Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar
Çoğu yerde görüp duyduğunuz GDO olarak bahsedilen bu canlılar farkında olarak ya da olmayarak hayatımızın içine girmiş durumdadır.
Çoğu yerde görüp duyduğunuz GDO olarak bahsedilen bu canlılar farkında olarak ya da olmayarak hayatımızın içine girmiş durumdadır. Gerek yediğimiz gıdalarda gerek evde beslediğimiz evcil hayvanlarda GDO’lu canlılara rastlanır durumdadır ama çoğumuz bunların neler olduğunu hangi amaçla üretildiğinden bihaberiz. Bununla beraber ortaya çıkardıkları olumsuz sonuçlarla ilgili soru işaretleri kafamızda yer almaktadır. Pek çok medya kanalında bu konu ile ilgili programlar haberleri görmüşsünüzdür. Bilim insanlarının 1900 lü yıllardan itibaren biyoteknoloji konusunda ilerlemesiyle canlıların genom haritaları çıkarılmaya başlanmıştır. Bu çalışmalar bir adım daha ileriye gidilerek bir canlıdaki olumlu özelliğin yabancı bir canlıya aktarılmasıyla bilimde devrim niteliğinde çalışmalar sürdürülmüştür. Örneğin somon balığının soğuğa dayanıklılık geni bir domatese aktarılarak soğuk iklime dayanıklı domates üretilmiştir. Buraya kadar bakıldığında oldukça iyi bir çalışma gibi görülse de genetik yapısı deforme edilmiş bir organizma vücuda alındıktan sonra metabolizmada oluşturacağı etkiler günümüzde bile tam olarak belirsizliğini sürdürmeye devam etmektedir. Ancak geçen yıllar boyunca piyasaya sürülen genetiği değiştirilmiş gıdalar tüketici tarafından tercih edilmemiş ve tedavülden kaldırılmıştır bunlara ilk örnek uzun raf ömrüne sahip olan FlavrSavr domatesleri 1980 li yıllarda piyasaya sürülmesine rağmen 1996 yılında popülerliğini yitirmiştir. Bracillus thuringiensis patatesi çevreci örgütlerin tepkisinden korkulması sebebiyle fastfood pazarında yerini alamamış ve geniş alanlarda ekim şansı bulamamıştır. Ve tüm bunlara rağmen pamuk, mısır, kolza gibi bitkilerin üreticiden tüketiciye kadar istenilen düzeyde genetiğinin değiştirilmiş olması ve olumsuz yanlarının henüz ortaya çıkmamasından dolayı günümüzde bile tercih edilmeye devam etmektedir. 1990 yıllarında 1.7 milyon hektarlık arazide genetiği değiştirilmiş bitki ekimi yapılırken günümüzde 120 milyon hektarlık arazide GDO’lu bitki ekimi yapılmaktadır.
Günümüzde Amerika, Arjantin, Brezilya, Çin gibi ülkelerin arazilerinin %80 i genetiği değiştirilmiş organizmalarla ekim işlemi görmektedir. Bununla birlikte Amerikan Tarım Bakanlığı(USDA), Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi(FDA), Çevre Koruma Ajansı(EPA) tarafından üretilen ürünler çok yönlü olarak incelenmekte ve halen insan ve hayvan gıdası olarak tüketilmeye devam edilmektedir. Bugün Amerika’daki işlenmiş gıdaların %70’inde GDO’lu ürün bulunmaktadır.