Dertlere Deva Bitki “Kekik”

Yazar : Ünal KARIKDr

Kekik deyince aklımıza kendine özgü kokusuyla yeşil yaylalarımızı çağrıştıran bitkiler gelir.

Kekik deyince aklımıza kendine özgü kokusuyla yeşil yaylalarımızı çağrıştıran bitkiler gelir. Aynı çiçekli bitki ailesi içinde olmalarına karşın farklı cinslere dahil bitki türleri, ülkemizde kısaca "kekik" deyip geçtiğimiz otsu bitkileri oluşturur.  Çünkü yerel isimler bölgeden bölgeye veya bitkiden bitkiye farklılık gösteriyor. Çoğu zaman farklı türler aynı isimle anılıyor. Ülkemizde ticareti yapılan ve yaygın olarak kullanılan, hepsi Ballıbabagiller (Labiatae=Lamiaceae) familyasına bağlı kekik türlerinin dahil olduğu cinsler olup bunlar: Origanum, Thymbra, Coridothymus, Satureja ve Thymus’tur. İhracatı en çok yapılan ve uçucu yağ üretiminde kullanılan türler, Origanum onites (bilyalı kekik, İzmir kekiği), Origanum vulgare subsp. hirtum (İstanbul kekiği, kara kekik), Origanum minutiflorum (Sütçüler kekiği, yayla kekiği, toka kekiği), Origanum majorana (Beyaz kekik, Alanya kekiği), Origanum syriacum var. bevanii (dağ kekiği, Suriye kekiği, İsrail kekiği)’dir. Bunlar dışında ticareti yapılan diğer türler Coridothymus capitatus (İspanyol kekiği), Thymbra spicata ve Thymbra sintenisii (sivri kekik), Satureja cuneifolia, Satureja hortensis, Satureja montana, Satureja spicigera (Trabzon kekiği), Thymus eigii

 

Tüm bu türlerin ortak özelliği yüksek miktarda uçucu yağ içermeleri ve uçucu yağın ana bileşiğinin karvakrol ve/veya timol olması. Bunlar kekiğe kendine özgü kokusunu veren maddeler. 

 

Çaya, Çorbaya Kekik

 

Kekik, baharat veya çeşni olarak özellikle çorbaları, et yemeklerini, pizza ve salataları lezzetlendirmek amacıyla kullanılıyor; kısacası Akdeniz mutfağının vazgeçilmez bir baharatı. Yurdumuzun çoğu bölgelerinde kekik çayı içiliyor. Bir miktar kuru kekiğin üzerinden sıcak su geçirilmesi veya kekiğin 1-2 dakika kadar sıcak suyla temasta bırakılması sonucu hazırlanan kekik çayı, özellikle Thymus veya Origanum türü bitkilerden yapılıyor. 

 

Kekik yağı

 

Kekiğin kurutulmuş yaprak, çiçek ve tomurcuklarının su buharıyla damıtılması sonucu % 2 ila % 8 oranında elde edilen uçucu yağ (esans), kekiğin kendine özgü kokusunu taşır ve yakıcı lezzetlidir. Karvakrol ve timol gibi monoterpenik fenollerce zengin olan bu yağ, çok güçlü mikrop öldürücü özelliklere sahip olduğundan bakteri ve mantar enfeksiyonlarında etkilidir. İçilmesi doğru olmayan bu yağ, genellikle haricen kullanılır ve bazı yörelerde kesme şeker üzerine bir damla damlatılarak yenir. Kekik yağı ayrıca gıda endüstrisinde, hazırlanan birçok sosta sıklıkla kullanılır. 

 

Kekik suyu 

 

Damıtma sırasında yağın altında biriken damıtık su, yağdaki oksijenli bileşikleri bir miktar çözdüğünden atılmaz ve "kekik suyu" olarak kullanılır. Son yıllarda kullanımı oldukça yaygınlaşan bu aromatik su, filtrelendikten sonra marketlerde satışa sunuluyor. Batı, Güney ve Orta Anadolu’nun bazı dağ köylerinde yetişen kekik türlerinden (Origanum, Satureja, Thymbra) evlerde hazırlanan bu suyun sağlığa olumlu etkileri Anadolu’da yüzyıllardır biliniyor. Kekik suyu özellikle mide-bağırsak rahatsızlıklarında olduğu gibi veya suyla birlikte ya da meyve suyu, domates suyu gibi sıvılarla seyreltildikten sonra içiliyor. Acı olması dışında hiçbir olumsuz etkisi olmayan bu suyun, kandaki kolesterol ve kan şekeri düzeyini düşürdüğü, tansiyonu düşürdüğü ve hatta kansere karşı etkili olduğu inancı halk arasında yaygın.

 

Biyolojik Etkileri 

 

Kekik çayı hazmettirici ve gaz giderici özelliklere sahiptir. Kekiğin antioksidan etkisi, bileşiminde bulunan fenolik asitler ve monoterpenik fenollerden kaynaklanıyor. Alkollü özünün bazı viral hastalıklara ve parazitlere karşı etkili olduğu saptanmış. Güney Fransa’da kekik, depolanan tarım ürünlerini haşarattan korumak amacıyla kullanılıyor. Kekik suyunun analizi sonucunda içinde % 0,1 oranında çözünmüş uçucu yağ bulunduğu ve bu yağın % 70- % 80’inin de karvakrolden oluştuğu anlaşılmış bulunuyor. Ayrıca, kekik suyunda karvakrol yanında, yağda bulunmayan ve doğada ender rastlanan paramentendiol türevi oksijenli monoterpenlerin var olduğu da ortaya çıkarıldı. Farmakolojik deneyler, kekik suyunun uzun sürelerle aşırı miktarda alınması durumunda bile, hiçbir toksik etkisinin olmadığı ve güvenle kullanılabileceğini ini gösteriyor. Mide ve bağırsaklardaki kasılmaları çözdüğü, ağrıları giderdiği, safra salgılanmasını artırarak hazmı kolaylaştırdığı, mide-bağırsak sisteminin düzenli çalışmasını sağladığı için buna bağlı hastalıklarda koruyucu ve tedavi edici etkilerinin bulunduğu ortaya çıkarılmış durumda. Bağışıklık sistemi % 80 oranında bağırsaklar üzerinden düzenlendiğinden, kekik suyunun bu sistemin düzenli çalışmasına da katkıda bulunduğu kesin. 

 

Kekik yağının ve kekik suyunun ana bileşeni olan karvakrolün güçlü ağrı kesici etkiye sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bulunuyor. Halk arasında romatizma ağrıları veya baş ağrısını gidermek amacıyla, kekik yağının ağrılı bölgede cilde uygulanmasının nedeni de böylece anlaşılmış oluyor. Karvakrol ve karvakrolce zengin kekik yağlarının gıdaların saklanmasındaki rolleri çeşitli çalışmalarla belirlenmiş bulunuyor. Gıdaların bozulmasına yol açan bakteri ve küf mantarları üzerinde güçlü antimikrobik etkilere sahip olan bu maddelerin, aflatoksin üreten Aspergillus türü mantarlara karşı da etkili oldukları artık biliniyor. Karvakrolün diğer yararlı etkileri şunlar: Bazı böceklere karşı insektisit (böcek öldürücü) etki, bitki büyümesini önleyici etki, antileishmanial (şark çıbanını önleyici) etki, antihistaminik (allerji ve kaşıntı önleyici) etki, antioksidan etki. 

 

Ekonomik Yararları

 

Bilyalı kekiğin tarımı Ege Bölgesi’nde yapılmakta. Yaklaşık 20 yıl önce 10 dekar alanda başlayan kekik tarımı son yıllarda 90.000 dekara ulaştı. Kekik tarımı başta Denizli olmak üzere Manisa, İzmir, Isparta, Burdur, Aydın ve Çanakkale illerinde yoğunlaşmış durumda. Türk kekiğinin kalite standardı artık dünyaca biliniyor. Ülkemizdeki kekik işleme tesislerinde üretilen kekik, temiz ve mikropsuz oluşu, en az % 2,5 oranında uçucu yağ taşıması, böcek ve hayvan artıkları içermemesi nedeniyle övgü ile anılıyor. Bu nedenle başka ülkelerin ürünü olan yılda 1.600 tonluk kekik, Türkiye’de işlenerek yeniden ihraç ediliyor. 

 

Türkiye dünyadaki en önemli tıbbi bitki ihracatçısı ülkelerden biridir. 2013 yılında 48.000 ton tıbbi bitki ihracatı karşılığında 155 milyon dolar gelir elde etmiştir. İhraç edilen ürünler içinde kekik ilk sırada yer almakta olup, 15.000 ton ihracat ve 56 milyon dolar gelir söz konusudur. Dünyada tüketilen kekiğin yaklaşık % 60’ını ülkemiz ihraç etmektedir. Kekik ihracatının en az % 90’ını Origanum türleri oluşturuyor. Bunlar arasında tarımı yapılan tür ise Origanum onites (İzmir kekiği, bilyalı kekik). Ayrıca kekik yağı ihracatımız da son yıllarda ivme kazanmış durumda. Geçtiğimiz yıl 25 ton kekik yağı ihracatı karşılığında 2,5 milyon dolar gelir elde ettik.

Son Söz 

 

Ülkemiz ekonomisine önemli katkı sağlayan, gıdalarımızı çeşnilendiren ve sağlığımız için önemli özelliklere sahip kekik, hoş bir koku ve tattan ibaret değil. Ülkemizin zengin florasının ve engin biyoçeşitliliğinin yalnızca bir örneğini oluşturan kekiğin daha pek çok yararlı özelliği, önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacak gibi görünüyor 

 

Kaynaklar

 

K.H.C.Başer, T.Özek, G.Tümen, E.Sezik, (1994).Ticari önemi olan Türk Origanum türlerinin uçucu yağları. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bülteni, (10) 28-30. 

 

N.Özhatay, M.Koyuncu, S.Atay, A.Byfield, (1997).Türkiye’nin Doğal Tıbbi Bitkilerinin Ticareti Hakkında Bir Çalışma. Doğal Hayatı Koruma Derneği. 

 

M.Zeytinoğlu, S.Aydın, Y.Öztürk, K.H.C.Başer, (1998). Inhibitory Effects of Carvacrol on DMBA Induced Pulmonary Tumorigenesis in Rats. Acta Pharmaceutica Turcica, 40, 2, 93-98. 

 

T. Baytop, (1999).Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi. Nobel Tıp Kitabevi, İstanbul. 

 

Karık, Ü., Öztürk, M. (2009). Türkiye Dış Ticaretinde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler. Bahçe, 38 (2): 1-11.

 

Karık, Ü., Öztürk, M. (2010). Uçucu Yağ Sektörünün Ulusal Ekonomimizdeki Yeri, Sorunları ve Çözüm Önerileri. Alatarım, 9 (2): 30-37.