TÜRKİYE'DE DOMATES

Domatesin Türkiye’ye ilk gelişi 18. yüzyılın sonlarına dayanmakta. 20. yüzyılın ilk yarısında yalnız bahçelerde ve aile tüketimi için yetiştirilen domates son 40 yılda değerini buldu. 1970’te 2 milyon ton olan üretim, 1985’te 4 milyon tona çıktı. Hızla artan  üretim sayesinde bugün dünya domates üretiminde 3. sıraya kadar tırmandık ülke olarak. Bugün Türkiye, yılda yüzde 125.5 milyon tonu bulan dünya domates üretiminde 9.9 milyon tonluk üretimi ile 3. sırada yer alıyor.  İlk sırada 32.5 milyon tonluk üretim ile Çin, 2. sırada ise 11.3 milyon tonla ABD var. Geçmiş yıllarda taban fiyatı belirlenmeyen, tarımın genel teşvikleri dışında fazladan bir destek alamayan domates üreticilerinin bu başarılarını takdir etmemek elde değil.

Tarla ve bahçe üretiminin yaygın olduğu dönemlerde yalnız yaz aylarında pazara çıkan domates, örtü altı (sera) üretim sayesinde artık her mevsimde bulunabiliyor. Bir bölümü modern, bir bölümü de basit olan seralarda yetiştirilen domatesler günümüzde sofralık domates ürününün yüzde 40’ını karşılamakta. Yaz ayları daha kısa geçen bazı bölgelerde üretilen ve sonbaharda üretilen domatesler ise hallerde daha yüksek fiyatlarla alıcı buluyor.

Buraya kadar size domatesle ilgili genel bilgileri vermeye çalıştım.

Şimdi domatesin içerisinde bulunan likopen ve sağlığımız üzerindeki etkilerinden bahsetmek istiyorum.

Likopen sebze ve meyvelerde doğal alarak bulunan karoten familyasına ait bir pigmenttir. Likopen vucut tarafından absorbe edilen bir antioksidan olup zarar görmüş hücreleri onarmaya yardımcı olur. Antiokzidanlar kansere sebebiyet verebilecek DNA oksidasyonuyla savaşan bir bileşimdir. Kandaki likopen miktarı arttıkça, okside edilmiş bileşiklerde azalma görülür. Harvard Üniversitesi’nde yapılan çalışmalar  göstermiştir ki bu madde sayesinde vücudunuzun kansere olan direnci artar. 

Likopenin iyi geldiği, koruduğu ve riski azalttığı bilinen hastalıklar ise şöyledir;

Akciğer kanseri, Prostat kanseri, Alzheimer, Kolon kanseri, ağız Kanseri,  pankreas ve yutak kanseri 

Göğüs kanseri; Kadın sağlığını en çok tehdit eden hastalıktır

Rahim kanseri;Likopen içindeki yüksek serum seviyeleri sayesinde sizi rahim kanserinden korur ve riski azaltır.

Endometrial kanseri;Bu kanser türünde likopenin etkisi ise; kanserli  hücrelerin çoğalmasını engelleyerek hastalığının seyrini yavaşlatır ve hastalığa yakalanma riskini azaltır

Kalp ve damar hastalıkları; Likopen, zararlı kolesterolün damarların duvarlarında birikmesini ve tıkayıcı plakalar oluşturmasını önler

Cilt yaşlanması ve Astım: Likopenin özellikle de kadın cildini koruduğu çeşitli araştırmalarda görülmüştür. Domates ve domates ürünlerinde bulunan yoğun C vitamini sayesinde ise astım nöbetlerinin sıklığı ve yoğunluğu azalttığını biliniyor.