Robotlar Dünyayı Ele Geçirebilir mi? (Sürdürülebilirlik ve Şirketler)

Yazar : M. Ufuk PEKER
Konu : Yaşam

Makinelerin hakim olduğu bir dünyadayız. Robotların insanların ürettiği enerjiye ihtiyacı var.

Makinelerin hakim olduğu bir dünyadayız. Robotların insanların ürettiği enerjiye ihtiyacı var. Hayat gerçekte bir simülasyondan ibaret… Gerçekte insanlar kötü koşullarda ve sıkışık bir yerde tutuluyor. Ancak ‘Matriks’ denen bir programda normal şekilde yaşadıklarını zannediyorlar. Bunun karşısında insanların gerçek bir yaşam arayışı ile yer altında oluşturduğu Zeon kenti… Peki insan yapımı ve insan tarafından programlanmış makineler gerçekten dünyayı ele geçirebilir mi? (Wachowsky L&A,1999)

Eğer insan yaşamının sürdürülebilirliğini hedefliyorsak; Eğer fedakârlıkla büyüttüğümüz çocuklarımızın, hatta kendimizin çevresel etkilerden dolayı ciddi sağlık problemleri ile karşı karşıya kalmak istemiyorsak sürdürülebilirlik kavramını her yönüyle tartışmakta yarar var. 

Bütün canlılar gibi insan da ihtiyaçlarını karşılamak ve kendi sürekliliğini sağlamak için çabalar. Mümkün olduğunca uzun yaşamak, güvenlik, genetik kodlarını aktarmak… İnsan sık sık tekrar ettiğimiz gibi çevresini kendi ihtiyaçları doğrultusunda değiştirebilen tek canlıdır. Bu sayede hayatta kalmak önemli bir sorun olmaktan çıkmıştır. Artık insan için refah, rahatlık, huzur, sosyal güvenlik gibi talepler önem kazanmaya başlamış durumda...

İnsanlar kendi çalışma sürelerini kısaltacak vehimliliklerini artıracak makineleri sürekli olarak geliştiriyorlar. Sonunda her iş için makineler tasarlanabileceği düşünülüyor. Hatta o derece ki bazı programlar yapay zekâ olarak isimlendirilmeye başladı bile.

Yapay zekâ olarak ta tanımlasak makineler insan yapımı programlar dâhilinde çalışır. Programlar varlık amaçları ile üretilir. Çok uçuk amaçlarla dahi hazırlanan programların makineleri dünyaya hâkim olmaya yöneltmesi kolay değil… İmkânsız diyemeyiz belki ama çok zor olduğunu söyleyebiliriz. Bunun birkaç nedeni var. En önemlisi varlık amacı. Bir varlığın kendini sürdürme ve aktarma güdüsü olmadıkça yaşamını sürdürme ve aktarmaya ilişkin çabalaması ve diğer varlıklara savaş açması mümkün değildir. 

Yazının devamı