Türk Eğitimine Emeği Geçenler - II: Selim Sırrı Tarcan

Yazar : Mehtap YILMAZ
Konu : Tarih

Mayıs ayı Türk Milleti için önemli aylardan biridir. 

Mayıs ayı Türk Milleti için önemli aylardan biridir. 19 Mayıs 1919 günü Atatürk’ün Samsun’a ayak basıp Milli Mücadele’yi başlattığı, Türk Milleti’nin kaderinin değiştiği tarihtir. Bu tarihin yıldönümü Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. Gençlik ve Spor Bayramı, Gazi Günü adı altında Samsun’da 1926 yılında ilk olarak kutlanmış, 2739 sayılı kanunun ikinci maddesine G fıkrası ilâve edilerek, 20 Haziran 1938 yılında kabul edilen kanunla Milli Bayram olarak kabul edilmiştir [1].

 

Bu Milli Bayramımızın adında spor geçmesi ise manidardır. Atatürk genç kuşağın kültürden sanata, spordan eğitime her alanda donanımlı yetişmeleri gerektiğine inanıyordu. Bilimin ışığında ruhen ve bedenen sağlıklı nesiller yetişmesi için spor önemliydi. Bu nedenle Samsun’a çıktığı tarihi hem gençlere armağan etmiş, hem de sporun öncelikle ulusal bir görev olduğunu gençlere bu yolla anlatmaya çalışmıştır.

Cumhuriyet’imizin ilk yıllarında spora verilen bu önem sayesinde, önemli spor eğitimcileri de yetişmiştir ki bunların en önemlisi şüphesiz Selim Sırrı Tarcan’dır. Selim Sırrı Tarcan eğitim ve spor alanında pek çok gelişime öncülük etmiştir. Bu yazımızda kısaca anlatmaya çalıştık.

1874 yılında Yunanistan’ın Teselya bölgesindeki Yenişehir’de dünyaya gelmiştir. Babası Miralay Yusuf Bey, annesi Zeynep Hanım’dır. Galatasaray Lisesi’ne yatılı öğrenci olarak yazılmış, lise yıllarında Ali Faik Üstünidman’dan jimnastik dersleri almıştır. Galatasaray Lisesi’nin ardından Mühendishane-i Berr-i Hümayun’u bitirmiş, o dönem bir süre Sevet-İ Fünun dergisinde spor bölümünü yönetmiştir. Pierre de Coubertin önderliğinde kurulmuş olan Uluslar arası Olimpiyat Komitesi’ne girmeyi çok istemiş, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra harekete geçerek ilk Milli Olimpiyat Komitesi’ni kurmuştur. 1909’da İsveç Kraliyet Askeri Beden Eğitimi ve Cimnastik Akademisi'ne başlamış, 1911'de akademiyi bitirip yurda dönerek beden eğitimi öğretmeni olarak çalışmaya başlamıştır. Folklor çalışmaları başlatarak, zeybek oyununu İstanbul şehir toplumuna tanıtmaya çalışmıştır. İsveç şarkılarından “Tre trallande ja ̈ntor” isimli şarkıdan esinlenerek Gençlik Marşı’nın yaratıcısı olmuştur. İdman Spor Dergisi’nde yazarlık yapmıştır. 1918 yılında Türkiye, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nden çıkarılınca dağılan Olimpiyat Komitesi’ni yeniden kurup başkanlığına seçilmiştir. 1926’da sert görüşleri yüzünden Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı tarafından kınanınca Olimpiyat Komitesi başkanlığından çekilmiştir. Cumhuriyet’in ilanına kadar öğretmenliğe devam etmiş, 1924’te Beden Terbiyesi Başmüfettişi olmuştur. 1935 seçimlerinden itibaren Ordu milletvekilliği yapmış 1957 yılında hayatını kaybetmiştir [2].

 

Selim Sırrı Tarcan, Türk sporuna ve spor eğitimine yön vermiş, yeni bir tarzın oluşmasını sağlamıştır. Yurt dışında bulunduğu dönemler kendisine, spor ve kültür alanında inceleme yapma fırsatı sağlamış, çağdaş bir spor anlayışına sahip olmuş, yurda döndükten sonra fikirleriyle, eğitimiyle, uygulamalarıyla halkı aydınlatmaya çalışmıştır.

 

Selim Sırrı Tarcan’ın radyodan sunduğu konuşmaları kitap haline getirilmiştir. Bu kitaplar, konularının içeriği açısından eğitimciler ve spor araştırmacıları tarafından incelenmesi gereken kaynak bir eser niteliği taşımaktadır [3].

 

Selim Sırrı Tarcan, Mustafa Necati Bey’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde ilk beden terbiyesi okulunu açmış, 1930 yılına kadar ülkemizde beden eğitimi öğretmeni yetiştirme çalışmalarını sürdürmüş, Gazi Eğitim Enstitüsü’nde beden eğitimi bölümü açılmasını sağlamıştır. Çıkardığı Terbiye ve Oyun Dergisi ve Gürbüz Türk Çocuğu Dergilerinin amacı yetişen yeni nesile ruh ve beden terbiyesi hakkında bilgiler vermek ve çocuk yetiştirenleri bu konuda aydınlatmaktı [4].

 

Selim Sırrı Tarcan, Türkiye'de voleybol ve boksun kurucusu olarak kabul edilmektedir. Öğretmenlik yaptığı Çağaloğlu Lisesi’nde vücut koordinasyonu için önemli olduğuna inandığı voleybolu öğrencilerine öğretmiş, liselerarası bir lig bile kurmuştur. Mezun olan öğrencileri ise voleybol sporunun kulüpler aşamasına yükselmesini sağlamıştır.

 

İzmir’de askerliğini yaptığı sırada, futbol oynayan Yunan askerlerini izledikten sonra, “Bunu ben de yaparım diyerek” komutanından izin alarak futbol oynaması, Müslüman coğrafyasında ilk futbol oynayan Türk olmasını sağlamıştır [5].

 

Selim Sırrı Tarcan Cumhuriyet Gazetesi’nde Terbiye Bahisleri isimli köşesinde eğitim ve spor konularındaki tecrübe ve fikirlerini paylaşmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir:


Gene Çocuk Meselesi (30 Ocak 1936)

 

“Çocuk gıda ile büyür. Yalnız gıda diyince birçok kimselerin aklına yiyecek gelir. Halbuki hava ve hareket de yavrunun yaşamasına yaşamasına yarayan ehemmiyetli bir gıdadır. …”

 

Sporcu Doktorlar (17 Şubat 1936)

 

“…Bizim yeni yetişen genç doktorlarımızın muhtelif spor tekniğine, fizyolojik tesirlerine, pedagojik şekillerine ne derece vakıf olduklarını ve bilfiil ilmi metod dahilinde nasıl jimnastik ve spor yaptıklarını bilmiyorum. Fakat Cumhuriyet Türkiye’sinde yeni yetişen tabipleri sporun birer alemdarı gibi görmek istiyorum…”

 

Amerika Üniversitelerinde Beden Terbiyesinin Rolü (23 Şubat 1936)

 

“… Amerikan üniversiteleri yalnız gençlerin eline parşömen kağıdı üzerinde bir diploma vermekle kalmıyor. Adam yetiştirmeyi düşünüyor. Ve zannederim yüksek tahsil veren müesseselerin birinci gayesi de bundan başka bir şey değildir. …”

 

İsveç Mektebi Nedir? (8 Mart 1936)

 

“… İsveç mektebi gençleri hislerine hakim olmaya alıştırır. Dikkati terbiye eder. Hareketi disipline tabi kılar. Adaleleri tam bir şekilde işletir. Vücuda biçim verir. Boyu uzatır ve uzun ömre yardım eder. …”

(Pedagogie) nin Yeni Temayülleri (13 Mart 1936)

 

“… Beden terbiyesi de fikir terbiyesi kadar lazımdır ve ikisinin denk gelmesi şarttır. Fikir (pedagogie)si gibi,  bir de beden (pedagogie)si vardır. …”

 

Diğer yazılarından bazılarının başlıkları şunlardır:

Spor ve eğitim konusunda 58 kitap yazmış, 2500 makale yazmış, 1500’den fazla konferans vermiş olan bu değerli spor insanını emeklerinden dolayı saygıyla anıyoruz.

 

Kaynaklar:

Görseller:

Kapak Görseli:

Milli Gazete