Rudolf Steiner, Antroposofi ve Biyolojik-dynamik Tarım

Konu : Tarım

Organik üretimi denince aklımıza biyolojik-organik tarım metodu gelir.

Organik-biyolojik ve biyolojik-dinamik tarım:

 

Organik üretimi denince aklımıza biyolojik-organik tarım metodu gelir.  Biyolojik - organik tarım ülkemiz ve dünya da genelde uygulanan tarım metodudur. Biyolojik-organik tarım metoduna göre üretimi yapılan ürünlerin “organik” etiketini alabilmesi için yerine getirmesi gereken hususlar, ilk yıllarda (1950lilerden itibaren )  özel tarım organizasyonları (Naturland, Bio Suisse, Bioland) sonra ki süreçte ayrıca ülkeler bazında yürürlüğe giren yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bu yönetmelikler içinde bizim “Organik Tarımın Esasları  ve Uygulamasına İlişkin Yönetmelik” , Avrupa Birliğinin, ABD’nin ve başka yönetmelikleri; İsviçre, kanada vbg. sayabiliriz. Dünya da organik tarım yapanların bazıları kendi ülkelerinin yönetmeliklerinin yansıra aynı zamanda ülkelerindeki özel organik tarım organizasyonlarının kriterlerini de dikkate alarak üretim yapmaktadırlar. Bunu yaparken, Naturland’ı dikkate alabileceğe gibi, Demeter’i de dikkate alabilir. 

 

Biyolojik-dynamik (kısaca bio-dyn.tarım ) tarımın ise ülke bazında resmi olarak kabul edildiği  bir yönetmeliği yok. Bu konuda faaliyet gösteren “Demeter” özel organizasyonun kriterlerine göre uygulanmakta ve sertifikalanmaktadır.  Peki , böyle ülkeler bazında yönetmeliği de olmayan bio-dynamik tarım dünyada neden bu kadar yaygın, mesela  Sting bio-dyn bağcılık yapıyor ve bundan heyecan duyuyor!! İleri de detayda anlatacağımız bio-dyn tarımı anlamak için  kurucusu olan Rudolf Stiener’in hayatına , antroposofiye bakalım.

 

Rudolf Steiner 1861 yılında Avusturya Macaristan İmparatorluğu zamanında Kraljevec’da  (şimdi Hırvatistan’a ait)  doğmuş, filozof, pedogog, mimar, sanatçı, doğa bilimleri uzmanı ve antropozofinin kurucusudur.  Ancak çocukluğunu Viyana’nın güneyinde Burgenland’da geçirdi.   Viyana Yüksek Teknik Okulu’nda biyoloji, kimya, fizik ve matematik okudu. Germanistik profesörü Karl- Julius Schröer’e çok saygı ve sevgi duyan  Steiner, onun önerisi ile eğitimi sırasında, Goethe’nin doğa bilimleri üzerine olan yazılarını inceledi ve  gazetelerde, edebi dergilerde  yayınladı. Böylece Goethe ile ilgilenen Steiner aynı zaman da  felsefe araştırmalarına ağırlık verdi.  Okurken , evde özel eğitmen olarak dersler verdi. 1891’de “Hakikat ve Bilgi” teziyle Rostock Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. 1899’den 1904‘e kadar Berlin’de bir işçi çocuklarının gittiği okulda eğitmenlik yaptı. 

 

1899 yılında Anna Schultz ile evlenen Steiner  teozofi  ile ilgilenen insanlarla bir araya gelir ve 1902 yılında da Almanca konuşulan alanın   teozofi topluluğunun genel sekreteri olur.  Batı teozofisi bir yandan okült gelenek, diğer yandan Doğu gelenekleri üzerine kurulmuş, ezoterik bilgilerden yararlanan felsefi bir sistemdir. Bu görevi dolayısıyla bütün Avrupa’da konuşmalar yapar, tanınır.  1913 yılında bu topluluktan ayrılır. 1912’de de eşinden de boşanır.   Tüm bu yaptığı işler onu ileri de antropozofiye hazırlayan unsurlardan olmuştur. 

Yazının devamı