Bağlarda Görülen Ana Fungal Hastalıklar Ve Mücadelesi

Konu : Tarım

Tarih öncesi çağlardan beri yetiştirilen üzüm, Türk halk kültüründe beslenme ihtiyacını karşılayan önemli bir sağlık kaynağı olmasının yanı sıra sözlü kültür geleneği içerisinde ayrı bir yere sahiptir.

Tarih öncesi çağlardan beri yetiştirilen üzüm, Türk halk kültüründe beslenme ihtiyacını karşılayan önemli bir sağlık kaynağı olmasının yanı sıra sözlü kültür geleneği içerisinde ayrı bir yere sahiptir. Halk edebiyatında, türkü, bilmece, atasözü, deyim, masal ve efsanelere konu olan üzüm, folklorumuzda da evlat sahibi olma, evlenme ve düğün âdetleri, bâde içme, saçı geleneği, halk inanışları ve halk hekimliğinde hem şifa verici hem de sembolik değerleriyle kullanılmıştır.

Hayatımızın hemen hemen her aşamasında karşılaştığımız üzüme, Türk kültüründe mitolojik bir anlam verilmiştir. Üzüm, geçmişten günümüze kadar her safhada; güzelliğin, bereketin, aşkın ve sağlığın sembolü olarak yaşamaya devam etmektedir (Şenocak, 2007).

Mitolojik ve ekonomik önemi olan üzümü sağlıklı, kaliteli ve verimli yetiştirebilmek için bağda sorun olan hastalıklarla mücadele de Milattan Önce (M.Ö.)’ ye dayanmaktadır. M.Ö. 1000 yılında kükürdün insektisit ve fungisit özelliğinin keşfedilmesi ile insanlık pestisitlerle tanışmıştır (Ağar ve ark., 1991). 

Bağ alanlarında önemli kayıplara yol açan bağ hastalıklarını bağda ölükol (Phomopsis viticola), bağ mildiyösü (Plasmapora viticola) ve bağ küllemesi (Erysiphe necator) olarak sıralamak gerekmektedir. Bağ alanlarında zirai mücadele uygulamaları da hastalıkların fenolojisi ve asmanın biyolojisine uygun olarak yukarıdaki sıralamaya göre gerçekleşmektedir. İlk uygulamamız bağda ölükol hastalığının kışlık mücadelesi ile başlamakta ve hastalığın yazlık uygulamaları ile birlikte diğer hastalıklara karşı gerçekleştirilen uygulamalarla devam etmektedir.  

Yazının devamı