Ululsararası Urla Enginar Festivali Bir Festivalden Daha Fazlası!
Ege sofralarının vazgeçilmezi enginar, henüz çiçeğini açmamış bir tomurcuktur.
Ege sofralarının vazgeçilmezi enginar, henüz çiçeğini açmamış bir tomurcuktur. Zeus’un Zinari adasında görüp çok beğendiği Cynara adında bir güzel bir kızın efsanesidir enginar. Olympos’tan izinsiz çıkıp Zeus tarafından cezalandırılınca yeryüzüne heybetli duruşu ile çiçek olarak gönderilmiştir. Bizler evcil halini enginar, yabani halini de deve dikeni ya da kenger olarak biliriz. İtalya’da Roma usulü enginardan Fatih Sultan Mehmed’in kıymetli enginar turşusuna kadar çeşit çeşit maceralar yaşamıştır enginar. Günümüze uzanan serüvenine atası kengerden 1300’lü yıllarda ayrılarak devam etmiştir. Evcilleştikten sonra değişik bölgelere dağılan enginar kendine has özellikler geliştirmiştir. Dünyadaki çeşitliliğine bakacak olursak büyük yeşil, orta yeşil, mor orta ölçek, Spinoso sardo, Blanca de Tudela ve dikenli gibi türlerini gözlemleriz. Ülkemizde ise İstanbul ve Bura yöresinde yetiştirilen Bayrampaşa enginarı en çok bilinen türüdür. Ege kıyılarına doğru inersek sakız enginarı özellikle Yarımada İzmir’de sıklıkla görülmektedir.
İzmir’de büyüyenler bilirler; Urla iskeleye giden ağaçlı yolda ailemiz arabanın kontağını kapatıp hem yol kenarındaki enginar bahçelerine uğrarlardı. Kısa bir sohbetin ardından, enginar çiftçisi büyük bir özen ve zevkle enginarları kesip arabanın bagajına yerleştirirlerdi. Sonrasında ise annelerimizin meşhur enginar dolmasını yapışını izleyip sofralarımızda her bir yaprağını teker teker sıyırıp iç malzemesini de kaşıklaya kaşıklaya yerdik. Şimdi değişen nedir diye soracak olursanız artık bu zevkli serüven sadece bizlerin değil herkesin tatmak ve yaşamak istemesidir. Sakız enginar herkesin hayatında nasıl yerini almaya başlamıştır sorusunun cevabı ise kısaca “Uluslararası Urla Enginar Festivali”dir.
Kırsal kalkınmayı turizmle birleştiren yarımada stratejik kalkınma planı gastronomiye de yer vererek gastronomi turizmini şekillenmesine ön ayak olmuştur. 2015 yılında ilki gerçekleştirilen Uluslararası Urla Enginar Festivali, İzmir Ekonomi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünün (o dönemdeki adıyla Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü) hazırlayıp sunduğu festival projesinin İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün aracılığı ile Başbakanlık tanıtım fonundan destek alması ile başlamıştır. Bu hazırlığın öncesinde Urla Belediyesi’nin böyle bir festivale ev sahipliği yapmak istemesini göz arda etmemek lazım. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası festival süresince gerçekleştirilen tüm organizasyonlarda desteklerini esirgememişlerdir. Urla ilçesinde yer alan çitçilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, okullarımız ve halkımızın iştiraki ile festival şekillenmiş Shining Star Awards yarışmasında 2016 yılında en iyi festival dalında “Türkiye’nin En Başarılı Festivali” ödülüne layık görülmüştür. Festival, sadece destinasyon markalaşmasına katkıda bulunmayıp 2018 yılında İzmir Ticaret Borsasının çalışması ile sakız enginarının coğrafik işaret almasına da ön ayak olmuştur.
2020 yılında 6.sı gerçekleşecek olan Uluslararası Urla Enginar Festivali artık bir festivalden fazlasıdır! Festival bir marka bir destinasyon ürünü olmaktan öteye geçerek 12 iyon kentinden biri olan Urla’da gastronomik hareketlilik başlatmıştır. 2500 yıl öncesine dayanan Klezomenai zeytinyağı işliği ile Urla zeytin rotasına, binlerce yıl öncesine dayanan şarap amforlarının keşfi ile Urla Bağ Yolu günümüzde sahip olduğumuz asırlık lezzetlerdir. Mübadele yıllarında, dünyada sadece üç tane bulunan ve anakaraya ilk geçiş noktasını üstlenen Urla Karantina Adası göçmelerin ilk durağı olma özelliğine sahiptir. Bu noktadan geçerek Urla’ya yerleşen göçmenler, Urla’nın her mahallesinde ve köyünde kendine özgü yerel mutfak kültürlerini yaşatmıştır. Akdeniz ikliminin doğaya eşsiz bir şekilde yeşilin her bir tonuna boyadığına şahit olurken denizin dalgaları ile beraber Girit mutfağından Tahtacılara Yörük mutfağından Boşnaklara uzanan lezzet turunun adeta merkezi gibidir Urla. Geleneksel mutfak kültürlerini deneyimleme imkânı bulduğunuz gibi son yıllarda genç nesil şeflerin bu eşsiz yörede sundukları eşsiz tasarım ve stilleri içeren servisleri ile de mutfak kültürünü daha da farklı deneyimlemenize olanak sağlamaktadır.
Filozof J.A. Brillat-Savarin 1826 yılında “Bana ne yediğini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” derken kimliğimizin yemekler üzerinden nasıl oluştuğunu dile getirmiştir. Biz de diyoruz ki “Urla, yoluna sakız enginarı ile başladı şimdi ise asırlık lezzetlere eşlik eden efsanelerle birlikte birden fazla kültürü deneyimleme şansını size her mevsim sunuyor. Gelin sizde bizi tanıyın kim olduğumuzu anlatın”.
17-18-19 Nisan 2020 6. Uluslararası Urla Enginar Festivali
Tüm kalbiyle sizi çağırıyor.