Nasıl çözeriz?

Her şey dâhil sistemine son verip eskisi gibi yarım pansiyona dönülmelidir. “Akşam yemeği otelde çok güzelmiş” cümlesini söylettirerek gerçekten kaliteli zeytinyağından en güzel et ve sebzelerle yemekler yapılmalıdır. Müşteri bunun bedelini ödeyecektir. Şimdiki gibi akşamdan kalan pilavı sabaha pirinç çorbasına çevirmek hiç de hoş değildir. Belki otellerde alınmayan yemekler dökülmüyor ama kalitesiz olduğu için beğenilmemektedir. Alınıp dökülen çok yemek olmaktadır. Akşam yemeklerinde otelde yemek yemeyen kişi ya da kişiler o şehrin içinde bulunan diğer lokantalara yöneleceklerdir. Sonuç kazan-kazan olacaktır. Yerel yemekler unutulmayacak, o şehre gelenler yerelde de yemek yiyerek kültür alışverişinde de bulunacaklardır. 

Yemekte rekabetin olduğu yerde sebze ve meyvede de rekabet olacak; bu da tarla, bahçe ve seraya yansıyacaktır. Lezzet ön plana çıkacaktır. Yerel lokantalar para kazanacak ve ekonomiye katkıda bulunacaklardır. Şunu unutmamak gerekir. AVM’ler çoğaldıkça küçük esnaf sayısı azalmıştır. Her şey dâhil oteller de turizm sektörünün AVM’leri ise onlar da küçük esnafı bitirecektir. KOBİ’ler dünyada desteklenir çünkü küçük esnaf krizlere en dayanıklı sektördür. Rekabet kaliteyi doğuracak böylece küçük esnaf da müşteri kapmak için kendine sektörde yer açmak için kalitesini arttırmak zorunda kalacaktır. Büyükler de dışarıyı beslemek zorundadır. Hepimiz aynı gemideyiz. Artık büyük balık küçük balığı yemesin.