Çöpsüz ya da Paketsiz Bir Hayat

Bu sabah bir makale okudum, tabii ki de Facebook’ta bir paylaşım sayesinde gördüğüm. Amerika’da yaşayan bir hanımefendi hayatının son 2 yılında sadece küçük bir kavanoz kadar çöp çıkarmış...

Bu sabah bir makale okudum, tabii ki de Facebook’ta bir paylaşım sayesinde gördüğüm. Amerika’da yaşayan bir hanımefendi hayatının son 2 yılında sadece küçük bir kavanoz kadar çöp çıkarmış... E, haliyle İlgi çekici! Aynı gün içersinde bir iş arkadaşımın Almanya’daki “paketsiz ürünler marketi”nin vitrinini tasarladığını bana anlatmasıyla bu konuya olan ilgim bir anda arttı ve konuyu birazcık araştırmak istedim. Takdir edersiniz ki plastik türevleri olmadan bir yaşam, yaşadığımız dünyada ne yazık ki artık oldukça ütopik geliyor kulağa ve zihinlerimize ama peki aslında o kadar da ütopik değil mi?

Öncelikle geleyim bahsettiğim hanımefendiye. Lauren Singer (25), NYU’da Çevre Bilimi okuduğu sırada merak salıyor çöpsüz bir hayat yaşamaya. İşte hanım kızımız da aşağıda. 

E çöpsüz bir yaşam marketten alışveriş yapmakla olmuyor haliyle. Bu sebeple önce kendi deterjanını, diş macununu üretmeye başlıyor. Bir de blog açıyor tecrübelerini paylaşmak için “Trash is for tossers” adında. Bu yeni yaşantısından bahsederken, çöpsüz yaşamın zorluğuna da değinmemek olmaz. Hali hazırdaki alışveriş alışkanlıklarımızla çöpsüz bir hayat sürdürmek mümkün değil tabii ki. Dünyada kurulmuş, on yıllardır devam etmekte ve hatta her gün hayatımızı daha da sarmakta olan düzen bunu yapamamamız için elinden geleni yapıyor zira. Başta çekilen zorluklar zamanla aşılabiliyor diyor. Artık alışverişe kendi kaplarıyla gidiyor, olabildiğince yerel ve açık (ama güvenilir) ürünler alıyor, giyecek alması gerektiğinde de 2.el dükkanlarını ziyaret ediyor. 

Zaman geliyor geçiyor ki hanımefendi yıllardır ürettiği temizlik malzemelerinden hayatını kazanmak (ve tabii bu arada çöpsüz/olabildiğince sağlıklı hayatı yaymak) için “The Simple Co.” isminde bir firma kuruyor, finansmanını Kickstarter’dan elde ediyor ($35,000). İlk ürünü 2015 yılında piyasaya sunulmuş. Her halde işleri fena gitmiyordur. 

 

Çöp çıkarmama meselesi tabii ki kolay değil. Dediğimiz gibi, hali hazırdaki alışveriş alışkanlıklarımızla çöpsüz bir hayat düşünmemiz olası değil. Tabii, herşeyi de kendimiz, evimiz şartlarında üretelim desek olacak birşey değil. Eee ne olacak peki? Kendimize bir plan çizmek zorundayız bir defa. Bir de tabii hanım kızımızınki gibi bize gerçekten kaliteli ürünleri, paketsiz olarak sunacak mekanları bulmamız lazım. Bu da aslında dünyada artan başka bir trend; yani paketsiz ürünler marketleri. Ama uyarmadan edemeyeceğim; bu dünyada bile aslında daha çok yaygınlaşmamış bir yönelim.

Fikir ilk olarak anladığımız kadarıyla 2006 senesinde Londra’da, Catherine Conway isimli girişimci tarafından ortaya atılıp, hayata geçiriliyor 2007’de “Unpackaged” ismiyle. Bu girişim ‘The Simple Co.’dan çok daha kapsamlı bir girişim aslında. Çünkü aynı tip 3-5 ürün değil, gıda ve temizlik ana başlıkları altında yüzlerce ürün bir araya geliyor bu markette. Müşteriler kendi kavanozları, torbaları, kaplarıyla gelmeye teşvik ediliyor ve diledikleri ürünü alıp, dükkandan ayrılabiliyorlar ve böylece çöp üretimleri de hiç olmuyor. 

 

5 sene boyunca gayet başarılı şekilde hayatta kalan bu dükkan, daha sonra daha büyük bir yere bir cafe ve bar takviyesiyle geçince işler tersine dönüyor ve 1 sene içerisinde kapanmak zorunda kalıyor. Kendi internet sitelerindeki son haber 2015 şubatında tekrar açılacakları ama hayatlarına ne şekilde devam ettikleri bira muamma. Yine de aktif bir twitter hesapları olduğunu belirtelim (@unpackaged).

Bu arada, sene 2014’te Berlin’de 2 hanım kızımız daha, Sara Wolf ve Milena Glimbovski, benzer bir girişimi dünyaya duyuruyorlar “Original Unverpackt” adıyla (yani ‘orijinal paketsiz’). Hatta benzer değil, aslında aynı tarz bir girişim.

 

Yine oldukça fazla çeşit ürün paketsiz olarak satılmakta bu markette de ve yine siz kendi torbanız, kendi kavanozunuzla bu markete gidip dilediğiniz kadar ürünü satın alabiliyorsunuz. Bu aynı zamanda gıda israfının da önüne geçmiş oluyor (iddiasındalar).

 

Resimde görüldüğü gibi bakliyat çeşitleri, makarna, meyve-sebze, temizlik malzemeleri, bir takım şurup ve içeceklerin de dahil toplamda 600 çeşit ürünü edinebiliyor müşteriler. Anlaşılan bu dükkan ya da market halen hayatını tek mağaza olarak sürdürmekte. 

Tabii alışkanlıklardan vazgeçmek zor. Bir de internetten alışverişin, genel alışverişimizde artan oranı da bu eğilime dost değil. Sonuçta internetten hiçbir şeyi kendi torbamız, kutumuz, kavanozumuz içinde alma imkanımız yok. Yani bu eğilim bir yandan da yerel üreticiyi ya da ürün sağlayacısını destekler nitelikte ki bu da son yılların yönelimlerinden biri tüm dünyada. ‘Eat local (yerel ye)’, ‘buy local (yerel satın al)’ gibi söylemlerle artan bu yerel üreticiyi destekleme eğilimi de aslında bu yazının konusunu oluşturan yönelimleri destekliyor bir yandan.

Bunca yıl aslında mantıklı gibi görülen bu eğilimin yaygınlaşamaması acaba çöpsüz yaşam ya da paketsiz alışveriş eğilimi yanlış yerlerde mi doğdu sorusunu getiriyor akla. Acaba zaten pazarlar, bakliyatçılar, bakkallar gibi gıda, temizlik ürünleri ve daha birçok malzemeyi açık almaya alışık olan bizim gibi toplumlarda böyle bir eğilim çok daha kolay benimsenip yaygınlaşabilir mi? Pazar arabası kavramı kaç ‘gelişmiş’ toplumda var acaba? Ya da acaba ‘gelişmişlik’ kavramını çok mu yanlış anladı batı toplum bunca sene? Bunlar kolaylıkla cevap verebileceğimiz sorular değil tabii ki de ama belki de zaten kanımızda olan pazar kültürünü, kalite kontrol açısından bir (ya da birden çok) çatı altında toplayan bir girişim bir toplumu, alışkanlığından vazgeçirmeden çok daha temiz, çok daha çöpsüz, çok daha yereline sahip çıkan bir topluluğa dönüştürebilir ve tüm dünyaya örnek bir iş/çevrecilik modeli doğurabilir.

Ne dersiniz? Belki de bir yerlerden başlamak mümkündür. Dilerseniz, “Ben çöpsüz yaşamayı deneyeceğim ya” diyenler için Görkem Gömeç’in Yeşilist’teki “Sıfır atığa ulaşmak için 4 ana eşya ile başlangıç çantanız” makalesi gelsin. Ben şahsen bugünden itibaren deniyorum!

Kaynaklar:

  1. 1. http://notrashproject.com/
  2. 2. http://www.trashisfortossers.com/p/about.html
  3. 3. http://www.beunpackaged.com/
  4. 4. http://www.bustle.com/articles/26368-berlins-original-unpacked-supermarket-is-packaging-free-and-greener-than-green
  5. 5. http://www.xoxothemag.net/post/5150/paketsizalisveris
  6. 6. http://www.dailymail.co.uk/femail/article-2850836/Meet-New-Yorker-gone-TWO-YEARS-without-producing-trash.html
  7. 7. http://thesimplyco.com/
  8. 8. http://original-unverpackt.de/
  9. 9. http://www.dailymail.co.uk/news/article-2764989/Germany-says-auf-Wiedersehen-packaging-store-bring-bags-boxes.html
  10. 10. http://www.yesilist.com/sifir-atiga-ulasmak-icin-4-ana-esya-ile-baslangic-cantaniz/

 

Görseller:

  1. 1. http://bit.ly/2b7O9Le
  2. 2. http://bit.ly/2bhxKH2
  3. 3. http://bit.ly/2baP1Os
  4. 4. http://bit.ly/2baP1Os
  5. 5. http://bit.ly/2bhxKH2