Yeşil Mühendislik İlkeleri İle Gıda Sektöründe Atık Yönetimi

Atık yönetimi, sürdürülebilirlik ilkesinin önemli bileşenlerinden birisidir. Atıklar doğru yönetilmediği sürece çevre ve insan sağlığı için önemli bir tehdit oluştururlar.

 Herhangi bir üretim teknolojisinin ‘çevre dostu’ sayılabilmesi için en azından aşağıdaki üç koşulu sağlaması gerekir: 

-Yenilenebilirlik

-Bozunabilirlik

-Üretim sürecinin temizliği  (Deniz, 2013).

Son yıllarda atık yönetimine “Geri Dönüşüm ve Yeniden Kullanım” yaklaşımı ağırlığını koymakta ve bu bakış açısı ile atık maddelere, çeşitli ürünlere dönüştürülebilir yeni hammaddeler gözüyle bakılmaktadır. Üretim ve hizmetlerden kaynaklanan atıkların, çevre ve insan sağlığına uygun bir biçimde yönetilmesi gerekmektedir (Yücel ve ark, 2006).

Son yıllarda yeşil mühendislik ilkeleri doğrultusunda çevre sağlığını benimseyen eko-teknolojiler giderek önem kazanmaktadır. Burada işletmeler etkinliklerini biyolojik eko sistemleri örnek alarak sürdürmektedirler. Entegre endüstriyel parklarda belirli bir bölge içinde birbiri ile simbiyotik ilişki kurabilecek tesisler bir araya gelmektedir. Burada bir işletmenin atığı bir diğerinin hammaddesi olmakta ve teknoloji geliştikçe sıfır atığa doğru bir evrim gerçekleşmektedir. Bu görüş küreselleşen dünyada giderek yayılmaktadır (Edgington, 1995., Sukan-Vardar, 1997, Sukan-Vardar, 2003).

Gıda sanayi atıklarının entegre sistemler için değerlendirilmesi düşünüldüğünde;

 -Atıkların kompozisyonu (karbonhidrat, protein yağ gibi),

 -Toksik bileşenlerin varlığı (ağır metaller, herbisit ve insektisitler gibi), 

 -Atığın bulunabilirliği ve dönüştürülebilirliği,

 -Fiyatı,

 -Üretilen ürünlerin kullanımı,

 -Rekabet durumu, 

 -Yatırım masrafı, 

 -Sosyoekonomik ilişkiler 

mutlaka göz önüne alınmak durumundadır (Yücel ve ark, 2006).

Gıda sanayi atıklarının geri döndürme ve geri kazanım yöntemleriyle enerji üretiminde kullanılması mümkündür.