Dört Bayram Arası Havacıva

(*) Havacıva Otu: (TDK) Sığırdiligillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen ve köklerinden kırmızı boya elde edilen, çok yıllık otsu bir bitki.

Evlerimizde de olsa,

yüreklerimizle kutlayarak geçirdiğimiz

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızı,

yine evlerimizde, çeşitli ruh halleri ile geçecek

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'müz takip edecek.

 

Arkasından;

çocukluk yıllarımızda,

hani o komşulara, akrabalara gidip,

büyüklerin ellerini öptüğümüz,

verilen harçlıkları ve ikram edilen şekerleri,

annemizin delici bakışlarına yakalanmadan

ceplerimize doldurmaya çalıştığımızdan olsa gerek,

çoğumuz için “Şeker Bayramı” olan

Ramazan Bayramı başlayacak, 12 Mayıs’ta.

 

Ve de 19 Mayıs’ta

Atatürk’ün Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'mızı

yine yenilenmiş umutlarla yaşayacağız.

 

Bayramlardan söz açılmışken,

eskilerden günümüze kadar ulaşmış,

ancak bir “Aşçılık” öğrencisi olarak,

vize sınavlarına çalışırken benim de yeni öğrendiğim (bu da, benim ayıbım olsun)

lezzet keyif bir tatlıdan bahsedeyim:

Türkçe kaynaklarda Zülâbiye, Zülbâye Helvası,

olarak da adı geçen; Zülbiye (Ramazan) Tatlısı.

Merak ettim, araştırdım…

 

Bayram düzeyinde önemli günlere has bu tatlı;

Hindistan’da (Jalebi) var,

İran’da (zoolbia, zulbiya, zolbiya) ciddi yaygın,

Osmanlı’da Şam’dan İzmir’e, Bergama’ya kadar var.

Hatta Bergamalılar;

“sadece “Bergama’da üretiliyor”

diyecek kadar, iddialılar…

 

Onca asır, onca yol katetmiş bir lezzet

olmasından dolayı, birçok mutfakta,

birçok tarifi var; “zülbiye”nin.

Merak eden baksın, bulsun,

biz “Bergama Usulü”ne bakalım…

 

Söylenene göre;

Osmanlı döneminde Şam'da askerlik yapan

Bergamalı bir tatlıcının 1800'lü yıllarda

görev dönüşü memleketine getirdiği zülbiye,

ufak değişikliklerle bugüne kadar devam eden

bir ramazan ve bayram geleneğine dönüşmüş...

Un, nişasta, şeker ve maya ile hazırlanan,

yumuşak (lokma hamuru) kıvamında hamur,

üç – dört saat, kabarması için bekletiliyor.

Daha sonra, bilezikten büyükçene (büyükçe)

halka şeklinde biçim verilen hamur parçaları

kızgın yağda (keşke zeytinyağı olsa) kızartılıyor…

Kızartma işlemi bittikten sonra,

bu halkalar demir bir çubuğa geçirilerek,

HAVACIVA (*) otunun temizlenip,

sıcak suda bekletilerek elde edilen,

tamamen bitkisel boyanın içine atılıyor.

Kırmızı renkle buluşan tatlı halkaları

şerbete daldırılarak, tüketime hazır hale geliyor.

 

Havacıva önemli!

 

Sağlık huzur umut lezzet keyif nice bayramlara...

 

(*) Havacıva Otu: (TDK) Sığırdiligillerden,

Akdeniz bölgesinde yetişen ve köklerinden

kırmızı boya elde edilen, çok yıllık otsu bir bitki.

(Alkanna tinctoria)

Görseller:

Yazara aittir.