Konvansiyonel broyler yetiştiriciliği gerçeği

Beyaz et üretiminde temel yöntem broyler yetiştiriciliğidir. Broyler kısa sürede kilo alarak ekonomik kesim ağırlığına gelen hızlı gelişen etlik tavuk türlerine verilen isimdir. Bu tür hayvanlar aşırı kilo aldıklarından, kalp atışları normalden daha hızlıdır. Türkiye’deki Broyler ırklar yaygın inancın aksine Genetiği değiştirilmiş ırklar değildir. Melezleme çalışmaları ve gen takibi gibi yöntemler sonucu üretilmiş Hibrid  (Melez) ırklardır. Genetik modifikasyonla üretilmiş ırkların ülkemize ithali, üretim ve ticareti yasaktır.

Beyaz et kaynağı olarak görülen Boyler doğal tavuk formunun çok dışındadır. Sıkışık ortamda, fazla hareket etmeden yetiştirilirse sürekli yem yediğinden sağlık sorunların sıkça rastlanır. Ölüm oranı çok yüksektir. Hastalıkların kümeste hızla yayıldığı görülür. Kesim yaşı, besi koşularında yetmiş günlüğü geçen piliçlerde kalp yetmezliği, bağışıklık sisteminin çökmesi sonucu ölümler sıkça görülür.  (Aydın, İ., SÖZCÜ, A., 2015) 

Bu koşullar olmasa da 70 günden sonra ölüm riski artar. Bu nedenle gezen tavuk (free range) ve organik yetiştircilikte broyler ırkları yerine yavaş gelişen etlik ırklar tercih edilir. Bu ırklar daha yavaş gelişir. Yaklaşık 70. günde kesim olgunluğuna gelirler. Aynı zamanda hastalık ve doğa koşullarına karşı daha dayanıklı ve uyum yetenekleri fazladır. 

Hayvan refahı dikkate alınmadan yapılan hayvancılıkta hayvan başı üretim ve ürün kalitesi kesin olarak düşmektedir. Ancak sıkışıklık gibi nedenlerle metre kare hesabı üretimin arttığı, ancak kalite değerlerinin kesinlikle düştüğü söylenebilir. Hayvan hastalıkları ile mücadelenin zorlaşması da yine hayvansal ürünler açısından ciddi sıkıntılara neden olmaktadır.

Stres sonucu hayvanların ürünlerinde sağlıklı besin maddelerine olumsuz etkilerde bulunduğuna ilişkin bulgular vardır. Bazı besin maddeleri parçalamakta ve besin değerleri yok olmaktadır., Hatta bazen parçalanma sonucu bazı zararlı yeni maddelerin ortamda oluşabildiği veya başka besinlerle etkileşime girerek bozulmalarına neden olduğu da görülebilmektedir. Hayvanların stresle başa çıkmak için ürettiği hormon ve enzimlerin de ürünlerine geçtiği ve bu insan sağlığı açısından risk oluşturduğuna ilişkin çalışmalar da mevcuttur.