Tarım

Bir bitkinin alternatif tıpta kullanımı çay, yiyecek, yağ, uçucu yağ, koku, tütsü, ekstrakt, bitkinin kendi varlığı, tentür, fermente ürün  olarak sıralanabilir. 

 

Bir bitkinin  kök , gövde, dal, sürgün, yaprak, çiçek, meyve, tohum  kısaca her bölümünde vitamin, mineral, karbonhidrat, yağ, protein, uçucu yağ, çeşitli fitokimyasallar vs. gibi pek çok madde vardır. İşte tarım ile alternatif tıbbı buluşturan nokta burasıdır; zira bir bitkinin içeriğindeki kimyasal miktarlarını etkileyen şeylerden en önemlisi o bitkinin yetiştirildiği yer ve yetiştirilme tekniğidir. 

 

İşin aslı yediğiniz meyve, sebze veya tıbbi bitkiler kendi iç yapısında bulunan doğal kimyasallardan ibaret. Bilim ispatlamış ki, yediğiniz her şey bir şekilde bir kimyadan oluşuyor  yani yediğiniz herhangi bir bitkinin içerisindeki onlarca hatta yüzlerce ama milyonda ve hatta milyarda bir düzeyinde bulunan,  ppm ya da ppb düzeyinde kimyasallar bulunmaktadır ve bu kimyasalların her birisi yediğinizde kana karışıp bedeninizde bir etki ya da aktivite yaratmaktadır. İşte alternatif tıbbın tüm etkisi bu doğal kimyasallarla ortaya koyduğu aktivitelerde ve etkilerde  yatmaktadır. 

 

Bir insanın anne karnına düştüğü andan itibaren bedeninin oluşumu tümüyle doğadan gelen maddelerle sağlanmaktadır. Bu nedenle ömür boyu ihtiyaç duyacağı tüm maddelerin yine doğada mevcut olduğu düşünülür ve bu maddelerin vücuda kazandırıldığı yegane kaynak insanın yediği içtiği yiyeceklerdir.  Bitkiler açısından bakarsak da, bedenin ihtiyaç duyduğu bu maddeler meyve, sebze, tahıl, baklagil ve diğer yenilebilen bitkilerde bulunmaktadır. 

 

Düşünün ki meyve olarak elmayı yediğinizde 400’ün üzerinde kimyasal maddeyi bedeninize alıyorsunuz ve bu maddelerle yaklaşık 819 adet bedeni aktiviteyi de yerine getirmiş oluyorsunuz. 

 

Bir sebze olan havucu yediğinizde yaklaşık 350 adet kimyasal maddeyi bedeninize almış oluyorsunuz ve bu kimyasallar bedeninizde yaklaşık 917 adet aktiviteyi meydana getiriyor. 

 

Yine tıbbi bir bitki olan zencefili yediğinizde yaklaşık 600 adet kimyasalı bedeninize alıyorsunuz ve bu kimyasallarda bedeninizde yaklaşık 843 adet aktiviteyi meydana getiriyor (Bir sonraki yazımızda bu konu basit olarak izah edilip kendi bitkisel karışımlarınızı hazırlayabileceğiniz şekilde anlatılacaktır).

 

 Aktiviteler kadar bu aktiviteleri meydana getiren kimyasallar var.  Biz tarımcılar için en çok önemli olan  da bitki beslemede yani gübrelemede kullanılan 16 adet makro ve mikro besin elementleridir. Bunlar  tamamen tarımın konusuna girer ve bitki bünyesinde de oluşan kimyasal bileşimler oluşturur.  

 

Alternatif tıpta kullanılan bütün bitkilerin yetiştiği yer bizim topraklarımız ve hepsi de kendine özel tarım teknikleriyle belirli uygulamalarla yetiştirilmektedir. Bizim gübre olarak kullandığımız ve topraklarımızda noksanlığı  ciddi boyutlara gelmiş bitki besin maddeleri işte o noksanlıklarıyla toplumsal boyutlarda tıpta karşımıza nasıl çıkıyor. Birkaç tanesini basit düzeyde görelim; 

 

Magnezyum, kalsiyumun antagonistik maddesi olduğundan magnezyumca noksan topraklarda yetişen bitkileri yiyen insanlarda bedene yeterince magnezyum girmemesinden kaynaklanan  aşırı kalsiyumun birikiminden,  damar hastalıkları, kas hastalıkları, migren, eklem kireçlenmeleri, böbrek taşı rahatsızlıkları baş göstermektedir. 

 

Selenyum noksanlıklarında insanlarda bağışıklık sistemi sorunları baş göstermektedir. 

 

Çinko noksanlıklarında insanlarda kısırlık, saç dökülmeleri prostat sorunları görükmektedir.

 

Demir noksanlıklarında kansızlık sorunları tespit edilmiştir. 

 

Krom noksanlığında şeker hastalığını etkilemektedir. 

 

Fosfor noksanlıklarında kilo kaybı, psikolojik sorunlar, diş kayıpları, cilt sorunları, eklem iltihapları gibi sorunlar baş göstermektedir. 

 

Bakır noksanlığında üreme mekanizmalarında sorunlar yaşanmakta, diyabette de etkili olmaktadır. 

 

Yukarıdaki elementer sorunların tamamını tarımsal üretimde kullandığımız 16 adet bitki besin maddesi için sıralamak mümkündür her ne kadar zaman zaman tıbbın sınırlarına girsek te bazı bilgileri tıbba havale edip konumuzda devam etmek daha doğrudur. 

 

Kimyasal açıdan insanda 16 elementin oluşturduğu etkiler ya da hastalıklar diye düşündüğümüzde “Tarım-Tıp”  bağlantısı daha ciddiye alınacak şekilde algılanacaktır diye düşünüyoruz,  zira bizim bitki besin elementi dediğimiz her elementin bir insan hastalığı ile mutlaka bağlantısı bulunmaktadır. Kısaca yetiştirdiğimiz her bitkinin olumlu ya da olumsuz yaratacağı semptomda sorumluluğumuz bulunmaktadır. Bu anlamıyla yenilen bir ürün üreten her üretici bir sağlık sorumlusu ve tarım uzmanı bilinciyle üretim yapmalıdır.