5 BİN YILLIK HİKAYE

Çay bundan 80 sene önce gelmiş ülkemize. Bu mis kokulu yeşil yaprağın keyfe dönüşmesi hiç de zor olmamış. Dünyada sudan sonra en fazla içilen ve içme alışkanlığı yıllar geçtikçe daha da artan bir içecek olan çay bitkisi 5 bin yıllık bir geçmişe sahip. 

 

Uzakdoğu kökenli olduğu, Çin’den tüm dünyaya yayıldığı biliniyor ama bu ülkede ilk olarak nasıl fark edildiğine dair rivayet muhtelif. Bir efsaneye göre, büyük Çin İmparatoru Shen Nung’ın (M.Ö. 2737) hizmetlilerinden biri bahçede su kaynatırken bir yaprak kaynayan suyun içine düşüyor. Suyun bu yeni bitkiyle birlikte yaydığı kokudan etkilenen imparator, tadına da bakınca çay o gün bugündür insanoğlunun vazgeçilmez tutkularından biri haline geliyor.

 

M.S. 8. yüzyılın sonlarında Çinli düşünür Lu Yu, “Çay Kitabı” adıyla üretiminden tüketimine çay hakkındaki ilk geniş çaplı araştırmayı hazırlıyor. Çayın daha geniş bir şekilde tanınmasına destek sunan bu çalışmanın üzerinden tam 9 yüzyıl geçiyor ve 17. yüzyılda Avrupa bu gizemli tat ile tanışıyor. İngilizler, sağlık ve zindeliğin sunulduğu bu sıcak içeceği o kadar çok benimsiyorlar ki, kısa zamanda onu bir yaşam tarzı haline getiriyorlar. İngilizlerin asil içeceği olan çay için çok özel tasarımlı porselen fincanlardan, sütlük, şekerlik ve demliklerden oluşan servis takımlarıyla sunuluyor. 

 

Çayın Türkiye’deki hikayesi ise 1787 tarihinde Japonya’dan getirilen çay tohumlarının ekilmesiyle başlıyor. Bursa civarında gerçekleşen ilk çay ekim çalışmaları, iklim şartlarının olumsuzluğu nedeniyle başarısız oluyor. Daha sonra ilk başarılı girişim, Prof. Ali Rıza Erteş’in 1919 yılındaki bilimsel denemeleri onucunda 1924 yılında Zihni Derin tarafından Rize’nin Müftü Mahallesi’ndeki bir bahçede 20 kilo mahsul elde edilmesiyle başlıyor. 16 Şubat 1924 tarihinde Rize’de çay yetiştirilmesi için meclisten onay alıyor ve günümüz çay üretiminin temelleri bu şekilde atılıyor. 

Türkiye’nin çayına kavuştuğu bu son 84 yıllık kesite baktığımızda bazı önemli tarihler çıkıyor karşımıza: Rize’de gerçekleşen ilk elle üretim 1937, ilk imalat atölyesi 1939, ilk imalat fabrikası 1947, ithalat yasağı kanunu 1963, çayın özel sektöre açılması 1985 ve çayda ikinci hayat projesi 2005. Dünyayla kıyasladığımızda, geç bir buluşma olmasına rağmen, Türk insanının, çayı geliştirerek günün her saatine, her mekanına hızla taşıdığını görüyoruz. Bugün, araştırmalara bakılırsa Türkiye’de halkın yaklaşık yüzde 99’unun her gün çay tükettiği tahmin ediliyor. Türkiye üretimde de, ülke toplamı ve kişi başına düşen tüketimde de ilk sıralarda yer alıyor. Türk kahvesi gibi Türk çayı da demleme şekli, sunumu, içimiyle kendi özgü bir ritüel. Ferah çaylarınız olsun.