Doğada “Ruhen, Bedenen ve Zihnen” Yenilenerek Dengeye Gelme

Yazar : S. Sinan ULUSOY

En güzel fitness salonu olarak adlandırdığım “doğanın” içinde olmak bizlere çok keyifli ve renkli egzersiz yapma imkanını sunuyor.

Sizi bekleyen bir trafik kaosu, yetişmeniz gereken bir iş toplantısı, video konferans, iş bağlantılı uçuş veya okula-derse yetişme, sınava hazırlanma gibi tüm sorumluluklarınızdan uzak ve istediğinizi istediğiniz zaman sürecinde yapma özgürlüğü…. 

 

En güzel fitness salonu olarak adlandırdığım “doğanın” (deniz, nehir, göl, orman, temiz hava, vs.) içinde olmak bizlere çok keyifli ve renkli egzersiz yapma imkanını sunuyor. Yeter ki doğanın bize sunduklarını kullanmayı bilelim.

 

Şimdi hep birlikte düşünelim ve bir canlandırma yapalım. Derin bir uyku ardından kuş sesleri eşliğinde temiz havaya uyanıyoruz. Kalktıktan sonra ilk olarak denize-göle-nehire-ormana doğru bakışlarımızı yönlendirerek temiz havayı doğru şekilde alıp-veriyoruz. Sonrasında banyo ve hemen ardından hayvansal+bitkisel protein bazlı, lifli ve kaliteli yağlar ile desteklenmiş besinler eşliğinde bir kahvaltı: 2 yumurta beyazı + 1 bütün yumurta + dereotu + maydanoz + mantardan hazırlanmış omletiniz, yulaf kepeği + ceviz. 

 

Kahvaltı sonrası günün gazeteleri, kitabımız, yürüyüş yapacağımız doğanın içindeki yerin getirdiği dinginlik, doğal ortamın canlandırıcı, ferahlatıcı ve yenileyici etkisi… 

 

Doğada yapacağımız egzersiz öncesi yakıtımız olarak avakado + 1/2 muz veya arzu ettiğimiz bir mevsim meyvesi + fındık veya ceviz karışımından hazırlanmış püremiz.

 

Öğlen öğününde kaliteli karbonhidrat, protein ve yeşilliklerden oluşan besinler ve yine doğru besin kombinasyonlarından oluşan bir akşam yemeği.

 

Hepimizin bildiği gibi kum üzerinde, tepelik yerlerde, inişli-çıkışlı parkurlarda yürümek beton, tartan veya çim gibi zeminlerde yürümekten farklı olarak biraz daha fazla mücadeleyi beraberinde getiriyor. Doğal olarak ayak ve bacak kaslarımız daha fazla çalışıyor ve daha fazla efor harcamış oluyoruz. Ayrıca düz zeminde yürümekten farklı olarak denge ve koordinasyonumuzu geliştirme bakımından da avantaj elde etmiş oluyoruz.

Hava koşulları izin veriyorsa yüzüyorsunuz, akşam saatlerine doğru bisikletinizle sahil kenarında veya ağaçlar arasında tur atıyorsunuz, doğanın size sunduğu imkanlardan istifade ederek vücut ağırlığınızı kullanarak barfiks, şınav gibi egzersizleri farklı kas bölgelerinizi çalıştıracak şekilde tabiatın güzelliği içinde yapıyor ve elastik egzersiz bandı kullanarak doğanın ve denizin o tertemiz havasını ciğerlerinize çekerek tüm kas gruplarınızı alışılmışın dışında çalıştırıyorsunuz. 

 

Uzun ve zor  bir doğa yürüyüşü söz konusu ise yolculuğumuz sırasında beslenme ayrı bir önem taşıyor. Çantamıza aldığımız yiyecekler sindirilirken az enerji harcatan, lezzetli, temel besin gruplarını içeren, dengeli, az yer kaplayan, çabuk ve kolay pişirilen özellikte olmalıdır. Yanımıza aldığımız yiyeceklerimizi öğünlerimize göre önceden hesaplayarak çantamıza yerleştirmeli, gereksiz şeyleri yanımızda taşımamalı ve cam malzemeleri yanımıza almamaya dikkat etmeliyiz. Plastik kavanoz ve kilitli torbalar kullanarak, yiyeceklerimizin nem almaması ve çanta içine dökülmemesi için önlemlerimizi almalıyız.

 

Dikkat ederseniz özellikle doğru nefes alıp-vermeye sıklıkla atıfta bulunuyorum. Kaliteli nefes alıp-verme sağlıklı olma adına özen gösterdiğimiz beslenme, fitness ve yeterli dinlenme kadar önem taşıyan bir konu. Nefes vermeyi nefes almaktan daha yavaş yapmak doğru solunumun bir ayağıdır. Havayı akciğerlerimizin en derin köşelerine kadar çekerken karnımızı dışarı doğru itmeye ve verirkende karnımıza yavaş yavaş içeri çekmeye özen göstermemiz bir süre sonra bu doğru tekniğin rutinimize dönüşmesine olanak tanıyacaktır. Diyaframımızın bu şekilde hareketi karın bölgemizdeki organlarımız üzerinde masaj etkisi yaratır, bu şekilde karın ve göğüs boşluğumuz arasındaki basınç farkı ortadan kalkmış olur.

 

Şimdi sizlerden doğru nefes alıp-vermeye özen göstereceğiniz konusunda söz istiyorum. Söz mü? Evet’leri güçlü şekilde duyuyorum. Teşekkürler.

 

 Hayali bile güzel tüm bu yukarıda bahsettiklerimi hayata geçirmeniz durumunda tatil sürecinden en iyi şekilde istifade ederek harika bir geri dönüş için muhteşem bir zemin yaratmış olacaksınız

 

Çalışmak kadar yeterli ve doğru dinlenme de gelişim kaydetmemiz yolunda önemli rol oynuyor.

 

Bir hafta sonu rutin olarak yaptığınız egzersiz programlarınızı bir kenara bırakmanızı ve bütünüyle sevdiklerinize, hobilerinize, okumak istediğiniz kitaplarınıza, canınızın çektiklerini zevk alarak tüketmeye (tuz, şeker ve unlu mamüllerin tüketimini abartmadan) ve baştan sona farklı egzersiz ve kardiyo çalışmalarına odaklanmanızı tavsiye ediyorum. Unutmayın! Bu dönem vücudumuzu bir nevi nadasa yatırdığımız dönem. Sevdiklerimize kaliteli zaman ayırdığımız ve sadece fiziksel değil aynı zamanda mental ve manevi olarak en huzurlu ve rahat olduğumuz periyod olmalı. 

 

Doğayı spor salonunuz olarak en iyi şekilde kullanmayı öğrenin. Sadece vücut ağırlınızı kullanarak doğal yollarla tüm kas bölgelerinizi çalıştırabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. Tüm kas gruplarını alışılmış rutininiz dışında çalıştırmaya devam ederek aktif dinlenme halinde geçen nadas döneminden en verimli şekilde istifade etmeye bakın. 

 

Thera band (elastik egzersiz bandı) ile tüm kas bölgelerinizi çalıştırabileceğiniz hareketleri yapabilirsiniz. 

 

Barfiks çekmenize imkan tanıyan yeri veya yerleri tespit edin ve düzenli olarak biceps, omuz ve sırt bölgenizi çalıştırmanıza olanak tanıyacak pozisyonlarda barfiks hareketini yapın (çocuk parkı içindeki salıncak, ağaç dalı vs. aletiniz olarak kullanabileceğiniz uygun noktalardır)

 

Bisiklet binmenize imkan tanıyacak ortam varsa bu fırsatı kaçırmayın. Ve tabii şınav hareketini asla ihmal etmeyin. Şınav çekerken yine kollarınızın pozisyonu, yere el basış genişliklerini değiştirerek farklı açılardan kaslarınızın çalışmasına olanak tanıyın.

 

Her zaman söylediğim gibi ne kadar çok veya az olduğu önemli değil. Önemli olan süreklilik. Yapacağınız her tür egzersiz olumlu olarak size geri dönecektir. 

 

Aktivite ve dinlenme yaşamımızın vazgeçilmez iki önemli gerçeği. Bu ikisi arasında denge kurmak ayrı bir yetenek. Ne zaman aktif olacağımızı, ne zaman dinleneceğimizi ve bunların zamanlamalarını doğru şekilde belirlemek size kalmış. 

 

Unutmayalım! Hayat yolculuğumuzda kutsal evimiz olan bedenimizin iyiliği için “Ruhen-Zihnen ve Bedenen” dengeli bir yaşam sürmemiz gerekiyor. Eğer bu üçlü arasında bir denge söz konusu değilse bu bazı problemler veya fazlalıklar olarak bize yansıyacaktır.

 

Hepimize süreklilik arz eden dengeli bir yaşam dileklerimle. Kalın sağlıcakla sevgili Apelasyon okurları.