Adıyaman ve Besni Üzümü

Adıyaman, yeryüzünde güneşin en güzel şekilde doğup en güzel şekilde battığı Nemrut Dağı'na sahiptir.

Merhaba Değerli Apelasyon ailesi,

Bu platformda yazımın ilk kez yayınlanmasına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Bu heyecan ve gururu benimle paylaşmaya ne dersiniz?  

Apelasyon dergisinin değerli Genel Yayın Yönetmeni Bilge Keykubat ile Ankara'da tanıştığımızda birlikte ortaya çıkarabileceğimiz değerlerin olduğunu fark ettik. Yazma fikrini zihnime kazıdığı için kendisine şükran borçluyum. Doğduğum ve şu an da yaşadığım şehir olan Adıyaman'ın kültürünü, yöresel tatlarını, yaşayış biçimini gözlemlerime dayanarak aktarmaya çalışacağım.

 

Adıyaman, yeryüzünde güneşin en güzel şekilde doğup en güzel şekilde battığı Nemrut Dağı'na sahiptir. Nemrut'a gündoğumunu veya günbatımını izlemek için çıktığınızda, uygarlıkların yaşanmışlıkları eşlik eder size... Önce nazlanır Nemrut 2150 metre yükseklikte karşılar sizi, araçla çıkış mesafenizden sonra yarım saat tırmandırır. Tırmandıkça zirveyi çevreleyen Tümülüs belirginleşir. Tümülüs, mezar ya da mezarlık içeren taş yığıntısından oluşan tepeciğe verilen isimdir. Nemrut, dünyanın en yüksek Tümülüs’üdür. Zirvenin bir yakası Doğu Terası diğer yakası ise Batı Terasıdır. Zirveye vardığınızda önce Doğu Terasına geçersiniz. Herkül tanrılar geçişinde Aslan ve kartal figürüyle,  yerin göğün gücü adına selamlar sizi. Günbatımını izlemeye Batı Terasına geçtiğinizde tanrılar galerisindeki heykel figürleriyle karşılaşırsınız. Günbatımını beklerken bulutla güneşin kıyasıya mücadelesini izleyebilirsiniz.Doğanın dönüşümü içerisinde özellikle sonbaharda bir üstünlük mücadelesi gözlemlenir.Güneş batmaya doğru yol alırken bulut, ufuk çizgisinde güneşi gölgelemeye çalışır. Bu keyifli anlara tanıklık eden turistler şarap eşliğinde güneşi uğurlar.

Doğusuyla Batısıyla bir bütündür Nemrut. Anadolu'nun çok sesli orkestra olduğunun en açık delilidir. Kommagene Krallığı hüküm sürmüş Nemrut diyarında. Dünyada eşine az rastlanılan bir medeniyet Kommagene. Bir tarafı Helen diğer tarafı Pers'e dayanan Kommagene uygarlığı, Nemrut da ki orkestranın virtüözlüğünü üstlenmiştir. 

Mitolojiye ilham kaynağı olan Adıyaman'da farklı inanç ve kültürler yaşamaya devam etmektedir. 1905 yılında inşa edilen ve tarihi önemi olan Saint Petrus ve Saint Pavlus kiliseleri halen Adıyaman’daki Süryani cemaati tarafından kullanılmaktadır. Şehir merkezinde olan bu kiliseler birlikte yaşama kültürünün canlı kanıtıdır.Uzun yıllar kiliselerin Metropolit görevini yürüten Melki Ürek Bey hoşsohbet biridir.Lise yıllarımızda iki üç kafadar bir araya gelip merakla kiliseye giderek sorduğumuz sorulara  içtenlikle yanıt alırdık, mahallesinde oynadığımız topların hristiyan çocuklarla yaptığımız maçların hatırası canlanıyor gözümün önünde.İnançlar farklı olsa da birlikte yaşama kültürünü,insani değerlerimizin en üstün değer olduğunu öğrenmiştik.

Adıyaman Şehir merkezinde çiğköfte yarışı var. Hemen her köşe başında ustaların kendi elleriyle yoğurduğu çiğköfteleri tatmak durumuyla karşılaşırsınız.Satın alıp almamanızın hiç önemi yoktur önce tadarsınız,ikram edilir beğenmeniz durumunda kendiliğinizden oturursunuz.Çiğköftecilerin ücretsiz imkanlarını bilen biri aç kalmaz, 5-10 dükkan gezdiğinizde ikramları tattıktan sonra doyum düzeyine ulaşırsınız.Okula,kursa giden gençler söylediğim taktiği uygular,onları gördükçe lise yıllarımdaki ben gelir aklıma.

Adıyaman ilçeleriyle kültürel ve yaşayış biçimi açısından çeşitlilik barındırır. Çelikhan da sarma tütün, Tut da Tut Pekmezi, Besni'de Besni Üzümü çok popülerdir. Ayrıca doğal güzellikleri eşine az rastlanılır türdedir.Tut da yamaç paraşütü yaparak, Çelikhan da 'Yüzen Adalar'a giderek, Kahta da Cendere ve Nemrut'u turlayarak, Gerger de  Kanyonlar'a doğru, doğanın esrarengizliğinde kaybolup gidersiniz.

Yazının devamı