Zeytindostu Derneği 15. Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması duyurusunu yayınladı.

Zeytindostu Derneği 15. Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması duyurusunu yayınladı.

Ülkemizin en köklü zeytinyağı kalite yarışması, Zeytindostu Derneği’nin ev sahipliğinde 15. kez üreticilerle buluşuyor. Katılmak isteyenlerin www.zeytindostudernegi.org.tr adresinden detaylı bilgiye ulaşabileceği yarışmaya son başvuru tarihi 18 Şubat 2022.

Zeytinyağı, yüzyıllardır sağlıklı beslenmenin ve Akdeniz mutfağının temel bileşeni olarak popülerliğini korumaktadır. Ayrıca içeriğinde yer alan ve sağlık bileşenleri olarak değerlendirilen minör bileşenler ile ilgili bilimsel araştırmalar tüm dünyada ilgiyle izlenmektedir. Böylesi büyük bir katma değere sahip ürünün hak ettiği noktaya ulaşması, kaliteli, tekniğine uygun bir şekilde üretilmesine bağlıdır.

Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fügen DURLU-ÖZKAYA, ülkemiz zeytinciliğini Dünya sahnesinde hak ettiği noktaya taşımak için pek çok faaliyette bulunduklarını, her sene düzenlenen Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışmasının bu faaliyetler içerisinde en önemlilerinden biri olduğunu, farkındalık ve tadım eğitimleri, seminerler, kamu kurumları ile yapılan ortak çalışmalar, özel sektör ile yapılan işbirliği çalışmaları ile ülkemiz zeytinciliğinin gelişimine katkıda bulunmaktan gurur duyduklarını ifade etti.

ÖZKAYA, şunları da ekledi:

“Çalışmalarımızın ortak noktasını “kalite” anlayışı oluşturmaktadır. Zeytin Türk Mutfak Kültüründe önemli bir yer teşkil etmektedir. Ekmeğe katık yapılarak öğün olarak kullanılabilmektedir. Bunu “Turkish Breakfast” teması altında simit ve çay ile birlikte ülkemizde ağırladığımız turistlere de sunabiliriz.

Zeytin ağacından elde edilen ve tüm dünyada en iyi bilinen ürün ise zeytinyağıdır. Sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez bir parçasıdır doğru üretilmiş zeytinyağı. Zeytinyağının içindeki sağlık bileşenlerinden yararlanmamız onun kalitesi ile ilişkilidir. Bu sağlık bileşenlerinin en önemlilerinden biri de polifenollerdir. Polifenoller zeytinyağına anti kanserojen, antioksidan, kalp/damar sağlığını koruyan etkisini kazandırmaktadır. Polifenollerin öncelikli görevi bitkinin yani zeytin ağacının zararlardan korunmasını sağlamaktır. İnsanoğlu olarak bizler doğru işleme teknikleri ile zeytinyağını elde ettiğimizde bu polifenoller hem bizi hem de muhafaza sırasında zeytinyağını korur. Tabi zeytinyağının korunduğu bu süreçte polifenoller parçalanarak miktarları azalır.

Ayrıca zeytinyağı yüzyıllardır taklit ve tağşişe çok fazla maruz kalan bir ürün. Yani zeytinyağı olmayan yağların zeytinyağı adı altında satılmasına veya zeytinyağının içine daha ucuz başka yağlar katılması durumuyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunlar ülkemiz mevzuatı gereği yasaktır. Bu durumdan mümkün olduğunca kaçınabilmek için merdivenaltı üretilmiş ürünlerden, yol kenarında plastik ambalajda sıcak ve ışığa maruz kalmış zeytinyağlarından kaçınmalı, markası olan, üretim, üretici bilgileri bulunan, Türk Gıda Kodeksi, Zeytinyağı Tebliğindeki nitelikler sahip yağları satın almalıyız. Tabii kaliteli zeytinyağına ulaşmak isteyen tüketicilerin yarışmamızda ödül almış zeytinyağlarını satın almalarını da tavsiye ederiz.

Tüketici Olarak Kaliteli Zeytinyağını Nasıl Anlarız?

Kaliteli zeytinyağı konusunda duyularımıza güvenmemiz gerekiyor. Eğer kokladığımızda doğaya ait taze, meyvemsi kokular alıyorsak, tattığımızda dilimizde acılık, genzimizde yakıcılık oluşuyorsa bunlar zeytinyağına ait olumlu özelliklerdir.

Yağlı boya, salamura zeytin, çürük zeytin, küf, nem, mahsen gibi kokular zeytinyağında olumsuz özelliklere işaret eder.

Önemli bir nokta; zeytinyağında renk kalite kriteri değil. Altın sarısından açık yeşile kadar değişen bir tonda olabilir. O yüzden profesyonel tadımcılar koyu renkli tadım bardağı kullanıyorlar.

Zeytinyağını saklarken ve kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?

Kullanma hızımıza uygun miktarda satın almalıyız. Küçük ambalajlarda, ışık görmeyen, 18 derecenin altında, kokusuz yerlerde saklamalıyız. Örneğin beş litrelik tenekelerde satın aldıysak bunu mutlaka birer litrelik cam şişelere boşaltıp karanlık, serin bir yerde muhafaza etmeliyiz. Aksi taktirde oksijenle ve ışıkla temas sonucu oksidasyon gerçekleşecek ve zeytinyağında kusur oluşacaktır.

Zeytinyağının başlıca düşmanlarını şöyle sıralayabiliriz;

1- Hava, 2- Işık, 3- Sıcak, 4- Yabancı madde (su, plastik vb.)

Bu konuda hem üreticiye, hem tüketiciye, hem de aracılara büyük görev düşmektedir.

Bu vesileyle kaliteli üretimini ödülle ispatlamayı hedefleyen tüm zeytinyağı üreticilerini 15. Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’na katılmaya davet ediyorum.