Yaşamın Devamlılığı İçin"Sürdürülebilir Tarım"
Yazar :
Dilay ŞENTÜRK
Dergi : 2022 02 / Sayı: 99
Konu :
Doğa ve Çevre, Tarım
"Sürdürülebilir bir tarım, ne insanı ne de toprağı tüketen bir tarımdır." Son birkaç yıldır sıkça duyduğumuz iklim krizi ve beraberinde getirdiği en önemli tehditlerden biri olan tarımsal üretimdeki tehditler, "sürdürülebilir tarım" kavramını benimseyerek bunu bir tutum haline getirmemizi mecbur kılıyor.
Yazar: Dilay Şentürk
Yazar, çevre aktivisti ve aynı zamanda bir çiftçi olan Wendell Berry'nin sözüyle yazıma başlamak istiyorum;
"Sürdürülebilir bir tarım, ne insanı ne de toprağı tüketen bir tarımdır."
Son birkaç yıldır sıkça duyduğumuz iklim krizi ve beraberinde getirdiği en önemli tehditlerden biri olan tarımsal üretimdeki tehditler, "sürdürülebilir tarım" kavramını benimseyerek bunu bir tutum haline getirmemizi mecbur kılıyor.
Peki Nedir Bu "Sürdürülebilir Tarım"?
Genel bir tanımla, uzun vadede doğal kaynakların korunması yanında çevreye/ekosisteme zarar vermeyen bir üretimin, tarımsal teknolojilerin kullanıldığı bir tarımsal yapının oluşturulmasıdır.
Diğer bir deyişle, tarımsal üretim ile ekosistemin korunması arasında doğru bir denge kurup bu dengenin devamlılığını sağlamaktır.
Diğer bir deyişle, tarımsal üretim ile ekosistemin korunması arasında doğru bir denge kurup bu dengenin devamlılığını sağlamaktır.
Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Komisyonu'nun tanımına göre ise sürdürülebilirlik, "İnsanlık, gelecek kuşakların gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçlarını temin ederek, kalkınmayı sürdürülebilir kılabilme yeteneğidir”, “Sürdürülebilir tarım, verimliliğini ve topluma faydasını süresiz devam ettirebilen üretimdir".
İşte tüm bu tanımlara baktığımızda görüyoruz ki ortak paydada insan-doğa etkileşimi ve alt metninde ise üretim-tüketim-doğa etkileşimi arasındaki dengenin günümüz ve geleceğimiz için çok kritik bir öneme sahip olduğunu görüyoruz.
Sürdürülebilir tarım uygulamaları, gelişen bir ekosistem, üretken ekonomi ve sosyoekonomik eşitlik sağlamaya yöneliktir. Bu kavram tarımsal üretimde agronomik, çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları dengelemeyi hedefleyen bir yaklaşım şeklidir. Amacı; bir yandan tarımsal verimliliği korurken diğer yandan ekosisteme verilen zararı azaltarak, kısa ve uzun vadede ekonomiyi canlı tutmak, tarımsal üretimin içerisinde yer alan üreticilerimizin yaşam kalitelerini yükseltmek ve bunun için geliştirilmesi gereken uygulamaları amaç edinir.
Çiftçiler, ziraat mühendisleri, atık yönetimi uzmanları, gıda işleme şirketleri, distribütörler, perakendeciler ve tüketicilerden oluşan bu değer zincirindeki her oyuncu, herkes için uygun bir gelecek inşa etmek için değer katabilir ve üzerine düşeni yapabilir.
Günümüzde hali hazırda birçok yetiştirici ve onların yetiştirdiği ürünler mevcut, fakat burada asıl sorulması gerekenin üretim miktarından ziyade üretim şeklinin yani "Nasıl bir üretim?" sorusunun hem üreticiler hem de tüketiciler tarafından sorulması gerektiğidir. Çünkü, 2050 yılına kadar dünyanın, artan dünya nüfusunu sürdürmek için şu anda üretilenden yaklaşık %70 daha fazla gıdaya ihtiyacı olacağı tahmin edilmekte.
Bu gerçeğin yanı sıra sürdürülebilir tarım, üreticilerin uzun dönemdeki gelirini de ön planda tutar. Geleceğe yönelik yapılan sürdürülebilir tarım planlamalarıyla ve hayata geçirilecek uygulamalarla birlikte çiftçinin sürdürülebilir bir şekilde kazanç elde etmesi de sağlanabilir. Aksi halde bir dönem için aşırı ve geleceği düşünmeden yapılan etkinlikler sonucunda üreticilerin ve diğer tüm insanların uzun dönemde güçlüklerle karşılaşması kaçınılmaz olacaktır.
Bu gerçeğin yanı sıra sürdürülebilir tarım, üreticilerin uzun dönemdeki gelirini de ön planda tutar. Geleceğe yönelik yapılan sürdürülebilir tarım planlamalarıyla ve hayata geçirilecek uygulamalarla birlikte çiftçinin sürdürülebilir bir şekilde kazanç elde etmesi de sağlanabilir. Aksi halde bir dönem için aşırı ve geleceği düşünmeden yapılan etkinlikler sonucunda üreticilerin ve diğer tüm insanların uzun dönemde güçlüklerle karşılaşması kaçınılmaz olacaktır.
Burada kabul edilmesi gereken öncelikli temel kural; tarımsal üretim için dünyada gerekli olan kaynakların sınırsız olmadığı ve doğal dengeyi bozarak istenilen ölçüde ve sürekli bir gelişmenin sağlanamayacağıdır.
Sürdürülebilir tarım teknikleri, çevreye hiçbir şekilde zarar vermeden doğal kaynakları en iyi şekilde kullanmak üzerine kuruludur. Bu bilince uygun bir üretim yapılmadığı taktirde kısa vadede elde edeceğimiz ürünler bize uzun vadede yetmeyeceği gibi, ekolojik dengenin daha da bozulmasıyla gelecek nesillerimiz bir yana dursun kendi neslimizde dahi güvenilir gıdaya ve suya ulaşamaz hale gelebiliriz.
Bu noktada biyolojik mücadele yöntemleri başta olmak üzere, kimyasal ve entegre mücadele yöntemlerine alternatifler geliştirilip sürdürülebilir üretim yöntemleri de uygulandığında doğal kaynaklarımızın (su, hava, biyolojik çeşitlilik, genetik kaynaklar, vd.) en verimli ve temiz şekilde kullanımı ile gelecek nesillerimiz ve diğer tüm canlılar için yaşanabilir bir çevre sağlamış oluruz.
Sürdürülebilir Tarım Teknikleri Uygulanırsa Kazancımız Ne Olur?
- Tarımsal üretimde uygulanacak doğru sulama yöntemiyle (örneğin, damla sulama yöntemi) su kullanımında %60'a varan tasarruf sağlanabilir,
- Yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak tarımdan kaynaklı meydana gelen %12 oranındaki sera gazı emüsyonunun azaltılması sağlanabilir,
- Sürdürülebilir tarım teknikleri kullanılarak kaynak ve ürün israfının önüne geçilebilir,
- Tarımsal üretimde bilinçsizce kullanılan pestisit ve gübrenin bilinçli kullanımı veya sıfıra indirilmesi ile toprağın, dolayısıyla tarım arazilerinin, suyun ve ürünlerdeki zararlı kalıntıların olmaması sağlanabilir, bu olumsuz girdileri olan teknikler yerine daha sürdürülebilir tekniklerin (doğal pestisitler, yeşil gübreleme, çiftlik gübresi vd.) kullanımı artırılabilir.
- Örtü bitkilerinin ( yonca, yulaf, çavdar vd.) kullanımının yaygınlaştırılmasıyla rüzgar ve su kaynaklı erozyona karşı toprağın korunması ve bu bitkilerin topraktaki azot seviyesini dengelemesi ve çoğu yabancı otun çıkışını engellemeleriyle de gübre kullanımının azaltılması sağlanabilir,
- Daha sağlıklı ve kaliteli gıdaların üretimi ve tüketimi dolayısıyla sağlıklı toplumların sayısında artış sağlanabilir,
- Kaynaklarını bilinçli ve sürdürülebilir tekniklerle kullanan çiftçiler sosyoekonomik açıdan daha refah seviyelere gelebilir,
- Yenilenemez enerji kaynaklarının ve kimyasalların kullanımına olan ihtiyaç ortadan kaldırılacağından genel tarımsal üretim maliyetleri azaltılmış olur, buda daha düşük fiyatlara daha kaliteli ürün elde edilmesi demektir.
- Zararlı böceklere karşı doğal düşmanların (bazı kuşlar ve diğer hayvanlar) kullanımı arttırılarak pestisitlere olan ihtiyaçta önemli azalmalar dolayısıyla karlılık sağlanabilir.
Unutmayalım ki; talepler arzları meydana getirir!
Sürdürülebilir uygulamalar kullanılarak yetiştirilmiş ya da üretilmiş ürünleri talep ederek hem sürdürülebilir tarıma/üretime katkı sağlamış hem de bu günümüzü ve geleceğimizi iyileştirmek için büyük bir adım atmış oluruz.
Doğa ile işbirliği yapmak bizim elimizde!
Kaynaklar:
- Turhan, Ş., 2005, Tarımda Sürdürülebilirlik ve Organik Tarım, Tarım Ekonomisi Dergisi, 11 (1): 13-24.
- Ilgar, R., 2017, Çanakkale İlinde Tarımda Sürdürülebilirlik ve Organik Tarım, Doğu Coğrafya Dergisi, 22 (37): 159-178.
- Anonim, 2018, Sustainable agriculture, Nature Sustainability, October 2018 (https://doi.org/10.1038/s41893-018-0163-4)
- Anonim, 2019, 5 Reasons Why Sustainable Agriculture is Critical for Moving towards a Viable future, Jain Farm Fresh (https://www.jainfarmfresh.com/sustainable-agriculture-is- critical-for-moving-towards-a-viable-future/)
Görsel: