İstanbul Meyhanecileri

Yazar : Gamze ARAS
Konu : Gastronomi

Meyhane deyince hemen herkesin hafızasında, buram buram nostalji kokan, benzer görüntüler canlanır.

20. yüzyılın başında yaşamış ve İstanbul meyhaneleri hakkında edindiği nice güzel bilgiyi bir kitapta toplamış olan Reşad Ekrem Koçu, eski İstanbul meyhanelerinin ünlerinin Akdeniz memleketlerine yayılmışlığından bahseder (Eski İstanbul’da Meyhaneler ve Meyhane Köçekleri, Doğan Kitap Yayınları). Bu meyhanelerin namı eskisi kadar başka ülkelerden duyulmuyor artık; devir değişti; çok gidenler oldu bu kentten, çok da gelenek yok oldu. Ama ‘meyhane’ adı, hâlâ yaşıyor bu kentte. 

Meyhane deyince hemen herkesin hafızasında, buram buram nostalji kokan, benzer görüntüler canlanır. Neredeyse tüm Anadolu’da ve komşu ülkelerde yüzyıllardan bu yana devam eden bir coğrafya geleneğidir meyhaneler. Güzeldirler; dostluk, keyif, içtenlik barındırırlar; ağız tadıyla iki çift laf etmenin, dertleşmenin bulunmaz yerleridirler. Sohbete bir iki kadehin eşlik ettiği yerlerin, bizim memleketlerdeki halidir meyhaneler. Bu topraklarda yaşamış birçok kültürün bir şeyler katarak oluşturduğu, sosyal yaşamların önemli yerleridir. Meyhaneler, bugün İstanbul’da yaşayanlara artık buralarda pek göremediğimiz gayrimüslimlerden kalan önemli bir mirastır.

Bazıları tam da meyhaneler unutuluyor, diye sızlanmaya başlamışken, son yıllarda pek revaçta mekânlar oldular yeniden. İnsanlar tekrar meyhanelere gider oldu ve eski meyhanelere yenileri eklendi. 

Meyhaneyi meyhane yapanlarda elbette meyhanecilerdir. Onlar bu güzel mekânların başoyuncuları, bu geleneğin en önemli ve olmazsa olmaz parçalarından biridir. Meyhanelerden bahseden birçok tarihi kitapta meyhanecilerden de bahsedilir elbette. Hatta birçok yer de meyhanecilerinin adıyla anılmıştır; Todori Meyhanesi, Selimin Yeri, vb.

Yüzyıllardan günümüze şiirlerde, şarkılarda meyhanecilerle dert yanan dizeler duyulmuştur.

 Meyhanelerden her yerde çokça bahsedilirken, bir de bu varalım buraların mihenk taşları olan meyhanecilerle konuşalım dedik ve dokuz tanesi ile söyleştik. Kiminin mekânı eski, kimininki yeni ama hepsi işinin ehli, başarılı insanlar ve bu kültür mirasına mirasa sahip çıkıyorlar. Hepsi de eski meyhane kültürüne bağlılar; yozlaşmalara, radikal değişikliklere karşılar meyhanelerde. 

Bu başarılı dokuz insan hakkındaki bilgiler şöyle.

Yazının devamı