Sanayicilerimiz ne yapmalı?

Yağhanelerimiz dünya standartlarındadır. Ancak kafa yapısı olarak halen daha randıman hesabı yapmaktayız. Asıl yapmamız gereken hesap kalitenin arttırılmasıdır. Randıman hesabı birbirimizi kandırmaktır. Dünyada sağlıklı zeytinyağı üretmenin kuralları bellidir. Biz bu kuralların aksine davranamayız. Tüketici polifenolü çok diye zeytinyağı tüketmektedir. Biz ürettiğimiz zeytinyağlarında polifenolleri uçurarak satmaya çalışıyoruz. Şerbet gibi zeytinyağı üretmek hiç birimize yaramamaktadır. Sızma zeytinyağı ile rafinajlık zeytinyağı arasındaki fiyat farkı artmıştır. Her ürettiğimizi sızma üretmemiz ekonomimiz açısından yurtdışı pazarları açısından önemlidir. Zeytinyağının saklama kuralına göre işlem yapılmalıdır. 3 faz sistemlerin artık çevre bakanlığı tarafından istenmediğini sağır sultan bile duydu. 2 faza geçmek ve pirinada en az zeytinyağı bırakmak esastır. Operatörlerinizi en iyi şekilde eğitmeli ve duyusal analizi öğretmelisiniz. Zeytinyağlarımızı çeşitlendirmek zorundayız. Polifenolce en zeytin, meyvemsilik yönünden en zengin, her yönüyle dengeli, özel harman gibi birden fazla farklı zeytinyağı elde edip tüketicilerin beğenisine sunmalıyız.

Sanayiciler olarak tağşiş yapan firmalarla mücadele etmeliyiz. Özellikle bakanlığı bu hususta baskı yapmalıyız. Küçük üreticinin buna gücü yok ancak sanayici bakanlığa daha kolay ulaşarak “vergimi ödüyorum, sigortalı işçi çalıştırıyorum. Benim hakkımı koru” demelidir. Merdiven altı işletmelerin markalı ve ambalajlı ürün satması sağlanmalıdır. Bunu bakanlığa doğrudan anlatmalıdır.