Sosyal korumasızlığın ve sosyal dışlanmanın temsilcileri…

Bu yaygın ve kalabalık işgücü, 1900’lu yılların başında başlayan bazı iyileştirme çabalarına rağmen hala her türlü yasal ve sosyal haktan mahrum bir şekilde çalışmaya devam etmektedir. Sektörde çalışanlar, çalışma koşulları, sağlık, güvenlik, sosyal güvenlik, ücret vb. gibi birçok sorunla iç içe yaşamakta ve mücadele etmektedirler. Dünyada mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 60’ından fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığı, en az yüzde 80’inin sosyal güvencesinin bulunmadığı ve yüzde 70’nin de tarlalarda çocuklarıyla birlikte çalıştıkları ortaya konulmuştur.

Mevsimlik gezici tarım işçilerinin kendileri açısından çalışma koşulları, süresi ve ücretleri ile dinlenme haklarına ilişkin sınırlı da olsa yasal hükümler bulunmaktadır. Sınırlı olan bu düzenlemelerin uygulamasında önemli aksaklıklar olduğu bilinmektedir. Ne yazık ki işçilerin hakları konusunda, sektörün aktörlerini oluşturan “dayıbaşı, elçi” olarak adlandırılan tarım aracıları, işverenler ve işçilerin bilgi yetersizliği de sorunların çözümünü güçleştirmektedir. Ayrıca işçilerin aileleri ve çocuklarına yönelik herhangi bir düzenlemenin bulunmaması önlemlerin uygulanması bağlamında sorunları artırmaktadır.