Dünya’da ve Türkiye’de Hayvansal Protein Talebinin Artması

Hayvansal gıdaların artışı insanların gelir seviyesinin artmasıyla doğru orantıda ilerlemektedir. Türkiye gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında, toplam protein üretiminde hayvansal protein üretiminin payının düşük kaldığı görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde günlük protein ihtiyacının yarısından fazlası temelde kırmızı et, beyaz et, süt ve yumurtadan oluşan hayvansal kökenli besin maddelerinden temin edilirken, ülkemizde günlük tüketilen protein miktarının 3/4’ü bitkisel gıdalardan sağlanmaktadır. 

60’lı yıllardan itibaren, küresel ekonomik gelişmeyle birlikte, hayvansal gıdaların tüketimi diğer gıda ürünlerine oranla çok daha büyük bir artış göstermiştir. Son yarım yüzyılda, gelişmiş ülkelerde süt tüketimi 4’e, et ve balık tüketimi 3’e, yumurta tüketimi ise 5’e katlanmıştır. Asya ve Afrika ülkeleri günlük besin ihtiyaçlarının yarısından fazlasını tahıl ağırlıklı ürünlerden almaktadır. Ancak görünen o ki bu açık giderek hızlı bir şekilde kapanmaktadır. Başta et ve süt ürünleri olmak üzere proteinli mamullerin tüketiminin artmasının, gelişmekte olan ülkelerin refah seviyelerinin artmasının doğal bir sonucu olduğu gözlemlenmektedir. FAO'nun öngörülerine göre 2050 yılında, et ve süt ürünleri tüketimi gelişmiş ülkelerde bugüne oranla ortalama %200 artacaktır. 

AB ülkelerinin her birinde, et tüketiminde farklı oranlar söz konusudur. Genel ortalama senede kişi başına 81 kg’dır. Ancak G. Kıbrıs, Portekiz, İspanya, Almanya gibi ülkelerin et tüketimi kişi başına senelik 100 kg’ın üzerindedir. Diğer taraftan, Romanya, Bulgaristan, Letonya, Slovakya gibi AB’nin yeni üyelerinde et tüketimi senede kişi başına yıllık 60 kg’ın altındadır. Ancak bu tüketimin önemli bir kısmı domuz etinden gelir.  

Sığır etinin kişi başına yıllık tüketimine baktığımızda, en büyük tüketici ülkeler: ABD (37 kg), Brezilya (38 kg), Arjantin (52 kg), Avustralya (34 kg), Yeni Zelanda (25 kg), Rusya (17 kg) olarak belirtilebilir. Kişi başına senelik dana eti tüketiminde Çin’in (4 kg) ve Hindistan’ın (2 kg) nüfuslarına oranla ne kadar az et tükettiklerine baktığımızda, önümüzdeki yıllarda önemli bir kırmızı et ihtiyacının doğacağı daha iyi anlaşılacaktır. Örneğin, Çin son 25 senede, et tüketimini dörde, yumurta ve süt tüketimi ise ona katlamıştır.