Uzaktan Algılama ve Bağcılıkta Uygulama

Yazar : Turcan TEKER
Konu : Tarım

Yaşadığımız evrende insan nüfusu tarih boyunca devamlı artmıştır. Giderek artış gösteren nüfus sonucunda insan hayatının devam ettirilebilmesi için sürekli besin ihtiyacı söz konusu olmuştur.

Yaşadığımız evrende insan nüfusu tarih boyunca devamlı artmıştır. Giderek artış gösteren nüfus sonucunda insan hayatının devam ettirilebilmesi için sürekli besin ihtiyacı söz konusu olmuştur. İşte bu yüzden geçmişten günümüze kadar olan süreçte yetiştiriciliği yapılan tarım ürünlerinin elde edilmesine daha çok ihtiyaç duyulmakta ve buna bağlı olarak tarımsal faaliyetlerin sürdürüleceği alanların doğru, akılcı ve doğayla barışık bir biçimde kullanılması önemli görülmektedir.

Dünyada tarımsal üretim içerisinde geleneksel yöntemlerin yanında yeni teknolojilerin kullanılması, tarımsal faaliyetlerin takibinin kolaylaştırılarak düzenlenmesi ve en kabul görülen bir biçimde uygulamaya aktarılması hızlı bir şekilde devam etmektedir. Son yıllarda ülkemizde artarak uzaktan algılama tekniklerinin kullanılmaya başlanması ile uydu görüntüleri vasıtasıyla tarımsal alanların yetiştirilecek ürün çeşitliliğine göre belirlenmesine yönelik çalışmalar hız kazanmaktadır. Bu çalışmalar, ülke ekonomisine de fayda sağlamaktadır. Ürün çeşitliğinin saptanabilmesi ve buna göre yapılacak üretim planlaması tarımsal alanlarının belirlenebilirliği ile yakından ilgili olmaktadır.  Bilindiği üzere, birçok tarımsal yetiştiricilikte söz konusu tarım alanlarının konumu, miktarı ve dağılımının belirlenmesine yönelik çalışmalara halen ihtiyaç duyulmakta, tarımsal faaliyetlerin daha etkin ve iyi bir planlama yapılarak devam ettirilebilmesi önem arz etmektedir. 

Ekonomik anlamda bağcılık, dünya üzerinde genel olarak 10 – 200C izotermlerine karşılık gelen 30 – 500 kuzey ve güney enlemleri arasındaki ılıman iklim kuşağı üzerinde yapılmaktadır (Çelik ve ark., 1998). Ülkemiz jeopolitik konumu itibariyle, bağcılığın yapılabileceği en uygun ve elverişli iklim kuşağı üzerinde bulunmaktadır. Bu yüzden ülkemizde birçok bölgede bağcılık yapılabilmekte olup aynı zamanda üzüm çeşitliliği konusunda iyi bir potansiyelimiz bulunmaktadır. 

Ülkemizde bulunan bağcılık alanı değerlendirildiğinde, 2016 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre toplam 435.229 ha bağ alanının %47.51’i sofralık çekirdekli, %7.76’sı sofralık çekirdeksiz, %13.19’u kurutmalık çekirdekli, %16.74’ü kurutmalık çekirdeksiz ve %14.78’i ise şaraplık olarak değerlendirilmektedir.  

Bağ alanlarının belirlenebilmesi ülkemizde Gıda, Tarım, ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı il ve ilçe müdürlüklerinde bulunan Çiftçi Kayıt Sistemine giriş yapılarak saptanmaktadır. Bağ alanlarının tam olarak tespit edilmesinde karşılaşılan bir takım sorunlar bulunmaktadır. Özellikle üretici bazında gerçekleşen bu hatalar eksik tarımsal üretim faaliyeti bildirimlerinden kaynaklanmaktadır. Bu anlamda yapılan hataların düzeltilmesi, özellikle Ege bölgesinde bağcılık yapılan ve bağ alanı olarak kullanılabilir arazilerin uydu görüntüleri ile tespiti,  ürün çeşitliliğinin belirlenmesi yönünde doğru sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilecektir. Bu doğrultuda bölgede rekolte tahmin çalışmalarına da hız ve kolaylık kazandırma ihtimali güçlenerek, bağ alanlarının miktarı ve dağılımı hakkında olumlu sonuçlar elde edilebilecektir.

Yazının devamı