İletişimin Tarım Hali

Haklısınız tabii ki… Burada Çiftçiden kaynaklanan sorunları görmemiz gerek… Ama ‘eğitimsiz’den baylaşıp, ‘kaypak’a kadar giden bu yolun başında; Politikası olmayan bir kesimden bahsettiğimizi görelim. Meslek olmayan bir meslekten bahsediyoruz… Çobanlık da ‘Sürü yönetimi’ adı altında meslek haline geldi de ‘Çiftçiliğin’ ne olduğuna karar veremedik bir türlü.   

 

Şehri besleyip, karın tokluğuna razı olmak zorunda kalan bir kesimden bahsediyoruz… Şehirdeki sosyal olanaklara sahip olamayan, çocukları okula kilometrelerce yolculukla varabilen ve köyden kurtulma hayaliyle büyüyen, hastaneye trafikten değil imkânsızlıktan gidemeyen bir kesim.  

 

Her kesin üstten baktığı, bu nedenle ziraatçıyı gördüğünde elektrik sorununu bile anlatan, karşısındakini devletin kendisi yerine koyan bir kesim…  Danışmanından, kontrolörüne, eksperine her kesi devlet tarafından gönderilmiş görevli zanneden bir kesim.  

 

Bu kez uzatmayacağım demiştim. Yine uzadı da uzadı… Zaten bu ‘iletişim’ sakız gibi, çeneni yorar ama sonuç getirmez. Çekiştirirsen uzar da, uzar, bırakmaya çalışırsan da üstüne yapışır. Onun için sadede geliyorum.  

 

Tarımda iletişim sorununun çözümü, benim gibi kent kökenli ziraatçılardan uzak durmak… Ya da en azından yine benim gibi, liseden başlayarak tarımsal faaliyetlerin, çiftlik koşullarında yapıldığı okullarda öğretim görülmeli… Üç-beş yüz metre karelik deneme parsellerinden bahsetmiyorum. Lisede, yüksek okulda en az bin dönümlük üretim çiftliklerde mesleki eğitimin sürdürülmesi gerekir.  Bizzat uygulayarak. Pamuk kozalarını toplarken insanın ellerinde bıraktığı hoş hissi tatmadan olmaz(!) Tabii, öyle. Hoş, yumuşacık… Ya da inek ahırını temizlerken kullanacağınız lavanta kokusu… Biraz reklam yapalım gençler özensin dedik... Abarttık galiba… 

 

Bu liselerden mezun olup, akademiye giremeyenler teknisyen olarak iş bulamayabilir. Ama daha önemli bir işlev kazanabilirler. Devlet bu öğrencilerin kredi ve hibelerle çiftçi olarak köyde kalmalarını sağlayabilir. Böylece genç çiftçiler köyde kalmış olur. Köye gelen teknik elemanın doğrudan anlaşabileceği, bilgileri aktarmanıza yardım edebilecek, benzer eğitim aldığınız bir çiftçi bu gün köyde çekilen sıkıntılara merhem olabilecektir. 

 

Bu çitçiler ayrıca köyün tarımsal potansiyeli üzerine kafa yorabilir; Gerçekçi ve uygun proje konularını teknik elemanlara aktarabilir; Uygulanmasını kolaylaştırabilir; Projeyi gerçekten uygulayabilecek alt yapısı olan üreticilerin belirlenmesinde teknik elemanlara destek, uygulanmasında üreticilere önder olabilir. 

 

Köyün tarımsal mirasından, köyde çıkan sorunların iletilebileceği mercilere kadar pek çok konuda çiftçiyi kanalize edebilir. Köyün organize hareket etmesinde, kooperatifleşmede, ticarette, ürünün değerinde satılması için üreticinin birlikte hareket emense yardımcı olabilir. 

Bu eğitimin bir benzeri çiftçilik mesleği için de uygulanabilir. Yani çiftçilik lise düzeyinde tarım eğitimi ile bağdaştırılabilir. Böylece tarımsal eğitim almış çiftçiler tarımsal yenilikleri daha kolay anlayıp uygulayabilecektir. Tarımsal toprakların miras yoluyla bölünmesini önlerken genç çiftçilerim tarımdan vazgeçmesi de önlenmiş olacaktır.