3. Sulama Yöntemlerinin Gözden Geçirilmesi ve Kulanım Etkinliğinin Takibi

Tarımda suyun verimli olarak kullanılması, uygulanan sulama yöntemine bağlıdır. Ülkemizde hâlen sulanan alanların %97’sinde yüzeysel sulama yöntemi uygulanmaktadır. En verimli sulama şekli olan damla sulama yönteminin uygulandığı alanların toplam büyüklüğü yalnızca 110.185 hektardır (DSİ, 2012). Etkin ya da verimli bir sulama için, suyun açık kanal ya da kanaletler sistemiyle araziye iletilmesi yerine kapalı borularla iletilmesi gerekmektedir. Kapalı borular, damla sulama yönteminin uygulanmasını mümkün kılmakla birlikte, açık kanallarla iletilen suyun buharlaşarak kaybolmasını önlemektedir. Açık kanallarla araziye getirilen su, tava ve karıklarla alana aktarılmaktadır. Bu sulama yöntemi, taban suyu yükselmesi ve tuzlanma gibi sorunlara yol açmaktadır (Çeliker ve Çullu, 2008). 

Tarımsal faaliyetlerin su kaynaklarıyla doğrudan ilişkisi ve iklim değişikliğine karşı hassasiyeti, sektörü suya bağlı risklere daha açık hale getirmektedir. Örneğin, 2007 yılında Türkiye’de yaşanan kuraklığın etkileri en çok tarım sektöründe kendini hissettirmiştir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin çalışmasına göre, o yıl yaşanan kuraklığın tarıma faturası 5 milyar TL iken, İç Anadolu, Ege ve Marmara en çok zarar gören bölgeler olmuştur. 2007’de yaşanan kuraklıkla birlikte tarımda %7,3 oranında küçülme meydana gelmiştir.

Sulama projelerinde teknik ve ekonomik olarak yüksek standartlar sağlayan modern kapalı sulama sistemlerinin uygulanması ile çiftçilere ve ülke ekonomisine önemli miktarda katkı sağlamaktadır. 

Üretim için sulu tarımın önemi tartışılamaz. Birim alandan sulu tarım ile sağlanan ürün miktarı, kuru koşulda sağlananın iki katından daha fazla olduğu bilindiğine göre, bunun için su depolanması ve uygun sulama yönteminin seçilmesi gerekir (FAO, 2000b).

Temel olarak 5 farklı sulama yöntemi vardır.

  1. 1. Yüzey sulama: Burada tüm bitki ekili alana suyun taşırılarak verilmesi.
  2. 2. Yağmurlama sulama: Suyun yağmuru canlandırarak üstten verilmesi.
  3. 3. Damla sulama: Suyun kök bölgesine damlalar halinde verilmesi.
  4. 4. Kök bölgesine yeraltından su verilmesi: Gözenekli tüplerin veya boruların kök bölgesine uygun derinliğe yerleştirilerek su verilmesi.
  5. 5. Yeraltı (taban) suyu ile sulama: Taban suyunun kök bölgesinde uygun seviyeye ve yeterli şekilde yükseltilerek verilmesi.

Bunlardan ilk ikisi klasik sulama yöntemi olarak bilinir. Klasik sulama yöntemleri toprağın sıkışması, tuzluluğun meydana gelmesi, üretim maliyetinin artması, her yıl %1-2 sulanan arazilerin elden çıkması gibi olumsuz nedenlerden dolayı cazibesini kaybetmektedir. Bunlara ek olarak bunların sulama etkinlikleri de düşüktür. Bunlara rağmen yüzey sulama sistemlerinin daha uzun yıllar kullanılacağı da varsayılmaktadır (FAO, 2000a; Seckler ve ark.; Suzuki, 2001).

Damlama ve yeraltı sulama sistemleri dar bölge sulamasıdır. Bu sistemlerle su en etkin şekilde maksimize edilerek kullanılır. Bu yöntemlerin yaygınlaşması için ekonomik önlemlerin alınması gerekir.

Damlama sulama dar alanı ıslatması ve bugünkü imkânlara göre küçük alanlarda kullanılabilmesi nedeniyle bu yazıda dar alan sulaması olarak adlandırıldı. Teşvikler olursa, üreticiler su tasarrufu sağlayan teknolojik sistemlere adapte olabilmektedir. Özellikle damla sulama sistemi suyu doğrudan kök bölgesine vererek üretimin artışını ve su tasarrufunu sağlar.

Damlama sulama küçük arazi parçalarına uygulanır. Kendine özgü sistem parçaları vardır. Yağmurlama ve damlama sulama sistemi, karık sulama sistemine kıyasla, sırayla %30 ve %60 su tasarrufu sağlar.

Su tasarrufu sağlamada en etkin yollardan birisi olarak sulama etkinliğinin artırılması gösterilmektedir. Bunun için klasik 6 öneri aşağıdaki biçimde verilebilir.

Sulama işletmelerinin performans göstergelerinin tespitinde; sulama oranları ve sulama randımanları incelenmektedir. DSİ sulamalarında uzun yıllar ortalaması sulama oranı %65, sulama randımanı ise %45 olmuştur.

Tablo 2. Sulama oranlarının düşük olmasının nedenleri

Nedenler

Oran (%)

Sosyal ve ekonomik sebepler

27

Yağışların yeterli olması veya çiftçilerin yağışı yeterli görmesi

27

Nadasa bırakma

14

Sulama tesisleri yetersizliği

6

Su kaynağının yetersizliği

5

Tarım alanlarının yerleşim, sanayi ve turizm alanına dönüşmesi vb.

5

Sulanmayan çayır-mera alanı

5

Topografya yetersizliği

3

Bakım onarım yetersizliği

2

Tuzluluk ve sodyumluluk

2

Taban suyu yüksekliği

1

Diğer Nedenler

3