Gündelik Bilmecelerle Hayat

Sanırım sene 1997-98 civarları, net hatırlayamıyorum. Ortaokul 3. sınıf olmam kuvvetle muhtemel.

Sanırım sene 1997-98 civarları, net hatırlayamıyorum. Ortaokul 3. sınıf olmam kuvvetle muhtemel. Ortaokulun da lisenin de 3 yıl sürdüğü yıllar… Arkadaş grubumuzla bilime, özellikle de fiziğe ve elbette kimyaya ilgimiz zirvede. Ekipte ben Einstein’ım, bir arkadaşım Pascal (Bleise), bir arkadaşım elbette Newton ve bir arkadaşım da hatırlayamadığım bir bilim adamı. Televizyonda IQ isimli film yayınlanmış, ben mest! Bir anda en sevdiğim film olmuş. 

 

Arkadaş grubumla fizik problemlerini ‘anlamaya’ çalışıyor, gündelik meselelerin ‘nasıl’ına kafa patlatıyoruz. Mecburi sınavlar (o zamanın ÖSS’si mesela ya da 7 senesini aynı okulda geçiren bizim için liseye giriş sınavı) hayatımızda bir süre daha yer etmeyeceğinden birkaç sene daha rahatız, bu yüzden düşünebiliyoruz test çözmek yerine! Bilgiye ulaşım bugünkü kadar hala kolay değil bir yandan. Evet, bilgisayar ve internet hayatımızda lakin Wikpedia zaten daha kurulmamış, Google ise en iyi ihtimalle bir girişim daha. İnternete bağlanmak da bir eziyet, hatırlarsınız. 

 

 

İşte böyle bir zamanda Tübitak kitaplarıyla hayli haşır neşirim. Tübitak’ın da Tübitak olduğu yıllar. Darwin parmaklıklar arkasında değil mesela ve papaz üzümü imam üzümüne devrişilmeye çalışılmıyor. Anladınız siz… Bu dönemde elime geçti ‘Gündelik Bilmeceler’ isimli kitap. Bir cep kitabı boyutunda ve 180 sayfa içerisinde gündelik hayatta karşılaştığımız bir çok ilk etapta sebebi zihinlerimizde canlanmayan meseleyi bilimsel olarak (ama gayet anlaşılır şekilde) anlatan bir kitap bu. 

Mesela neden gökyüzü gündüzleri mavi de geceleri siyahtır; mesela kağıt yırtıldığında neden cıııırt diye ses çıkarır; mesela karıştırdıktan sonra kaşık çıkartıldığında neden çay çöpleri ortada toplanır gibi konular. 

 

Geçen gün kütüphaneyi karıştırırken elime geçti bu sevgili kitap ve elbet hızlıca bir göz attım içine. Hiç aklımda yokken aslında Apelasyon E-Dergi’mizin konularıyla ne kadar çok uyuşan mesele olduğunu farkedince de bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Kitabın içinden sizin de ilginizi çekebilecek konuları seçmeye gayret gösterdim. Bakalım bu listedeki konuların sebeplerini biliyor muymuşunuz? Bunu, size düşünme fırsatı vermek için önce meseleleri bu yazımda sıralayarak yapmak istiyorum ve 10 ağustosa kadar da cevaplarınızı iletisim@apelasyon.com adresine bekleyeceğim. En çok sorunun yanıtını bana doğru olarak gönderenler arasında (gerekirse) bir çekiliş sonrası kazanana bu kitabı hediye edeceğim. Biliyorum, sosyal medya üzerinden birilerinin birilerine tatil, restoranda bir akşam yemeği, vb. hediyeler verdiği bir dönemde pek de heves etmenize sebep olmamış olabilir bu küçük hediye ana ben hala bazı şeylerin de değerini koruduğuna inanan saflardanım ve benim gibi birilerinin daha aranızda olduğunu sanıyorum. Google ve Wikipedia’ya sormak serbest. İşin en güzel yanı zaten bilip bilmediğini görmekten ziyade, birşeyleri merak edip onu öğrenmekte gizli. Fazla mı Polyanna’cılık yaptım?

Başlamadan önce bendeniz, bir zamanların çakmasının orjinalinden şu sözle duygularımıza tercüman olalım:

“Yaşayabileceğimiz en güzel deneyimi henüz bilmiyoruz. Gizem, gerçek sanatın ve bilimin beşiğindeki esas duygudur. Bunun farkına varamayan kişi merak edemez, şaşıramaz, ölüden bir farkı yoktur, gözlerinin önüne de bir perde inmiştir”

Albert Einstein

Başlıyoruz!

Soru 1:

Çaydanlığı su doldurup, ısıtmaya başladığımızda bir süre sonra tıslama sesi duyulmaya başlar. Sizce nedendir? (Su kabarcıklarıyla bir alakası olabilir mi?)

Soru 2:

Elmayı (ya da ayva, armut gibi bazı meyveleri) kesip bir kısmını bıraktığımızda kesilen yüzeyin zaman içinde karardığını görürüz. Nedendir?

Soru 3:

O değil de ocaktaki süt neden taşar?

Soru 4:

Dondurucudan çıkan  buzdan duman çıktığını görmüşsünüzdür. Buzun yalnızca su olduğunu düşünürsek, duman neyin dumanıdır?

Soru 5:

Okulda hepimiz öğrendik bu konuyu ama bakalım hatırlıyor muyuz? Tarlada, yumuşak toprakta ayaklarımız toprağa gömülürken koca traktörler nasıl olur da toprağa batmazlar?

Soru 6:

Yukarıda da geçiridiğim konu… Kağıt yırtılırken çıkan cııırt ses nasıl oluşur?

Soru 7:

Bir sıvıyı kapından başka bir kaba yavaş döktüğümüzde sıvının kendi kabına yapışarak aktığına şahit oluruz ve oldukça sinir edici bir durumdur bu. Neden böyle olur?

Soru 8:

Dünyamızda Everest Zirvesi’nden daha yüksek bir tepe oluşabilir mi sizce? Cevabı biz verelim, HAYIR! Peki neden? Cevap meselenin basitliğinde gizli desem!

Soru 9:

Dikkat ettiyseniz buz kalıplarındaki buzların dışları saydamken iç kısımları beyazdır. Neden acaba?

Soru 10:

Muma üflediğimizde neden söner? 

Cevaplarınızı bekliyorum. Umarım sizleri azıcık da olsa araştırmaya sevkedecek kadar merak ettirebilmişimdir.

Sevgiyle ve bilimle kalın ve merak etmekten asla vazgeçmeyin!