Uyuyan Salyangoz Uyandı

 

Pandemi nedeniyle pek sesi soluğu çıkmayan Slow Food ve Cittaslow (Sakin Şehir) oluşumları yeniden kıpırdanmaya başladılar. İki yıldır ne festival ne şenlik ne de yeni proje girişimleri gelmemişti kulağımıza. 

Ve nihayet salyangoz yavaş da olsa harekete geçti. Geçenlerde İtalya’nın Belluno kentinde düzenlenen Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi toplantısı yapıldı. Toplantıya Cittaslow Uluslararası Başkan Yardımcısı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önderliğinde katılan Türkiye heyeti son derece başarılı kazanımlarla döndüler.

 
Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komite toplantısında Türkiye'den üç kent Cittaslow’a üye oldu. Toplantıdan sonraki sertifika töreninde Türkiye'nin yeni Cittaslow üyeleri olarak Malatya’dan Arapgir, İzmir’den Foça ve Bursa’dan İznik sertifikalarını aldılar. 

 

İtalya, Polonya, Fransa, Lüksemburg, Belçika, Almanya, Hollanda, Çin ve Kore'den Cittaslow temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıda sakin yaşam felsefesini büyük şehirlerde de uygulamak için İzmir’de başlatılan Cittaslow Metropol projesinin konuşulması projeyi üreten İzmir için artı bir gelişme olarak değerlendirilebilir. 

Belluno’da İzmir’de yapılan Cittaslow Metropol Projesi çalışma aşamalarından söz eden Başkan Tunç Soyer, büyük kentlerde sakin şehir felsefesinin ve yaşam kalitesinin arttırılıp benimsenmesi gereken ilkeleri üzerinde çalışıldığının üzerinde durdu. Bununla beraber bir taraftan da mahalle ölçeğinde halkın katılımıyla bazı uygulamalar gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.  Soyer ayrıca, Konak’taki Pazaryeri ve Karşıyaka’daki Demirköprü mahallelerinin analizine başladıklarını, anket, odak grup görüşmeleriyle mahallelerin sorun ve ihtiyaçlarını, olası potansiyellerini mahalle sakinleriyle birlikte çalıştıklarını ifade etti. Sorunlar ve talepler ortaya çıktıkça oluşan yeni şartların iyileştirilmesi için müdahalelerde bulunacağı konusundaki tespitlerini toplantıda dile getirdi. Bütün bunlar Belluno heyetinden öğrendiklerimiz. 

Cittaslow Metropol Projesi yeni bir oluşumun ayak sesleri gibi geldi bana. Uzun vadeli bir çözüm süreci olarak takvim belirleme kapısının aralanmış olması sevindirici. Demek ki artık sadece nüfus sınırlaması olmadan da Cittaslow’a üye olunup belli kriterlerin oluşması için çaba gösterilecek! Bununla birlikte daha fazla iyi, temiz ve adil gıdanın daha çok sakin şehre ulaşmasına önayak olunacak. Önce pilot bölgelere sonraları giderek mahalle ve sokaklara yerleşmesi gerçekten kulağa çok hoş geliyor. Görünen o ki, İtalya merkezli Slow Food ve Cittaslow oluşumlarının kriterleri de yeni dünya düzenine uyumlanmış! Ekonomik krizlerle birlikte pandemi yoksunluklarının da pek çok kriteri değiştirdiğini görmek artık normal olsa gerek. 

“Cittaslow felsefesi kentleri güçlü kılacak” sloganıyla ve Türkiye’den üç yeni kentin üyeliğinin kabul edilmesiyle başlayan bu yeni dönemde eminim çok şey değişecek. Pandemiden alınan derslerle de iyi şeyler yapılacağa benziyor.  

 

Başta Foça olmak üzere Cittaslow üyeliği yani sakin şehir kimliği İznik ve Arapgir’e de hayırlı uğurlu olsun. 

Not olarak bir kentin Cittaslow seçilme ölçütleri 7 başlık altında şöyle özetlenebilir:

Yazara aittir, izinsiz kullanılamaz.