Dünyada Ve Türkiye’de Ham Tane Zeytin, Sofralık Zeytin Ve Zeytinyağı

Yazar : Kerem SAVRAN
Konu : Tarım

Zeytin; Anadolu coğrafyasında doğmuş ve binlerce yıldır Akdeniz havzasında tarımı geleneğe dönüşmüş bir bitkidir.

Zeytin; Anadolu coğrafyasında doğmuş ve binlerce yıldır Akdeniz havzasında tarımı geleneğe dönüşmüş bir bitkidir. 

Son yıllarda Dünyada sağlıklı yaşam ve beslenmeye artan ilgi ile birlikte sofralık zeytin ve zeytinyağı üretim ve tüketiminin önemi de artmaktadır. Türkiye’de sektörün çekim gücü sadece zeytin üretimine değil, işleme sanayisine ve ticaretine olan ilgiyi de artırmış; farklı sektörlerden zeytin ve zeytinyağı sektörüne ciddi sermaye aktarımları olmuştur. 

Türkiye coğrafi konumu, arazi yapısı, ekolojik yatkınlığı ve bitkinin anavatanı olması nedeniyle dünyanın en önemli zeytin üreticisi ülkeleri arasındadır. Dünya piyasalarında talebi artan ve arz fazlası olmayan zeytin üretimi için Türkiye'de de özellikle 2005 yılından bu yana önemli tarımsal destekler verilmektedir. Söz konusu destekler ve tarım dışı alanların zeytin tarımına açılması ile zeytin ağaç varlığında ciddi artışlar da ortaya çıkmıştır. Bu artış sonrasında doğal olarak tüm sektörde ürün artışı beklentisi oluşmuştur. Ancak 2005 yılından bu yana beklenen ürün miktarına bir türlü ulaşılamamış bu da sektörü zaman zaman zora sokmuştur.

Özellikle yapılan promosyon çalışmaları, TV ve sosyal medya da yaygın şekilde yer bulan sağlıklı yaşam ve zeytinyağının faydalarının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar, ürüne olan talebi büyük oranda arttırmıştır. Dünya çapında talep cephesindeki bu baskı fiyatların artmasına neden olmuştur. 

Kısa ve uzun vadeli çözüm yolları ile Türkiye zeytinciliği istenilen seviyeye ulaşabilir. Öncelikle desteklemelerin arttırılarak tarımsal aktivite özendirilmeli ve ürün artışı sağlanmalıdır. Bunun için sadece destekleme değil aynı zamanda çiftçilere, yerinde hastalık ve zararlılarla mücadele ile budama eğitimleri verilmelidir. Erken uyarı sistemi ile çiftçilerin aktive edilmesine yönelik çalışmalar arttırılmalıdır.

Ortakçılık ya da kiralama yolu ile arazisine bakamayan çiftçilerin arazilerinin değerlendirilmesi konusu özendirilmelidir. Ham tane zeytin de ciddi bir destekleme kapsamına alınarak ticarete konu olan ürün kayıt altına alınmalıdır.

Taklit ve tağşiş önlenmeli, markasız ve ambalajsız ürün satışı kontrol altına alınmalıdır. Lisanslı depoculuk ve desteklemeler ile üretici ile mamul ürünün ilişiği fabrikada kesilmesi destekleme sistemi kullanılarak özendirilmelidir.

Türkiye zeytin dikiliş alanı bakımından 5. sırada yer almaktadır. Özellikle 2005 yılından itibaren ağaç varlığındaki artış dünya çapında önemli bir üretim artışı beklentisine yol açmıştır.

Türkiye’de zeytin dikim alanları 1995’de 543 bin hektar düzeyinde iken, 2014 yılı itibariyle 938 bin hektara ulaşmıştır.

Türkiye’de 2000’li yılların başında 100 milyon adet altında olan zeytin ağaç varlığı 2015 yılı itibariyle 170 milyon seviyesine ulaşmıştır. Halen süren yayım ve destekleme çalışmalarının da etkisiyle bu sayı artmaya devam etmektedir.

Türkiye’de dekara zeytin verimi 1995-2002 yılları arasında 95 ile 325 kg/da arasında değişirken 2008 yılı sonrasında 180 ile 225 kg/da seviyesindedir. Bu durum periyodisite şiddetinin kırıldığını, 4 yıllık ortalama verimin ise bir miktar arttığını göstermektedir.

Gerek mevsimsel handikaplar, gerekse bazı hastalık ve zararlıların etkisi ile Türkiye tam manasıyla dolu bir zeytin sezonu geçirememiştir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı merkez ve taşra birimleri konuya ilişkin çalışmalara hız vermiştir. Bu kapsamda pek çok uygulama, eğitim ve destekleme programının yanı sıra AR-GE alt yapısı da yenilenmiştir.

Türkiye 2012/13 sezonunda gerçekleşen rekor ihracatıyla tüm Dünyada önemli bir ses getirmiştir. Önümüzdeki yıllar için de potansiyelinin büyüklüğünü de ortaya koymuştur. İstikrarlı bir ihracat yapısının oluşması için gerekli çalışmalar yapılmaktadır.

Dünyanın en önemli zeytinyağı ithalatçı ülkesi ABD’dir. Türkiye yüksek gümrük vergisi uygulayarak yerli üreticinin ithalattan gelebilecek damping kaygısını frenlemektedir. Bunun yanında konuşulması gereken bir diğer konu da, Dünyanın en önemli zeytinyağı üreticisi ülkelerinden ilk ikisi olan İspanya ve İtalya, aynı zamanda önemli birer zeytinyağı ithalatçısıdır. Dış ülkelerden aldıkları dökme zeytinyağını dahilde işleyerek çok önemli ihracat geliri elde etmektedirler.

Dünyanın en önemli zeytinyağı üreticisi ülkeleri arasında kişi başına tüketimler dikkate alındığında en az tüketim Türkiye’dedir. Yıllar içinde yapılan çalışmalar ve zincir marketlerin tüm coğrafyaya dağılması ile zeytinyağı tüm yerleşim birimlerine ulaştırılmış ve bir beslenme alışkanlığı oluşturulmuştur. Türkiye’de üretilen zeytinyağında bir arz fazlası sorunu olmadığı gibi ilerleyen yıllarda da böyle bir sorun olmayacağı tahmin edilmektedir.

İspanya zeytin borsasında işlem gören lampand zeytinyağı fiyatları 1996-1999 yılları arasında Türkiye fiyatlarının oldukça üzerinde bir seyir izleyerek 0.64-0.96 TL aralığında işlem görmüştür. 2003 yılına kadar dengeli seyreden fiyatlar, 2004 ve 2005 yıllarında İspanya’da 4.93-5.38 TL’ye yükselirken Türkiye’de ise 3.35-5.00 TL aralığında kalmıştır. 2011 yılına kadar olan süreçte fiyatlar yeniden dengelenmişse de 2012 yılında İspanya’daki fiyat 6.03 TL Türkiye’de ise 4.28 TL olarak belirlenmiştir. Türkiye’de 2015-2016 yıllarında fiyat 10.00 TL’ye kadar yükselirken İspanya’da 9.34 seviyesinde kalmıştır.

Türkiye’de borsada işlem gören zeytinyağı fiyatları 20 yıllık periyodda gözlemlendiğinde önemli değişikler göstermiştir. Özellikle 1996-1998 yılları arasında 0.20-0.34 Kuruş aralığında olan kilogram fiyatı 2000 yılında 1 TL, 2002 yılında ise 2.41 TL seviyesine ulaşmıştır. Bu seyir, üretimin az olduğu ve uluslararası pazarda stok noksanlığı olan 2006 yılında 5.16 TL’ye ulaşmış, fiyatlar 2013 yılına kadar çok büyük değişiklikler göstermemiştir. 2014 yılında 6.21 TL 2015 yılında ise 8.83 TL ile en üst seviyeye ulaşmıştır. Fiyatları “Tacir” ve “Üretici” açısından değerlendirdiğimizde zaman zaman dengeli olarak yukarda olan tacir fiyatları 2015 yılında üretici fiyatlarının gerisinde kalmıştır. TARİŞ alım fiyatları değerlendirilecek olursa, borsa ile benzer bir seyir izlediğini söylemek yanlış olmaz. 

Son 3 sezondaki fiyat artışı üretimde önemli bir değişim olmazken talep cephesindeki baskıdan kaynaklandığı şeklinde yorumlanabilir. Hem sektörün yaptığı tanıtım çalışmaları hem de yazılı ve görsel medyada yer alan haberler tüketici bazında ilgiyi arttırırken, ürünün ticareti ile uğraşan girişimci sayısında da önemli bir artış olmuş, alıcının çok ve istekli olduğu pazarda fiyatlar da yükselme eğilimi göstermiştir.

Türkiye uzun yıllardır sofralık zeytin üretimi açısından Dünyada 2. sıra yer almıştır. Ancak son yıllarda Mısır’ın bu üretim alanında yaptığı büyük hamle ile 3. Sıraya gerilemiştir. İspanya zeytinyağında olduğu gibi sofralık zeytin üretiminde de Dünyada zirvede yer almaktadır.

Dünyanın en önemli sofralık zeytin üreticisi ülkeleri üretimlerinin önemli bir bölümünü ihraç ederek önemli döviz girdileri sağlamaktadırlar. En önemli sofralık zeytin ihracatçıları arasında en dikkat çekeni ciddi bir üretim miktarı olmamasına rağmen pazarda önemli bir yeri olan Arjantin’dir. Türkiye’nin üretiminin büyük bölümün iç pazarda tüketirken, ihracat pazarları arasında ABD, Rusya, Romanya, Bulgaristan, Suudi Arabistan ve Almanya yer almaktadır.

Cezayir, Mısır ve Türkiye ürettikleri sofralık zeytinin büyük bir bölümünü kendi iç pazarlarında tüketmektedirler. Sofralık zeytinin en yoğun tüketildiği yerler genellikle Ortadoğu coğrafyasına yakın olan ülkelerdir.

THE WORLD AND IN TURKEY

GREEN OLİVE, TABLE OLIVE AND OLIVE OIL

Olive; born in Anatolia and the Mediterranean basin for thousands of years is a plant cultivation has become a tradition.

The importance of the olive and olive oil production and consumption in recent years with the growing interest in health and nutrition in the world is also increasing. shooting power sector in Turkey is not the only olive production, heightened interest in the processing industry and trade; There have been serious capital transfer to the olive and olive oil sector from different sectors.

The geographical location of Turkey, terrain is among the most important ecological predisposition and olive producing countries in the world because of the plant's homeland. increasing demand in the world market and excess supply from non-olive production in Turkey in 2005 are especially important since agricultural subsidies. a substantial increase in agricultural subsidies in question and the presence of olive trees in an area with the opening of the olive farming has emerged. This increase naturally in all sectors the product occurred after growth forecast. But somehow not reached the expected amount of product since 2005 which has put the sector when the time comes.

 

 

KAYNAKLAR

FAO, 2016. Food and Agriculture Organization of The United Natıons Statistics Division

Web: http://faostat3.fao.org/download/Q/QC/E Erişim Tarihi: 12.04.2016.

IOC, 2016. Inter National Olive Council, Survey & Assessment Division 

Web: http://www.internationaloliveoil.org/estaticos/view/130-survey-and-assessment-division Erişim Tarihi: 12.04.2016.

İTB, 2016. İzmir Ticaret Borsası Kayıtları, 2005 yılında “YTL” dönüşümü yapılmıştır.

Poolred, 2016. Poolred “El Sistema de Información de Precios en Origen” 

Web: http://www.poolred.com/Publico/GraficoEvolucion.aspx?tipo=2 Erişim Tarihi: 14.04.2016.

TARİŞ, 2016. Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Kayıtları.

TÜİK, 2016. Türkiye İstatistik Kurumu, Bitkisel Üretim İstatistikleri. 

Web: http://www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=1073 Erişim Tarihi: 12.04.2016.