Tarımsal Kooperatiflerin Gelişimi-11

Yazar : Tahsin AYHAN
Konu : Tarım

Sacayaklarında kalmıştık geçen yazımızda. Yönetim, Denetim ve Sosyal Sermaye kavramlarından bahsetmiştik.

Sacayaklarında kalmıştık geçen yazımızda. Yönetim, Denetim ve Sosyal Sermaye kavramlarından bahsetmiştik. Tarımsal amaçlı birim kooperatiflerin “en azından” faaliyetlerine devam edebilmeleri için olmazsa olmazlardı bu kavramlar. Üst Örgütlenme konu başlığı altında biraz şekilsel, ağırlıklı olarak da fonksiyonel yönleriyle ele alarak başlayalım.

Yönetim Kurulu en temel tanımıyla kooperatif faaliyetlerini yöneten ve kooperatifi temsil eden icra organıdır. Temsil, yapılan işlemlerle kooperatifi hak sahibi yapabilme ve borç altına sokabilme yetkisini ifade der. Bunları yaparken de kanunlar ve ana sözleşme hükümleri içerisinde hareket etmek zorundadır. Üye sayıları kooperatifin faaliyet alanına ve iş hacmine göre değişiklik gösterebilir. Ancak kooperatif yönetim kurullarının en az üç üyeden oluşması, bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olması yasal gerekliliktir. Yönetim organı ile kooperatif arasında bağ temelde bir vekalet akdidir, dolayısıyla sorumluluk da vekil sorumluluğu gibidir. 

Diyelim ki bir sermaye şirketi kurmaya karar verdiniz, ya da ortağı olmaya diyelim. Şirket faaliyetlerini yönetecek ve şirketi temsil edecek kişi ya da kişilerde birtakım özellikler ararsınız. Finansman, üretim, pazarlama, muhasebe, personel gibi temel işletmecilik konularında asgari bilgi ve beceri sahibi olmaları gibi. Bunlar için de eğitim, tecrübe, sertifika, uzmanlık, vb. gibi yönetim becerisini tescil edici meziyet ve belgelerin aranması modern yönetim anlayışının bir gereğidir. Tarımsal amaçlı birim kooperatiflerin de yönetsel açıdan bakıldığında esasen bir sermaye şirketinden çok da farkı bulunmamaktadır. Dolayısıyla tarımsal kooperatif yönetim organında da bu özelliklerin olması beklenmelidir.

Sermaye şirketlerinde yönetim temel işletmecilik faaliyetleriyle maksimum kar elde etmeye odaklanırken, tarımsal kooperatiflerde kuruluş amacı doğrultusunda ortaklara ekonomik ve sosyal fayda sağlamak yönetim kurulunun birincil görevidir. 

Bu yapılmadığı ya da yapılamadığı durumlarda kooperatifin varlık amacı hasıl olmayacağı, yani ana sözleşmede yazılı amacın gerçekleşmesi mümkün olmayacağından öncelikle yönetimin sonrasında da kooperatif tüzel kişiliğinin varlığı sorgulanır hale gelecektir.

Hem sermaye şirketlerinde hem de tarımsal amaçlı birim kooperatiflerinde bir başarıdan söz edilecekse bu başarı icra organına, yani yönetim kurullarına aittir. Bugün faaliyetine devam eden, ortaklarına ekonomik ve sosyal fayda sağlayabilen çokça tarımsal amaçlı birim kooperatif ismi sayabiliyorsak, başarı öykülerindeki ana özne yönetim kurullarıdır. Yerel yönetimlerin tarımsal kooperatife desteği olabilir, ortaklar arasındaki sosyal sermaye adı verilen birlikte eşgüdümlü iş yapabilme kültürü yüksek olabilir, üretilen tarımsal ürünlerin özelliklerinden kaynaklanan bazı pazar avantajları olabilir ama bunların hiçbiri kooperatif yönetim kurulunun başarısını arka plana düşürmez. Dolayıyla bir tarımsal amaçlı birim kooperatifinin başarısından söz ediyorsak bu her şeyden önce yönetiminin başarısıdır ve yazı serimizde aylardır tek tek sayıp çözüm aradığımız sorunlara rağmen gerçekleştirilebilen bir başarıdır ve bu yönüyle de gerçek anlamda bütün övgüleri hak etmektedir.

Tekrar etmek yerinde olacaktır. Tarımsal amaçlı birim kooperatifler için “Başarı” kriterimizi şu aşamada “faaliyette olunması” olarak koymakla yetinmek durumdayız. Açılan ve kapanan tarımsal amaçlı kooperatif sayıları yıllar itibariyle elimizde var. Burada kapanıştan kasıt tasfiye sürecinin tamamlanması ve sicilden düşürülmesi işlemidir. 

Her ne kadar son yıllarda yapılan mevzuat düzenlemeleriyle çeşitli nedenlerle tasfiye sürecini tamamlama olanağı olmayan kooperatiflerin resen kapanışlarına yönelik kolaylıklar sağlanmış olsa da özellikle birikmiş kamu borçlarının varlığı yöneticileri “gayri faal” olarak devam etmeye yöneltmektedir. 

Bu bağlamda da kayıtlı 14 bin civarındaki tarımsal amaçlı kooperatifin gerçek anlamda kaçının faaliyetine devam ettiğini bilemiyoruz.

Sorun faaliyetine devam edecek, ortaklarına ekonomik ve sosyal fayda sağlayacak tarımsal amaçlı birim kooperatiflerde etkin bir yönetiminin nasıl oluşturulacağı sorunudur. Yukarıdaki paragraflarda açıklamaya çalıştığımız işletmecilik özelliklerine haiz yönetici kadroların bu ölçekte bulunması zorluğudur. Yönetim kurulu üyeliği için eğitim ve sertifikasyon şartı yoktur. Kooperatif yöneticilerinin işletme yönetimi konusunda bilgi deneyim ve eksikliği vardır ve bu ölçekte profesyonel bir yönetici istihdam edilmesi de mümkün değildir.

Peki bu sorunlar nasıl aşılacak, her kurulan tarımsal amaçlı birim kooperatifine etkin bir yönetim kurulunu ya da anlayışını nasıl yerleştirebiliriz? 

Üst Örgütlenme ve Eğitim ile…

Nasıl mı, anlatalım, gene bir örnekle.

Modern yönetim anlayışında bütün işletmecilik fonksiyonlarının eş zamanlı ve etkin bir şekilde çalıştırılması gerekmektedir. Tarımsal amaçlı birim kooperatif yöneticilerinde bu konulardaki ihtisas sahibi olunması güçlüğü ciddi bir ihtisaslaşmaya giderek profesyonel kadrolarla çalışılmasını gerektirmektedir. 

Bu profesyonel kadroların da birim ölçekli kooperatiflerde istihdamı ekonomik olarak mümkün görünmediğinden benzer üretim gamlarına sahip birim kooperatiflerin üst örgütlemeye giderek teknik ve idari anlamda profesyonellerle çalışması tarımsal kooperatifçiliğin geliştiği tüm ülkelerde de uygulanan bir yöntemdir.

Eski örneğimize tekrar dönelim, daha önceki yazılarımızda hayali olarak kuruluşunu yaptığımız zeytin köyü tarımsal kalkınma kooperatifine. Ama bu sefer faklı bir senaryo yazalım.

Zeytin köyü tarımsal kooperatifi olarak tek başımıza bir sıkım tesisi kuramıyoruz, bırak kurmayı makine teknikerini bile istihdam etme gücümüz yok. Zeytin tarımını doğru şekilde yapmak istiyoruz, bir ziraat mühendisi olsa bizleri yönlendirse ne kadar iyi olur. Ağaçlara zarar vermeden hasat yapabilmek için makinalar, budama için aletler falan da olsa hem üründe hem de kalitede artış sağlarız. Hadi sağladık diyelim nerede satacağız, köyün meydanında ya da ilçelerdeki semt pazarlarında mı, peki kaça satmalıyız, kaça mal ediyoruz ki?

Kısa bir paragrafta hem finansman, hem üretim, hem personel, hem pazarlama hem muhasebe başlıklı sorunlar.

Komşu ve çevre köylerdeki diğer tarımsal birim kooperatiflerle bir araya gelip, üst örgütlenme ile yeni bir kooperatif yapılanması yani “Birlik” kurulduğunu düşünelim. Kooperatifler olarak bir araya gelerek yeni bir kooperatif üst yapısının gerçekleştirilmesi faaliyeti. Bu sefer kurulan bu yeni kooperatif birliğinin ortakları ise birliği meydana getiren kooperatifler olacaktır. Örneğin on adet kooperatif bir araya gelip bir Birlik kurduysak ortak sayısı on adet tarımsal amaçlı birim kooperatif tüzel kişiliği diyebiliriz. 

Tek başına yapılması mümkün olmayan birçok faaliyet artık yapılabilir hale gelecektir. Örneğin güçlerimizi birleştirdiğimiz için bir sıkım tesisi kurabiliriz. Birlik olarak hasat makinaları alabiliriz. 

Her ortak birim kooperatifi için zeytin tarımı konusunda bütün kültürel işlemler, hasat zamanlarının tespiti, hasat makinalarının dönüşümlü kullanımı, sıkım tesisi kullanımı planlaması, nakliye, depolama, ambalajlama, piyasa ve pazar araştırması, satış ve maliyet analizleri dahil birçok teknik ve idari konu Birlik tarafından tam zamanlı istihdam edilecek profesyonel yönetici ve ziraat mühendisi tarafından gerçekleştirileceği için birim tarımsal kooperatif yöneticilerinin iş yükü de ciddi anlamda azalacaktır.

İhtisas ve uzmanlaşma isteyen işletme faaliyetleri dışındaki konular artık Eğitim ve Sertifikasyon ile halledilebilir niteliktedir. Tarımsal amaçlı birim kooperatif yöneticileri ve denetçileri için temel kooperatifçilik konularında eğitici kurslar açılabilir. Bu kurslarda kooperatifçilik hukuku, ön muhasebe, üyelik işlemleri, defter ve belgelerin kayıt nizamı, vb. gibi birçok temel konuda pratik ağırlıklı eğitimler sonucunda bir sertifikasyonla “yeterlilik” aranılabilir. Bu yeterlilik şartı şüphesiz seçim için değil görevi ifaya yöneliktir. Eğitimler için il-ilçe tarım müdürlükleri kullanılabilir, eğitmenler için bakanlık komiser kadroları ve ilgili meslek odalarından görevlendirilmeler yapılabilir. 

Üst örgütlenme ile tarımsal birim kooperatifleri bütün yönetsel işletme fonksiyonları yerine getirmeyip, bunlardan bazılarını ve özellikle ihtisas ve uzmanlaşma gerektirenleri üst örgütlere devretmekte ve bu işlevlerin üst kuruluşlar düzeyinde merkezileşmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde Birlik açısından hem uzmanlaşma hem de toplu ve büyük ölçekli iş görme fırsatı elde edilmiş olmaktadır.

Eğitim ve sertifikasyon faaliyetleriyle de birim tarımsal kooperatif yöneticileri açısından diğer işletme fonksiyonlarının yerine getirilmesi noktasındaki olası sıkıntıların önü alınarak, tarımsal kooperatifçiliğin gelişimi için bir sorun başlığı olarak ele aldığımız “Yönetim” konusunda bir hayli mesafe kat edilmiş olacaktır.