Sürdürülebilir Yaşam için Sürdürülebilir Sulama

Yazar : Salih GÖKKÜR

Su yaşamın vazgeçilmezi, yaşam kaynağıdır. Biyolojik çeşitliliğin devamı için gereklidir.

Su yaşamın vazgeçilmezi, yaşam kaynağıdır. Biyolojik çeşitliliğin devamı için gereklidir. Sürdürülebilirlik devamlı kesintisiz olma anlamına gelmektedir. Sürdürülebilir bir gelecek için, mevcut su kaynakların verimliliği arttırılarak, doğal kaynakların daha doğru bir biçimde kullanımı yönünde çalışmalar yapılmalıdır.

 

Türkiye’nin 2014 yılında toplam su tüketimi 44 km3 olmuştur. Bu suyun %11’i sanayide, %15’i evsel kullanımda, %76’sı tarımsal alanda kullanılmıştır. Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında mevcut kullanılabilir potansiyeli olan 112 km³ su ve potansiyel sulu tarım alanlarının geliştirilerek kullanılması vardır. Bununla beraber sektörel su kullanımı hedefleri tarımda %64, sanayide %20 ve evsel kullanımda %16 olarak belirlenmiştir (Ekinci, 2015). Tarımsal sektöründe suyun bilinçli bir şekilde kullanılması, başta toprak ve su olmak üzere doğal kaynakların sürdürülebilirliğinde etkili olduğu gibi, gelecek nesillerin tarıma dayalı gereksinimlerinin ve gıda güvenliğinin sağlanmasında da önemli bir yere sahiptir. Tarımsal sulama ile beklenen optimum verim artışını sağlayabilmek için suyun toprağa en ekonomik ve tekniğine uygun bir şekilde verilmesi esastır. Bunu sağlamak içinde, sulama yapılacak arazinin toprak özellikleri, sulama suyunun miktarı ve kalitesi, topoğrafik durum, arazinin büyüklüğü ve şekli, bitki türü, iklim özellikleri, sulama giderleri bölgenin sosyal ve kültürel özellikleri dikkate alınarak sulama yönteminin seçilmesi gerekir (Aras, 2006; Can ve ark., 2015).

 

Sulama bitkilerin ihtiyacı olan suyun, yağışlarla karşılanmayan kısmının bitkiyle kavuşturulmasıdır. Kısıntılı sulama ise, bitkiye ihtiyacı olan su miktarının daha azının verilmesi olarak ifade edilebilir. Kısıntılı sulamayla, aynı miktarda suyla ürün çeşitliliğini ve böylece toplam verimi arttırarak, çiftçi gelirlerinin arttırılması sağlanabilir. Sürdürülebilir sulamada suyun tasarrufu büyük önem taşımaktadır. Bunun için tam sulama yapılan bazı yerlerde, su tasarrufuna hizmet eden kısıntılı sulama programları düzenlenebilir. Bu hususta dikkat edilmesi gereken, yapılacak çalışmalarda toprak ve su kaynaklarının korunmasının planlanma aşamasına dâhil edilmesidir. 

 

Sulamalar genellikle sürekli kısıntı veya planlı kısıntı olarak düzenlenir. Sürekli kısıntılı yaklaşımda; her sulamada sulama suyu miktar azaltılır, sulama aralıkları uzatılabilir ve bitki sırasının bir tarafı belirli aralıklarla sulanır. Planlı kısıntılı sulama ise; bitkiye bazı dönemlerde su vermemek koşulu ile sağlanmaktadır. Ancak bu tür uygulamalar bitkilerin susuzluğa en dayanıklı olduğu dönemlerde yapılır (Çakmak ve Gökalp, 2011; Bayramoğlu ve ark., 2013). Uygun bir kısıntılı sulama programı ile su tasarrufu sağlanmış olur ve dolayısıyla su masrafı, sulama işçiliği enerji masraflarından da tasarruf edilir. Tasarruf edilen su ile daha fazla bir alan sulanmış olur. Üretim ve daha fazla gelir elde edilir, milli gelirde daha fazla artış sağlanır. Drenaj sorunu ve masrafları azalır. Verilecek suyun topraktaki ekolojik bakımdan sorun yarattığı düşünüldüğünde su kısıtlamasıyla bu sorunlar en aza indirgenir. Kısıntılı sulama ile topraktaki su tarla kapasitesine her defasında yükselmediğinden yağış ile gelen sudan daha fazla yararlanılmış olur (Biber ve Kara, 2006; Bayramoğlu ve ark., 2013).

 

Tarımda mevcut su kullanımının değişmeden devam etmesi durumunda ülkemizde su kıtlığının bir su krizine dönüşme ihtimali yüksektir. Sulama yönetimi, tarımda sulama amaçlarını gerçekleştirmek için suyun kullanımını sağlayan bir organizasyon olarak tanımlanabilir. Sulama yönetiminde karşılaşılan sorunlar aşırı su kullanımı, sulama şebekelerinin eski olması, su kirliliği, su iletim ve dağıtımının açık sistemlerle yapılması, organizasyon ve yönetim sorunları olarak sıralanabilir. Bu amaçla; sulamada drenaj sularının yeniden kullanımı, sulamada atık suların kullanımı, yüzey su kaynaklarının suyun bol olduğu alanlardan kıt olduğu alanlara yönlendirilmesi, çiftçilerin su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama yöntemlerini uygulamalarının sağlanması gibi çalışmaları kapsayan politikalara önem verilmelidir (Çakmak ve ark., 2008). Suyun kendisi bir yaşam ortamıdır. Bu ortamın kirlenmesi yaşamı tehlikeye sokar (Curtis, 1986; Çukurçayır, 1997; Murray ve ark., 1996; Akın ve Akın, 2007).

 

 

Günümüzde sulanabilir alanlar sulanamayan alanlardan fazla olduğu için, çiftçilerimizin aşırı su kullanma eğilimleri, toprakta tuzlulaşma ve erozyonla taşınmasıyla toprağın verimini kaybetmesine, aşırı gübre kullanımının da etkisiyle yüzey ve yeraltı sularımızın kirlenmesine sebep olmaktadır. Çiftçinin ödeyeceği su ücretinin arazi miktarı ve ürüne göre belirlenmesi, gereğinden fazla su tüketmelerine neden olmaktadır. Suyun çiftçiye ölçülerek verilmesi, su kaynaklarımızın korunması konusunda fayda sağlayacaktır. Sulama ücretlerinin belirlenmesinde standardizasyon sağlanarak, aşırı su tüketiminin önüne geçilmelidir. Daha az su kullanılan sistemlerle, ilaç gübre gibi su kirliliğine neden olabilecek maddelerin derine sızmasının ve su kaynaklarının kirlenmesinin önüne geçilebilir.

 

Yüzey akış, açık sistemlerdeki su kayıpları, buharlaşma ve iletim kayıpları, su kaybına, arazinin ekim ya da dikim için iyi hazırlanamamasına sebep olmaktadır. Bunun için sulama altyapısının hızla iyileştirilerek modernizasyonu sağlanmalıdır. Modern sulama sistemleri yaygınlaşmasıyla, drenaj sistemleri daha kolay tesis edilebilir. Arazilerde drenaj sistemlerinin olması tuzluluk ve taban suyu yüksekliği sorunlarıyla mücadelede önemlidir. 

 

İklim değişimi ve etkileri konusunda sadece çiftçiler değil, toplumun tümü bilinçlendirilmelidir. Kuraklığın izlenmesi anlayışı yerine, iklim değişikliğinin incelenmesi yaklaşımına sahip olunmalıdır. Değişen iklimi, parametrelerini daha farklı bir açıyla inceleyerek, su yönetim stratejileri oluşturulmalıdır. İklim değişikliğine duyarlı yeni su yasası çıkarılarak, Center Pivot(merkezi hareketli) ve Linear(doğrusal hareketli) sistemlerin uygulanabileceği yeni üretim alanlarının kurulması gibi, yeni sulama teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalara, destek verilmelidir. Böylece su tasarrufu, işçilik maliyetlerinin ve girdilerin düşürülmesi gibi önemli avantajlar elde edebiliriz. Ülkemizde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı mevcuttur. Ancak sulamanın tüm sektörlerdeki stratejik önemi nedeniyle, Sulama Teknolojisi Bakanlığı kurulmalıdır. Kuraklığa dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi çalışmalarına önem verilmelidir.

 

Şüphesiz ki sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir sulama ile mümkündür. Arazi toplulaştırması çalışmaları, sulama oranını ve sulamayla verimi arttırarak, sürdürülebilir sulamaya olumlu bir biçimde hizmet etmektedir. Su kaynaklarının geliştirilmesi, etkin kullanılması ve korunmasıyla, atık suların sulamada kullanılmasıyla elde edilecek su tasarrufuyla, daha fazla gıda üretilecek ve istihdam sağlanacaktır. Drenaj sularının sulamada kullanımı ve yeni filtrasyon sistemleri kurulmalıdır. Arıtılmış atık sular süs bitkileri sektöründe kullanılabilir. Sulama suyunda daha fazla tasarruf sağlamak için, su hasadı yöntemlerini uygulamada pratikliğe hizmet edecek biçimde geliştirilmelidir. 

 

Kaynaklar:

  1. 1. Akın,M., Akın, G., 2007. Suyun önemi, Türkiye’de su potansiyeli, su havzaları ve su Kirliliği, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi,47, 2, 105-118.
  2. 2. Aras, İ. 2006. Damla Sulama Yöntemi, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 15(1-2). 49-60, 2006. 
  3. 3. Bayramoğlu E., Ertek A. ve Demirel Ö. 2013. Su Tasarrufu Amacıyla Peyzaj Mimarlığı Uygulamalarında Kısıntılı Sulama Yaklaşımı, İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Dergisi, ISSN: 1309-9876 E-ISSN: 1309-9884, 7(3):45-53.
  4. 4. Biber, Ç. ve Kara, T. 2006. Mısır bitkisinin bitki su tüketimi ve kısıtlı sulama uygulamaları, OMÜ Zir. Fak.Dergisi, 2006. 21(1):140-146.
  5. 5. Can, E., Serçe, E. ve Bingöl, O., 2015. "Güneş Enerjili Android Cihaz Kontrollü Sulama Sistemi", 3. Ulusal Sulama Sistemleri Sempozyumu, 15-16 Ekim 2015, Ankara.
  6. 6. Curtis, H. 1986. Biology. New York.Worth Publishers Inc. P.992.
  7. 7. Çakmak, B., Yıldırım, M. ve Aküzüm, T. 2008. Türkiye’de Tarımsal Sulama Yönetimi, Sorunlar ve Çözüm Önerileri. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası II. Su Politikaları Kongresi. Cilt I, s.215-224, Ankara.
  8. 8. Çakmak, B. ve Gökalp, Z. 2011. İklim Değişikliği ve Etkin Su Kullanımı, Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi, Vol. 4, No: 1, 87-95.
  9. 9. Çukurçayır, F., Geçer, C. ve Arabacı, H. 1997. Yaşam için en değerli kaynaklar, hava ve su, Meteoroloji Mühendisliği. TMM0B Meteoroloji Mühendisleri Odası Yayın Organı. Sayı 2: 24-32.
  10. 10. Ekinci, B. 2015. Su Kaynaklarının Verimli Kullanılmasına Yönelik Örnek Ülke Uygulamaları ve Ülkemizde Bu Çalışmaların Uygulanabilirliği, Uzmanlık Tezi, Powerpoint Sunumu, T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, 
  11. 11. Murray, R.K., Granner, D.K., Mayes, P.A., Rodwell, V.W. 1996. Harper’in Biyokimyası. (Çev: Dikmen, Nurten, Özgünen, Tuncay) 24. Baskı. İstanbul: Barış Kitabevi.