Hayvan refahı insan refahının alternatifi değildir

Hayvan refahı yalnızca üretimi yapılan hayvanlar için değil, hayvansal ürünleri tüketen insanlar için de önemli bir kavramdır. Eşyaların daha yenisine daha değerlisine para ayırabilen insan, gıdanın daha kalitelisine, daha değerlisine para ayıramıyorsa sorun maliyetlerde değil önceliklerdedir. Hayvan refahı için yapılan harcamaların getirdiği bir ek maliyet olduğu doğrudur. Bu ek maliyet endüstriyel üretimden kaynaklanan çevre kirliliği, sağlık sorunları, toplumsal sorunların yanında gerçekten önemsizdir. 

Hayat kalitemizi, sağlığımızı doğrudan etkileyen hayvansal ürünleri üretirken hayvan refahı kurallarına uyduğumuzda gereksiz antibiyotik, kimyasal yem katkılarının kullanımı azalacaktır. Stres, yaralanma, hastalık gibi problemlerden kaynaklanan gıda sorunları azalacaktır. Hayvansal ürünlerde lezzet, koku ve hazımla ilgili sorunlar da azalacaktır. Doğal ürünlerle beslenme ve toprakla temas sonucu hayvansal ürünlerdeki olası eksik maddeler tamamlanacağından, bu maddelerin eksikliğinden kaynaklanan sorunlarda da azalma görülecektir.

Ancak tüm bunların ötesinde, hayvan refahının ahlaki ve vicdani yönü de unutulmamalıdır. Her türlü ürünlerinden yararlandığımız hayvanlar kendini savunma olanağından yoksundur. Tamamen esaret koşullarında yaşamını sürdüren, yaşamını sonlandırma hakkını kendimizde görebildiğimiz, yaşamını sürdürmek, üremek üzere ürettiği ürünlere el koyduğumuz canlılardan söz ediyoruz. 

Yetiştirdiğimiz hayvanları, adeta cezalandırır gibi olumsuz koşullarda yaşatma, doğal olmayan besinlerle besleme hakkını nasıl görmeye başladık kendimizde…  Bir canlıyı hareketsiz, doğasından uzak, toprağa temas hakkı tanımadan, dinlenme hakkı olmadan üretime zorlamanın gelişme olarak görülmesi ne kadar normal olabilir. Canlı bir varlığa saygı duymayanın insana saygı duyması nasıl beklenebilir. Peki, senin saygı duymadığın insanlar sana neden saygı duysun. 

İnsanın refah arayışı ile giderek yükselen hırsları, umursamazlığı bulaşıcı bir hastalık gibidir. Siz başkalarını, hayvanları, çevreyi doğayı ne kadar umursuyorsanız; başkaları da sizi o kadar umursayacaktır. Hayatı hırslarımıza kurban olmaktan kurtarabiliriz. Önce birbirimize ve ürettiğimiz, ürünlerini tükettiğimiz canlılara saygı duymakla başlayabiliriz. 

 

Mehmet Ufuk PEKER

Ziraat Teknisyeni