Sabun
Geçmişte tesadüfen olarak bulunan sabun bugün evlerimizin en önemli temizlik maddesi haline gelmiştir.
Geçmişte tesadüfen olarak bulunan sabun bugün evlerimizin en önemli temizlik maddesi haline gelmiştir. Teknoloji ilerledikçe kimya bilimi geliştikçe sabunlarda temizlik maddeleri de çeşitlendirildi. Sabunun en doğal halinden günümüzde içerisine konulan birçok kimyasala kadar şekli, rengi ve kokusu değişse de bizlerde ki temizlik algısı hiç değişmedi. Ne olursa nasıl olursa olsun bizi kirden uzaklaştırandı sabun…
Günümüzde; gerek geleneksel, gerekse modern işletmelerde, yüzlerce farklı sabun ve sabun türevi ürün, ülkemizde üretilmeye devam ediyor. Her ne kadar geçmişin izlerini saklayan, geleneksel kara kazan sabunlarının etkinliği ve sürümü azalmış olsa da, özellikle Batı Anadolu kırsalında, gerek hanede, gerekse geleneksel işletmelerde, antik dönemden kalma yöntemlerle hala sabun üretimi varlığını sürdürmektedir.
Piyasada içeriğine göre üç farklı sabun bulunmaktadır; bunları sabun, zeytinyağlı sabun ve zeytinyağı sabunu olarak adlandırabiliriz. Bu sınıflandırma; temelde üretim esnasında kullanılan yağlar baz alınarak yapılmaktadır.
Sabun; birbirinden farklı birçok çeşit bitkisel yağın, farklı oranlarda kostik ile kaynatılmasından ve daha sonra, renk, koku sabitleyiciler ve raf ömrünü uzatmak için, çeşitli kimyasallar ile üretilmiş ve nem oranı, birim ürünün gramajı standardize edilebilmesi için, suni şekilde cihazlarla düşürülmüş sabunlara verilen isimdir. Zeytinyağlı sabun; daha önce bahsetiğimiz üretim tekniği kullanılırken, kaynatılan yağa, eser miktarda “zeytinyağı” eklenerek üretilmiş sabunlardır.
Zeytinyağı sabunu ise, diğerlerinin aksine, üretim esnasında yalnızca “zeytinyağı”, su ve kostik kullanılarak üretilen, saf ve en doğal sabundur. Bilinenin aksine; zeytinyağı sabunu cildi kurutmaz, cildin yağlanma dengesini düzenler. Gece yatmadan önce sabun ile yıkanan yüz, gün içerisinde yağdan arınmış bölgelere yağ zerk eder, böylece sürekli yağlı olan yüzey, en azından gün boyu zeytinyağının içinde bulunan doğal gliserin sayesinde daha kuru ve canlı görünür.
Zeytinyağı sabunu; sıcak su ile birlikte kullanılmak ve köpürtülmek üzere üretilmiş özel bir sabundur. Yine bilinenin aksine vücudu temizleyen “köpük” değil, sabunun arındırma gücüdür ve cildi yağdan ve kirden en iyi arıtan yegâne sabun, zeytinyağı sabunudur! Zeytinyağı sabunu dışındaki diğer sabunların tamamında, köpürmeyi sağlamak için, sabunun içine farklı yağlar yahut kimyasallar eklenmektedir ve zeytinyağı sabununda doğal olarak bulunan “gliserin” dışarıdan suni şekilde eklenmektedir!
Neden zeytinyağlı sabun kullanmalıyız? Çünkü zeytinyağının içerisinde bulunan tekli doymamış yağ asitleri nedeni ile temizleme esnasında o tekli bağ kirlerin daha iyi sökülmesine yardımcı olur. Düşünün sızma zeytinyağı sizin vücudunuza girerek sağlık iksiri olurken, kötü şekilde işlenmiş veya bir şekilde bozulmuş olan zeytinyağları da yüksek asitliği nedeniyle daha iyi sabunlaşma sağlayarak bizi mikroplardan korumaktadır. Şifa kaynağı zeytinyağı hem içimizi hem de dışımıza sağlık bahşetmektedir.
Sabunun içerisine konan yağın kalitesinden ziyade hangi yağın konması gerekliliği bu noktada daha da önem kazanmaktadır. Doymuş yağ asitleri ile yapılan sabunun temizliği ile doymamış yağ asitlerinin temizliği bir olmamaktadır. Sabun yağı bu yüzden de önem kazanmaktadır. Ayrıca iyi bir temizlik içinde sabunun vücudunuzda durduğu sürenin de uzaması gerekmektedir. Temizlik süreye de bağlıdır. Sabun köpürmeye başladığı zaman temizleme başlamaktadır. Bol bol sabun almak sizi iyi temizlemez. İyi bir temizlik için sabunun kirle buluşmasını sağlamalısınız. Bu da sabun köpüğü ile olmaktadır. Suda çözünen köpük kirli bölgeye ulaştığında temizlik başlamaktadır. Az az sabun kullanarak köpürte köpürte kirleticileri uzaklaştırmalısınız. Bunu elinizde vücudunuzda saçınızda uyguladığınız gibi bulaşıklarınızda da uygulamalısınız. Sabun ve türevlerinin yaklaşık temizlik anlayışı budur.