkça, kuraklıktan veya yüksek toprak neminden etkilenmemektedirler. Kış döneminde yaşanabilecek şiddetli kuraklıklar ise, ilkbahardaki sürgün gelişmesini olumsuz yönde etkilemekte, zayıf ve düzensiz bir sürgün gelişmesine neden olmaktadır. Bu yüzden, kış döneminde yeterli yağış olmayan yörelerde, kış sulaması ile kök bölgesindeki yarayışlı su kapasitesi takviye edilmelidir.

Yazının devamı