Neler yapabiliriz…

Ülkemiz ekonomisindeki gelişime paralel olarak tarımın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payı yüzde 7.40’a düşmesine karşın hala Türk ekonomisinin en önemli sektörlerinin başında gelmektedir. Tarım, 60.9 milyar dolarlık katma değeriyle ekonomiye büyük katkı sağlamakta ve gıda sanayi, tekstil ve konfeksiyon sanayi başta olmak üzere diğer sektörlere hammadde temin etmesi nedeniyle ayrıca önem taşımaktadır. Endüstriyel anlamda ülkemizde önemli gelişmeler yaşanmakla birlikte Türkiye nüfusunun %30’undan fazlası kırsal kesimde yaşamakta ve tarımla uğraşmaktadır. İlk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında toplam nüfusun %84’ü kırsal alanda yaşarken, 1950’lilerle birlikte hızlanan ekonomik ve toplumsal dönüşüm süreci, kırdan kente göçü teşvik etmiştir. Kırsal kesimde yaşayan nüfus 1995 yılında %43 civarındayken 2009’da % 24’lere düşmüştür. 2011 yılı itibariyle Türkiye nüfusunun % 23.2'sinin (17.338.563) kırsal alanda (belde ve köylerde), % 76.8'inin (57.385.706) kentsel (il ve ilçe merkezleri) alanlarda yaşadığı bildirilmiştir. Göçteki hızlanmanın nedeni olarak tarımın makineleşmesi ve modernleşmesi, geleneksel toprak sahipliği rejiminde oluşan değişimler, ulaşım koşullarındaki gelişmeler ve medya etkisi bildirilmiştir. O günden bu günlere gelindiğinde, pek çok köyde 40 yaşından daha genç kimsenin kalmaması, ülkemiz tarım politikası açısından dikkate alınması gereken öncelikli konulardan biridir. Bu sorunların çözümünde, Türkiye tarımı ile ilgili mevcut durumun değerlendirilmesi ve sürdürülebilir tarımsal kalkınma çerçevesinde, Global tarım sistemleri içerisinde güçlü yönleri, zayıf yönleri, fırsatlar ve tehditleri bir dizi halinde ele alınması gerekmekte ve belirli bir süreç içerisinde tarımsal alanda yaşayanlara ve tarımla beslenenlere, daha iyi koşullar getirmesine dikkat edilerek çözüm önerilerinin getirilmesi düşünülmelidir.

Türkiye topraklarının gelişmiş AB ülkelerinin tarım toprakları kadar kirlenmemiş olması öne çıkarılması gereken önemli bir konudur. Türkiye florasında 1/3’ ü endemik olmak üzere yaklaşık 12 bin bitki taksonu (tür, alt tür, varyete) bulunmakta ve bu durum, ülkemize pek çok imkânlar sunarken, önemli sorumluluklar da getirmektedir. Türkiye, bitki çeşitliliğinde olduğu gibi yaklaşık % 34 olan endemizm oranı ile de dünyada önemli bir yere sahiptir. Diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında ülkemizin sahip bulunduğu bu zenginlik daha iyi anlaşılmaktadır. Avrupa’da en fazla endemik türe sahip olan Yunanistan’da 800 endemik tür bulunurken, bu rakam ülkemizde 3000’den fazladır. Bu nedenle sertifikalı tarım sistemlerinin özellikle Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları oluşumunun ülkemiz tarımsal gelişimindeki önemini göz ardı etmemek gerekir. Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve sektörel politikaların tümünün biyolojik çeşitliliğin korunması amacını dikkate alarak oluşturulması için yapısal değişikliklerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ülkemizde sürdürülebilir tarımı ve tüketicilerin sağlıklı gıdaya ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla çalışmalar yaptığı bilinmektedir. Süregelen politikalar ve faaliyetler de bu amaç doğrultusunda geliştirilmeye çalışılmaktadır. Organik tarım ile 2003 yılında 113.621 ha olan üretim alanımız, 2009 yılında 501.641 ha’a yükselmiştir (Çizelge 1). İyi tarım uygulamaları ise 2007 yılında 53.607 da olan üretim alanımız, 2014 yılında 2.147.705 ha’a yükselerek hızlı bir değişim göstermiştir  (Çizelge 2). Tüm sertifikalı tarım sistemlerinin desteklenerek gelişiminin sağlanması ve planlı bir sürdürülebilir tarımsal kalkınmanın hedeflenmesi ülkemiz tarımı için önemlidir.

Çizelge 1. Organik tarımsal üretim göstergeleri (Geçiş süreci dahil).

 

 

Ürün Sayısı

Üretici Sayısı

Üretim Alanı (ha)

Üretim Miktarı (ton)

2003

179

14.798

113.621

323.981

2004

174

12.806

209.573

378.803

2005

207

14.401

203.811

421.934

2006

203

14.256

192.789

458.095

2007

201

16.276

174.283

568.128

2008

247

14.926

166.883

530.225

2009

212

35.565

501.641

983.715

Çizelge 2. İyi tarım uygulamaları üretim göstergeleri

 

 

Üretici Sayısı

Üretim Alanı (da)

Üretim Miktarı (ton)

2007

651

53.607

149.693

2014

21.332

2.147.705

4.151.661

Tarımsal üretimde en önemli faktör olan toprağın ve verimliliğinin korunması öncelikli konulardandır. Yeterli ve güvenilir gıdaya ulaşımın sağlanması ve sağlıklı gelecek nesillerin yetiştirilebilmesi için kırsal kalkınmaya öncelik tanınması, tarımsal ekonominin gelişimi ve tarım arazilerinin sürdürülebilir bir şekilde kullanımı ile mümkün olabilecektir.