Nereden Çıktı ‘Bu Köy’?

Yazar : M. Ufuk PEKER

Korku ve kaygılarımız, kentte birbirinden çok farklı hayatların iç içe ve yoğun şekilde bir arada sürmesi ile birebir ilgilidir.

‘Bir yazının başlığında kent – köy ayrımı, kamu yönetimi tarım ilişkisi gibi kelimeler görsem ‘Şimdi ben bu yazıyı okuyup canımı sıkmayayım diye düşünürdüm herhalde. E.. O zaman yazıyı nasıl okuturum. Ya en iyisi yazının başlığını ‘Nereden çıktı bu köy?’ diye yaparım. Millette başlar. Eh başlamak ta bitirmenin yarısı…. Yazıyı okuturuz. Bir dakika ya! ‘Yazılı’ mı düşündüm acaba… Bilge… Argun… Arkadaşlar, bu girişi yazmayacaktım ben. Girişi lütfen siler misiniz? Ne unuttunuz mu? 

Evet, kabul etmek gerekir ki başlık ve giriş yazıyı okutmak için oldukça önemli? Ama aldatılmışlık hissi… Yanıltılma korkusu modern insanın sürekli hafızasını kurcalayıp duruyor. Korku ve kaygılarımız, kentte birbirinden çok farklı hayatların iç içe ve yoğun şekilde bir arada sürmesi ile birebir ilgilidir. Ve farklı olandan korkma toplu yaşamı getirirken, milyonlarla ifade edilen nüfuslara sahip kentlerde kentteki ‘öteki’lerden daha fazla korkuyoruz. İnsanoğlu biraz garip… Güçlü olana saygı duyarken, en güçsüzden korkmaya meyilli… 

Kentli insan köyden gelen muhafazakâr, yoksun ve yoksul insandan korkarken, köyde yaşamaya devam edenleri de kutsamayı ihmal etmez. Köylülerimiz; ‘Tatlı, saf, iyi niyetli, misafirperver yurdum insanıdır.’ ‘Vefakâr ve cefakârdır.’ ‘Yılmadan toprakla uğraşır.’ Bunları gitmesek te görmesek te ‘BİZİM’ olan ‘O KÖY’de yaşayan, nasıl yaşadığını bilmediğimiz, sorunlarının, yaşam biçimlerinin farkında olmadığımız ‘O KÖYLÜ’lerimiz için söyleriz. ‘O KÖY’de yetişmiş ‘nefis, leziz, sağlıklı’ ürünler vardır. İhracattan dönen, 8-10 pestisit kalıntısı bulunan ürünler ise… Sahi ya bu ürünler fabrika çıkışı mı? Onlarda köyde yetişmiyor mu? Gitmediğimiz, görmediğimiz ‘O KÖY’ün dışında bir de ‘BU KÖY’ mü var? Sahi nereden çıktı ‘BU KÖY’?

Yazının devamı