Organik Kanatlı Yetiştiriciliği

Yazar : M. Ufuk PEKER
Konu : Hayvancılık

Hayvan refahı açısından en geniş olanakları sağlayan üretim biçimi organik hayvansal üretimdir. Organik hayvancılık aynı zamanda doğal yaşama zarar vermemeyi; hayvancılığın olumsuz çevresel etkilerini en aza indirmeyi hedefler.

Yazar: M. Ufuk Peker
 
Nüfus artışını baskılayan felaketler İncil’de kıyamet alametleri arasında yer alan ‘Mahşerin dört atlısı’ ile sembolize edilir. İncil’deki sıralaması farklı da olsa; Üçüncü sırada yer alan açlığın nedeni kıtlıktır. Yani tarımsal üretimin azalması. Açlık ikinci sırada sayılan savaşları getirir. Savaş döneminde ortaya çıkan nüfus hareketleri, kentlerde alt yapının çökmesi ve dört atlıdan sonuncusunun temsil ettiği salgın hastalıkları getirir. İncil’e göre birinci sırada yer alan beyaz atlı toplu ölümler sonucu nüfusun azalmasını temsil eder. 

İşin özü kıyamete giden yol kıtlıktan geçer. Tarımsal faaliyetler insanların çok zor koşullarda ve kısıtlı olanakların olduğu bölgelerde bile yaşayabilmesinin önünü açmıştır. İnsan nüfusu tarımdan sonra hızlı bir artış dönemine girer. Tarımdaki gelişmeler yavaşladıkça nüfus artışı geriler. Kıtlık dönemleri artar ve ‘Mahşerin dört atlısı’ artan nüfusu baskılar.

Sanayi devrimi ile birlikte tarımda sanayileşir. Sanayi tipi tarım, makineleşme hayvansal üretimde de makineleşmeyi getirdi. İnsanlar neolitik çağda korudukları hayvanları birere makine gibi görmeye başladı.

Hayatının büyük bir kısmını bir kafeste yürümeden, kanat çırpmadan geçiren tavuklar; günde 20 saatlerini bir padokta bağlı olarak geçiren, günde üç dört saat ahırlarının belki iki katı kadar bir yere havalandırmaya çıkarılan sığırlar… Adeta hayvanların birer canlı olduğu unutulmuştu. Hayvanlar birer makine gibi görülüyordu. Hayvanların birer canlı olduğunu gören, çektikleri acıyı, sıkıntıyı hisseden bazı insanların vicdanlarını derinden etkilemeye başladı. 

Hayvanların doğalarına aykırı koşullarda yaşamasının sağlıklarını bozduğu, hayvansal ürünlerde kalitesini bozduğu belirtilmektedir. Doğalarına aykırı koşullarda, egzersiz yapmadan fazla üretime zorlanan hayvanlarda ortaya çıkan stres hayvan sağlığını bozmaktadır. Sıkışık ortamda hastalıkların bulaşma riski arttığından, antibiyotikler yem katkı maddesi gibi hayvanlara sürekli verilmektedir. Antibiyotikli ürünlerle beslenmek insanlarda sağlık sorunları yaratır. Aynı zamanda insan vücudundaki hastalık etmenlerinin antibiyotiklere dayanıklılık kazanmasının önünü de açar. (Duru, Şahin-2004) 

Stres sonucu hayvanların ürünlerinde sağlıklı besin maddelerine olumsuz etkilerde bulunduğuna ilişkin bulgular vardır. Hayvanların stresle başa çıkmak için ürettiği hormon ve enzimlerin de ürünlerine geçtiği ve bu insan sağlığı açısından risk oluşturduğuna ilişkin çalışmalar da mevcuttur. (SÖZCÜ, A., & KOYUNCU, M. ,2015).

Yumurta üretimi açısından kafes ve serbest yetiştirme sistemlerini karşılaştıran çalışmalarda serbest sistemde yetişen tavuklarda E, A, B12 vitamini, omega-3 yağ asidi gibi yumurta kalitesini olumlu etkileyen maddelerin arttığını, hastalık ve ölüm oranlarının azaldığına ilişkin bulgular vardır. (Şekeroğlu, Sarıca-2005)


Köy Tipi Tavukçuluk Çözüm Mü?


Kırsal alanlarda küçük işletmelerde ve denetimsiz olarak yapılan tavukçuluk biçimidir. Yanlış bir algı olarak ürünlerinin daha kaliteli olduğu düşünülür. Oysa denetim olmadığı için gıda güvenliği açısından sıkıntıları fazladır. Yine de yerel ekotiplerin korunması adına sahip çıkılması ve düzenlemelerle izlenebilir hale getirilmesi de düşünülmelidir.

Gerçekten köy tipi üretimde hayvanların sağlık durumları bilinememektedir. Hayvanlar açıkta ve insan yaşam alanların çevresinde beslendiklerinden, sağlıksız kaynaklardan beslenmeleri sıkça görülen bir durumdur. Alt yapısı yetersiz olan köylerde çöplük, açık foseptik çukurları, atık su kanalları eşinme ve böcek gibi besinleri kolay bulma açısından tercih ettikleri yerlerdir.

Kapalı alanda yapılmayan tavukçuluğun, göçmen kuşların taşıdığı hastalıkların insanlara ve diğer canlılara bulaşmasında rol oynadığına dair bulgularda vardır. Köy tipi tavukçuluk görüldüğü gibi izlenebilirlik ve gıda güvenliği yanında genel sağlık açısından da riskli görülen bir alandır. 

Benim verdiğim isimle bazı ‘Köy satıcıları’ kurbanlarına sattıkları yumurta ve etlik hayvanları kapalı şekilde küçük kümeslerde, konvansiyonel yemlerle besliyorlarmış… Dahası sık sık konvansiyonel işletmelerde üretilen standart dışı yumurtaların, temizlenmeden ‘köy satıcıları’ tarafından alınarak köy yumurtası adı altında satıldığı da maalesef anlatamadığımız bir gerçek.

Bir arkadaş anlatıyor. ‘Köyde her türden onlarca lüks araba, herkes 20-30 tane köy yumurtası alıyor. Soruyorum; “-Çevrede kaç tavuk gördün.” ,“-yirmi- otuz…” ; ‘”Köyde”; “100-150”. Hadi hepsi bin tane tavuk olsun. Horozlarda dâhil hepsi her gün yumurtlasın. Köylü de yumurta yemesin. Haftada yedi bin yumurta olsun. Durum anlatıldığı şekildeyse bu köyde günde ortalama üç-beş bin yumurta köy yumurtası adıyla satılıyor. Peki, kalanını kim yumurtluyor?


Organik Hayvancılığın Temeli Hayvan Refahı


17. Yüzyılda modern felsefenin kurucularından Descartes dahi hayvanların birer makineden farksız olduğu inancındaydı. Bunun sonucu olarak hayvan hakları Avrupa için tartışılır bir konu olmamıştı. Hayvanlara yapılan eziyete ilişkin ancak Rönesans döneminde tartışmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bunun sonucunda insan haklarının aksine hayvan haklarına ilişkin faaliyetler Avrupa’da daha ağır gelişmiştir. (Durakoğlu; Ay, Sayfa 192)

Hayvan hakları ve hayvan refahı hedefine yönelik ilk resmi adımlar 1900’lerin ortalarında atılmaya başlar. Dünya’da ilk kez Danimarka 1950 yılından hayvan haklarını yasal güvence altına almıştır. İngiltere’de 1967 yılında yayınlanan çiftlik hayvanlarının refahına ilişkin “Bambel Raporu” ile hayvan refahı kavramı resmiyet kazanmıştır. 15 Ekim 1978 tarihinde UNESCO tarafından Paris’te açıklan “Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi” hayvan refahının temel unsurlarını ortaya koymaktadır. Konu hakkındaki ilk Uluslar arası belge olması nedeniyle de önemlidir. (Ahmet A. ANTALYALI-2007)

İnsan refahı mutluluk, ihtiyaç, doyum gibi kavramlara dayanan muğlâk bir ifadedir. “İnsanın yaşadığı toplumsal koşullar doğrultusunda, ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayabilecek olanakların sağlanması ve güvence altına alınması yoluyla bireylerin huzur ve mutluluğunun artırılması” şekilde bir tanım oluşturabiliriz.

Hayvan refahı ise esaret altında yaşayan, üretimde kullanılan, insanlar için maddi veya manevi değeri olan işlevler yerine getiren veya insanlarla aynı ortamı paylaşan tüm hayvanlar için ön görülmüş bir kavramdır. Hayvan mutluluğu, Hayvanın ihtiyaçlarının doğal yaşamına uygun bir şekilde karşılanması, hayvanın doğal davranışlarına uygun koşular ve barınakların sağlanmasına ilişkin bir kavramdır. 

Hayvan Refahını; Üretim, yük taşıma, gösteri, deney vb. nedenlerle insana bağlı olarak yaşayan evcil ve sokak hayvanlarının doğal yaşam biçimleri ve özgün davranışlarına uygun koşullarda ve hayvanın fizyolojik, biyolojik ve psikolojik bütünlüğünü bozmadan beslenme, dinlenme, egsersiz gibi ihtiyaçlarının karşılanması olarak tanımlanabilir. Çiftlik hayvanları için hayvan refahı tanımına; “Üretim faaliyetlerinin hayvanın sağlığını bozmayacak, hareketlerini kısıtlamayacak şekilde gerçekleştirilmesinin sağlaması.” Şeklinde bir ifade eklenebilir. 


Hayvansal Üretimde Organik Tarım


Organik Tarım faaliyetleri Yasaya (Anonim1, 2004) dayanan ve Yönetmelik (Anonim2, 2011) çerçevesinde, devlet güvencesi altında yürütülen bir tarımsal üretim kültürüdür. Gübre, ilaç, yem, tohumluk, damızlık gibi girdiler, bitkisel, hayvansal üretim, su ürünleri üretimi, doğadan toplama ve organik olarak üretilen ürünlerin işlenmesi paketlenmesi, depolanması, pazarlanması ve uluslar arası ticareti mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilir.

Hayvan refahı açısından en geniş olanakları sağlayan üretim biçimi organik hayvansal üretimdir. Organik hayvancılık aynı zamanda doğal yaşama zarar vermemeyi; hayvancılığın olumsuz çevresel etkilerini en aza indirmeyi hedefler. Tüketiciler açısından ise doğal kalite unsurlarına sahip ve sağlıklı hayvansal ürün talebinin karşılanması açısından organik hayvancılık önemlidir. 

Kalite sistemleri genel olarak son ürünün elde edilmesindeki ölçütler ve analizlere dayanır. Oysa organik üretimde üretimin her aşaması üretim sürecinin bir parçası olarak ele alınır. Üstelik bu girdiler içinde geçerlidir. Bitkisel ve hayvansal yem maddeleri organik olmalıdır. Yem katkı maddeleri de mevzuata uygun olmalıdır. Analizler sadece destekleyicidir. Esas olan üretimin denetime tabi olmasıdır. 

Organik hayvancılık tüm organik tarımsal faaliyetler gibi üretim, ürün elde etme, ürünlerin işlenmesi, paketleme, depolama, iç ve dış ticaret gibi her aşamasında kontrol edilen ve belgelendirilen bir hayvansal üretim kültürüdür. Bu mekanizma gıda güvenliği açısından en üst noktadır. Organik ürün sertifikası tüm bu süreç sonucunda satın aldığınız ürünün organik tarım mevzuatına uygun şekilde üretildiğinin garantisi olarak görülmelidir.

Organik hayvancılıkta damızlık olarak yerel ırklar ile yabancı ırkların yerel adaptasyonların kullanmamızı önerir. Üretimde hastalıktan ari hayvanlar kullanılır. Hayvan sağlığının korunması, beslenmenin vücut direncini arttıracak şekilde yapılması esastır. Hayvan refahı sağlıklı hayvan yetiştirme konusunda imkân sağlar.  

Üretimin hiçbir aşamasında ve hiç bir şekilde Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ve ürünleri ve GDO’lu ürünler kullanılamaz. Sentetik kimyasalların yem ve yem katkısı olarak kullanılması da yasaktır. Veteriner ilaçları kullanımı durumunda hayvanların ürünleri organik üretimi denetleyen firmanın uygun göreceği bir süre organik olarak kullanılamaz. 

Hayvanlara kaliteli, sağlıklı ve gıda niteliğinde yem verilmelidir. Verilecek yemler ve yeme katılan katkı maddeleri organik tarım mevzuatına uygun olmalıdır. Bitkisel ve hayvansal kökenli yem maddeleri organik olmalıdır. Katkı maddeleri de doğal olarak bulunabilen maddelerden elde edilmiş olmalıdır. Hayvanlar her an içme suyu niteliğinde temiz suya ulaşabilmelidir.

Organik üretimde kullanılacak barınakların havalandırmaları iyi olmalı, temizlemesi kolay olmalı, hayvanın toprakla temasını önlememelidir. Hayvanlar barınak içinde rahatça gezmelidir. Hayvanların bağlı tutulması yasaktır. Barınaktan gezinti alanlarına çıkış kolay olmalıdır. Barınak düzeni hayvanların doğal davranışlarına uygun olmalıdır. 

Hayvanların uygun koşullarda otlaklara çıkışı sağlanmalıdır. Sağlanamadığı dönemlerde ise hayvanların doğal davranışlarına uygun, egzersiz yapabilecekleri gezinti alanlarına çıkışı sağlanmalıdır. Gezinti alanları hayvanların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenir. Hayvan gübrelerinden kaynaklanan nitrat kirliliğini önleyecek şekilde yeterli genişlikte olması da gereklidir. 


Organik Kanatlı Yetiştiriciliği


Organik kanatlı üretimi için gerekli hayvanlar üç günlük yaşta olmalıdır. Yavaş gelişen standart veya melez ırklar daha uygundur. Genetiği değiştirilmiş ırklar kesinlikle kullanılamaz. Yumurta yetiştiriciliğinde organik sertifikalı yarka bulunabiliyorsa kullanılabilir.
Barınaklar

Organik hayvancılık yapılacak barınaklar sağlıklı, havalandırması yeterli, doğal hava ve ışıktan yararlanabilecek şekilde yapılmalıdır. Barınakların tabanların asgari 1/3ü düz olmalı, kaliteli ve doğal altlıkla kaplanmalıdır. Kafes yasaktır. Hayvan yoğunluğu hayvanların rahatça yatabilecekleri, dönebilecekleri, kendilerini temizleyebilecekleri, gerinme ve kanat çırpma gibi tüm doğal hareketleri yapabilecekleri yeterli büyüklükte yer sağlayacak şekilde olmalıdır. 

Yumurtalık ırklarda yeterli tünek bulunmalıdır. Kanatlının gezinti alanı ile kümes arasında rahatça gezebileceği büyüklükte giriş çıkış delikleri olmalıdır. Barınağının her 100 m2 si için asgari 4 m toplam uzunluğa sahip olmalıdır. Bu deliklerin 40 cm-140 cm olması yaralanmaları önelemek açısından tavsiye edilir. Bir barınakta en fazla 5000 tavuk olmasına izin verilir. 

Kanatlılar doğal otlaklarda yetiştirilmelidir. Hayvanın rahatlığı veya hijyen şartları nedeniyle su kanatlıları iklim şartlarının elverdiği zamanlarda akarsulara, gölet veya göllere erişebilmelidirler. En az hayatlarının üçte birini açık havada geçirmeleri istenir.

Bir üretim dönemi sona erdikten sonra ikinci üretim dönemi başlamadan barınak ve gezinti alanlarının temciliği ve dezenfeksiyonu yapılır. Mera bitkilerinin gördüğü zararın onarılması sağlanır. Temizlikte su, buhar kireç, çamaşır suyu, Alkol, formik asit, sodyum ve paotasyum sabunları gibi maddelerin yanında bitki özleri de kullanılabilir.


Besleme


Beslemede temel amaç üretim artışının yanında hayvanların gelişim evrelerindeki beslenme ihtiyaçları karşılanması yoluyla ürün kalitesini arttırmaktır. Yem hammaddeleri organik olmalıdır. Kanatlılarda besi aşamasında kullanılan yem formülü asgari % 65 tahıl içermelidir. Kanatlı rasyonlarına kaba yem, taze veya kuru ot veya silaj eklenmelidir. 

Kanatlı beslenmesinde organik olarak yetiştirilmiş tahıllar, yağlı tohumlar, baklagiller ve ürünleri, mısır silajı, çim ve yonca kuru ot ve tozları , baharat ve bitki tozları kullanılabilir. Organik olarak üretilmiş veya avlanmış su ürünlerinden elde edilen ürünler de organik kanatlı yetiştiriciliğinde yem olarak kullanılır. 

Mineral maddeler madeni veya kayaç mineralleri, tuz, soda, karbonat gibi formlarda olmalıdır. Yine iz element olarak kullanılan besin maddeleri de doğal yollarla elde edilmelidir. 70/524/EEC nolu talimata uygun olmak koşuluyla vitaminler, provitaminler ve kimyasal açıdan tam tanımlanmış benzer etkisi bulunan maddeler kullanılabilir.

Belenmede yem katkı maddesi olarak probiyotiklerden, maltoz, laktoz, sakkoroz gibi oligosakkaritlerden ve bitkisel extraktlardan yararlanılabilir.  Bu maddeler bağışıklık sisteminin güçlenmesini, hayvanın sağlıklı gelişmesini ve sindirim sistemini güçlendirerek yemlerden yararlanma oranını arttırır. Özellikle probiyotiklerden yararlanmak için sindirim sistemindeki bakteri faaliyetinin yeterli düzeyde olması gerektiği unutulmamalıdır.

Kanatlı gübrelerinde fitin formundaki fosfor içeriği kirletici düzeydedir. Yemlere fitaz enzimi eklenerek hayvanın itinden yararlanma oranı arttırtır. Fitin gübredeki fosfor oranı da azaltılmış olur. 

Yumurta üretiminde bitkisel katkı maddeleriyle istenen renkte sarı elde edilmesi mümkündür. Bu amaçla Domates, Portakal, Limon, Mısır, Mantarlar ve su yosunları, Kabak,  gül tohumu, Kadife çiçeği, yonca ve Kırmızı biber’den yararlanmak mümkündür.


Kanatlı Hayvanların Sağlığı 


Antibiyotikler, hormonlar veya benzer maddelerin yem olarak kullanılması yasaktır. Tedavi amaçlı uygulamalar da ise hayvanın ürünlerinin organik olarak kullanılması için uzun zaman gerekeceğinden kanatlı üretiminde bu tür hayvanlar organik üretimden çıkarılmaktadır. Sağlıklı hayvan yetiştirme, hastalıklara direncin artması ve enfeksiyonların önlenmesi hayvan sağlığı açısından asli uygulamalardır.

Gaga kesme, kanatları yolma gibi yöntemler uygulanmaz. 

Organik tarımda veteriner ilaçlarında öncelikle tanıya uygun bitkisel, hayvansal veya mineral kaynaklı maddeler ve ürünleri kullanılmalıdır. Bu tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda hayvanın acı çekmemesi için tedavinin gerekli olduğu durumlarda veteriner sorumluluğunda kimyasal bileşimli ilaçlar veya antibiyotikler kullanılabilir.

Ancak önleyici tedavi olarak kimyasal bileşimli veteriner ilaçları veya antibiyotiklerin kullanılması yasaktır. Üretim yapılan dar bir alanda hastalık ortaya çıkarsa, diğer hayvanlara bağışıklık sağlayan ilaçlar kullanılabilir. Her tür veteriner müdahalesi teşhis, tedavi ve sonucuyla açıkça kayıt edilir. Tedavi edilen hayvanlar tek tek veya gruplandırılmış olarak ayrılmalı ve durum yetkili kuruluşa bildirilmelidir. 

Ürünlerin pazarlanması ile ilgili kısıtlamalar yetkili kuruluşça belirlenir. Organik hayvancılıkta veteriner ilaçları için önerilen bekleme sürelerinin iki katı uygulanır. Bu tür tedaviler iki defa fazla uygulanırsa hayvan organik üretimden çıkarılır. Sentetik ilaç verilmiş tavukların yumurtası beş gün organik ürün olarak satılamaz. Kanatlılarda yumurtlamayı ve yumurta sarısını artırıcı ya da kalite düzenleyici sentetik maddeler ile doğal olmayan yöntemler kullanılamaz.


Nakliye ve Kesim


Hayvanların nakilleri stressiz ve kısa zamanda gerçekleştirilmeli, hayvanlara sakinleştirici madde verilmemelidir. Yükleme ve boşaltma işlemlernda hayvanlara acı çektirmemek esas olmalıdır. 

Kasaplık hayvanlara kesim esnasında stres yaratmayacak şekilde davranmalı, uygun kesim yöntemleri uygulanmalıdır. Mümkün olan durumlarda konvansiyonel hayvanlarla ayrı kesimhaneler kullanılmalıdır. Konvansiyonel kesimhanelerde geceden temizlenen kesimhanede sabah ilk olarak organik hayvanların kesimi yapılmalısı uygulamada kolaylık yaratmaktadır. Etlik piliçler 72 günden önce kesilemez. Bu nedenle organik kanatlı yetiştiriciliğinde yavaş gelişen ırkların kullanılması daha uygundur.
 

Son Söz Olarak

 
Mahşerin dört atlısı modern insanın peşinden koşmaktan vazgeçmiş değil. Ve biz hızlandıkça onlar da hızlanıyor. Yakın bir zamanda daha fazla hız bizi kurtarmayabilir. Artık yavaşlamalıyız. Yavaşlamalı ve mahşerin dört atlısı ile yüzleşmeliyiz. Çünkü mahşerin dört atlısı insanın doğa ile arasına koyduğu mesafe kadar güçlü. Her gün insanların bir kısmı atlılardan üçü tarafından öldürülüyor. Beyaz atlı ise daha büyük darbeler için bilenmekte.

İnsanın doğadan kopuşu tarımla başladı. İnsanı doğa ile buluşturacak olan da yine tarım olmalı. Haklısınız organik tarım dünyayı kurtaramaz. Ama bir yerden başlamak zorundayız. Doğayı kazanmaya hayvanlardan başlamalıyız. 


Kaynaklar:

  1. Anonim1, 2004, 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Resmi Gazete, sayı 25659, 03.12.2014. Ankara; https://bit.ly/2VoDnvs
  2. Anonim2, 2010, Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, Resmi Gazete, sayı 27676, 18.08.2010, Ankara; https://bit.ly/3rblIU4
  3. Ahmet A. ANTALYALI, Avrupa Birliği Ve Türkiye’de Hayvan Refahı Uygulamaları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ankara, 2007
  4. DURAKOĞLU A. 2012 Volkan A.Y., Descartes ve Searle’de Zihin Problemi, Flsf Dergisi, Sayı 13, Sayfa 187-200, Ankara 
  5. Duru M., Şahin A. 2004,Türkiye’de Sağlıklı ve Güvenli Hayvansal Üretimin Gerekliliği, Hayvansal Üretim Dergisi 45(1), Sayfa 36-41, İzmir
  6. ÖZBEK M. 2010, 50 Soruda İnsanın Tarihöncesi Evrimi, Bilim ve Gelecek Kitaplığı, 1. Baskı, İstanbul
  7. SÖZCÜ, A., & KOYUNCU, M. (2015). Etlik Piliç Yetiştiriciliğinde Çevresel Koşulların ve Beslemenin Karkas Kalitesi Üzerine Etkileri. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 29(1).
  8. ŞEKEROĞLU A., SARICA M. 2005, Serbest Yetiştirme (Free-Range) Sisteminin Beyaz ve Kahverengi Yumurtacı Genotiplerin Yumurta Verim ve Kalitesine Etkisi, Tavukçuluk Araştırma Dergisi 6 (1), Sayfa 10-16, 
  9. SÖZCÜ, A., & KOYUNCU, M. (2015). Etlik Piliç Yetiştiriciliğinde Çevresel Koşulların ve Beslemenin Karkas Kalitesi Üzerine Etkileri. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 29(1).

Görseller:

  1. Arşiv.
  2. Health Line