Kesinlikle ilk adım çiftçinin eğitiminden geçiyor

Çiftçilerin tamamını bu kapsam altında değerlendirirsem haksızlık etmiş olurum, çünkü tarlasında ve ahırında teknolojiyi hatta hassas tarımı kullanan çiftçilerimiz de mevcut veya büyük firmalar ile anlaşmalı üretim yapan çiftçilerimiz de konuya tam hakim olmasa da bu metodu uygulamaya çalışıyor (kontrollü gübreleme ve tarımsal savaş yöntemleri).

Burada önemli olan bu konuda çiftçiye ne kadar fayda sağlanacağının anlatılmasıdır. Hem çevremiz, hem geleceğimiz, hem de ekonomik özgürlüğümüz açısından. Geçenlerde bu konuda bir anket yürütüldüğünü gördüm aslında bu ümit var bir durum. Çalışmalar yapılmıyor diyemeyiz ama daha fazla yapılmalı,  mutlaka devlet desteği daha fazla olmalı. Özellikle bu konuda şuna demeden geçemeyeceğim. Kapatılan köy enstitülerinin değerini şimdi daha fazla anlıyoruz, enstitülerin kapatılması ile biz özgürlüğümüzü çoktan Truman doktrinine teslim etmişiz. Eğer günümüzde bu enstitüler yaşıyor olsaydı şimdi tarımda ve ekonomide inanılmaz boyutlardaydık. Ne yazık ki bunlar politik kavramlar olduğu için üzerinde fazla duramıyoruz.