Tarımsal Sulama Amaçlı Alternatif Enerji Kullanımı ve Hibe Destek Programları

Konu : Tarım

Ülkemizde ve dünyada yaşanan nüfus artışı ile beraber tarımsal üretimde artış gerektiği herkes tarafından bilinmektedir.

Ülkemizde ve dünyada yaşanan nüfus artışı ile beraber tarımsal üretimde artış gerektiği herkes tarafından bilinmektedir. 

Ülkemiz özelinde bu durumu değerlendirecek olursak,  geçmişte çok verimli topraklar olan ovalara yapılan küçük yerleşimler şimdilerde geri dönüşü olmayan metropollere dönüşmüştür. Bornova çukuru buna verilebilecek en yakın örneklerden birisidir. 

Su havzalarının toplandığı verimli toprakların olduğu ovaların artık geri dönüşü yoksa da, dünyada yaşanan bilimsel ve teknik gelişmeler sayesinde, bir bitkinin yetişmesi için iklim, hava, ova, toprak gibi şartların esnetilmesine destek olmuştur. Bütün bunlar olmasa da olur, suni ortam yaratılabilir ancak su hala tarımın vazgeçilmezi olmaktan çıkamamıştır.

Ülkemizde ise çiftçilerimiz daha ucuz alanlardan toprak alarak iş makinaları ile toprağı işleyerek her türlü bitkiyi yetiştirmeye başlamıştır. Ürünü her koşulda üretmeyi başaran çiftçilerimiz veya çiftlik sahiplerimiz, ürünlerini yurt dışı veya yurt içi pazara çıkardığı vakit rekabetçi ortamda ezilip sahadan çekilme kararı almaktadır. 

Tüm çiftçi ve işletme sahiplerinin genelini tarım işletmecisi diye tanımlarsak, işletmelerin piyasada yerini alabilmesi için maliyetlerini düşürmesi gereklidir. 

Tarım işletme maliyeti 4 ana başlıkta toplanabilir;

  1. 1. Fide/tohum/fidan vs bedeli
  2. 2. Tarla kirası veya bedeli
  3. 3. Sulama Bedeli
  4. 4. İşletme bedeli

Bu bedellerden 1. Ve 4. Başlıkta toplanan giderler her yerde bir birine yakın giderlerdir. 

Ancak arazi bedeli ile sulama bedeli ters orantılı olarak değiştiğini biliyoruz. Örnek vermek gerekirse, ovada 1000 m2 lik arazi bedeli ortalama 20.000,00 TL iken, elektriğin olmadığı susuz tarım yapılan arazilerde 1000 m2 lik alana 1.000,00 TL bedel talep edilmektedir. Yani oran 20:1 olarak değişmektedir. Suyun ve elektriğin olduğu yerde sulama bedeli (zeytin için) 1.000,00 m2 arazi için yaklaşık 100,00 TL olurken aynı araziyi dağlık alanda sulamak istersek (dizel jeneratör çalıştırılıp kuyu suyu çekildiği varsayılırsa) yılda 3.000,00 TL gibi bir yakıt harcamanız gerekir. (haftada 2 defa olmak üzere yılda 30 hafta sulama yapıldığı ve de sulama başına saatte 3 lt yakıt tüketen bir jeneratörün her sulamada 4 saat çalıştığını düşünürsek 60x3x4x4,3=3.096,00 TL) . yani sulama maliyeti 1:30 olarak değişmektedir. 

İşte bu noktada maliyetlerin azaltılması için enerji olmayan yerlere enerji getirilmesi, kendi enerjini kendi üreten tesisler kurulması gerçeğini gören devletimiz de kırsal kalkınma teşvik programları kapsamında çiftçilerimize tip projeler için hibe destekleri vermektedir. 

Hibe destek programı 100.000,00 TL’lik projeye kadar destek verilmektedir. Tüzel kişiler için bu sınır 200.000,00 TL olmaktadır. (proje bedelinin %50’si hibe olarak verilmektedir.) 

Bir çiftçinin hibe destek programından yararlanabilmesi için tarla sahibi veya kiracısı olması ve de bunları belgelendirmesi gereklidir. Aynı zamanda su kuyusu olmalı, kuyunun potansiyelini belgelendirmelidir.  Diğer yandan bir adet sulama projesi hazırlamış olmalı, projede ne kadar su çekeceğini, ne kadarlık alanı bu sistemle sulayabileceğini belirtmelidir. Sulama için kullanılacak enerji sistemini de aynı şekilde projelendirmelidir. Proje ilgili tarım müdürlüklerinden onay aldıktan sonra projeyi yüklenen firmalar gerekli sistemin kurulumlarını gerçekleştirip testlerini yaptıktan sonra Tarım Bakanlığı’nın görevli kişileri sahaya gelip projeyi görüp onaylaması gereklidir. Her şey çalışır ve projeye uygun şekilde ise hibe desteği almaya hak kazanılmaktadır.

Genel olarak iyi hazırlanmış bir proje ve merdiven altı olmayan firmalar le yapılmış sistemler için hibe almak çok da zor olmamaktadır. Bu destek sayesinde alternatif enerji kurulum maliyetinin geri, kazanım süresi 2 yıla kadar düşmektedir. Yani sistemi kurduktan sonra yıl içinde sisteme yatırdığınız bedel kendisini amorti etmektedir.

 

Sulama sistemini Enerji ve Sulama kısmı olmak üzere iki başlık altında toplayabiliriz. 

Sulama kısmı arazi yapısına göre projelendirilmektedir.

Enerji kısmı ise; bölgenin coğrafi şartlarına ve sulama ihtiyacına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Enerji kısmının geri kazanım süresinin kısa olması için;

Bütün bunlara karar verdikten sonra tüm hesaplamalar yapılır ve optimum gereksinimler ortaya çıkar.

 

 

Su Pompaları;

Piyasada sulama için iki tip pompa önerilmektedir. DC pompa ve AC pompa.  Her ikisinin de kurulum maliyetleri bir birine yakın olmakla beraber DC pompalarda çok büyük alternatifler yoktur.  DC Pompaların en büyük avantajı invertör kullanımının devre dışı kalmasıdır.  Bu durum sistem bileşenleri sayısının azaltılması demektir.

 

Bu karşılık AC pompalarda seçenek çoktur ve bu pompaların çalışabilmesi için akü ve invertör gereksinimi vardır.

 

Son zamanlarda direk güneş paneli ile çalışan dc pompaların da denemeleri yapılmış ve başarı da sağlanmıştır. Bu pompaların en büyük avantajı akü gereksinimi olmamasıdır. 

Dezavantajı ise, güneşin zayıf olduğu sabah ve akşam saatlerindeki üretilen enerjisini kullanamamasıdır. 50 mt üzeri derin kuyularda dc pompa seçerken dikkatli olmak gereklidir.

Derin kuyularda kurulacak dc sistemler AC sistemlere göre daha maliyetli de olabilmektedir.

Alternatif Enerji Sistemleri Hakkında genel Bilgiler;

Daha fazla bilgi içinender.demir.cons@dekadigital.com.tr mail adresine yazabilirsiniz veya

 www.dekadigital.com.tr web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

 

Aşağıdaki fotoğraflar Deka Digital’in Karaburun’da yapmış olduğu projelerden alıntılardır.