DOLAYLI OLARAK ETKİLİ ÖNLEMLER

Çeşit Seçimi

Çeşit seçimi özellikle kış donlarının risk oluşturacağı bölgelerde çok önemlidir. Çünkü dona dayanıklılık derecesi çeşitlere göre farklılık gösterebilmektedir. Bu durum ise asmanın dokularında yer alan amino asitler, şekerler, lipitler vb. gibi maddelerin varlığına ve yoğunluğuna göre değişebilmektedir. Dokularında şeker içeren çeşitler, aynı oranda nişasta içerenlere göre dona daha dayanıklı olduğu belirlenmiş, dona dayanıklı olduğu bilinen çeşitlerde sonbahar ve kış aylarında bu maddelerin hücrede artış gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca geç süren çeşitlerin seçimi kritik ekolojilerde geç don riskini azaltmaktadır. 

Lokasyon Seçimi

Tüm tarımsal faaliyetler için söz konusu olabileceği gibi, bağ tesis edilecek yerlerin seçiminde don riski taşıyan lokasyonların tercih edilmemesi alınacak önlemlerin başında gelmektedir. Bu konuyla ilgili olarak bağcılık yapılacak olan yerin iklimsel durumu, meydana gelebilecek don boşlukları (frost hollows) veya don çukurlarına (frost pockets) dikkat edilmelidir. Don boşluk veya çukurları değişebilen yükseklik seviyelerinde meydana gelebilmekte, rüzgâr akımlarından korunan ve dolayısıyla da hava hareketinin minumum olan küçük vadiler olarak tanımlanmaktadır. Riskli olan bu alanlarda yetiştiricilik yapılmamalıdır. 

Don riskine karşı alınabilecek önlemlerin içerisinde bağların meyilli alanlara kurulması tercih edilmeli böylece soğuk hava akımının eğim yönünde aşağılara doğru yönelmesi sonucu hava akışının sağlanması gerekmektedir. Aynı zamanda etkili sıcaklık toplamının yeterli olduğu bölgelerde bağlar kuzeye meyilli arazilere kurulduğunda ilkbaharda tomurcuklar daha geç süreceğinden meydana gelen geç donların atlatılma olasılığı yükselecektir. 

Uygun Terbiye Sistemlerinin Oluşturulması

Terbiye sistemlerinin oluşturulmasında don riski taşıyan bölgelerde tesis edilen bağlarda, asma gövdesinin toprak seviyesinden yüksekliği göz ününde bulundurulmalıdır. Dondan korunmanın başında yörede etkin don tavanının yüksekliğini belirleyip asmanın taç yüksekliğinin bunun üstüne çıkarılmasıyla yüksek gövdeli terbiye sistemlerin uygulanması olumlu sonuçlar vermektedir. Bu sayede asmanın genç ve taze sürgün sistemi soğuk hava tabakasının üzerinde yer almış olur. Bu amaçla geç don tehlikesi olan yörelerde en uygun gövde yüksekliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Serin iklimin hakim olduğu bölgelerde sınırlı gelişme durumu dikkate alınarak, 80-100 cm’lik gövde yüksekliği önerilebilmektedir. 

Budama Zamanının Belirlenmesi

Mevcut hava koşulları ve fenolojik dönemler dikkate alındığında, kış budamasının geç yapılması ilkbaharda meydana gelebilecek donların zararını azaltabilmektedir. Kış budaması ne kadar geç yapılırsa, kış gözlerinin de o kadar geç süreceği bilinmektedir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken bir husus ise; budamada ne kadar geç kalınırsa (kış gözlerinin kabarmasından hemen önce) budama esnasında bir yaşlı dalların kesim yerlerinde kanama (ağlama)’lar meydana gelmektedir. Kanama başladığı mevsimde budanan asmaların erken budanan asmalardan ortalama 5-6 gün daha geç uyandığı belirlenmiştir. Bir yaşlı çubuğun gözlerinde kabarma başladığı zaman yapılan budama ise erken budanan asmalara göre bırakılan gözler 7-10 gün geç uyanmaktadır.

Toprak Yüzeyinde Bitki Bulundurmama

Radyasyon donlarının meydana gelmesi durumunda don etkisinin azaltılması için toprak yüzeyinde bitki bulundurmama dikkat edilmesi gereken hususlardan biridir. Topraktan ve bitki yüzeylerinden oluşan radyasyon sonucunda sıcaklık düşmektedir. Yüzeylerin (toprak, bitki vb. gibi) soğuması, yüzeyin ısı iletim katsayısına bağlı olmakta, derinlerden iletilen sıcaklığın toprak yüzeyine ulaşmasında etkili olmaktadır. Don tehlikesinin olduğu günlerde toprak işlenmemelidir. İşlenmiş topraklar yüzeyde adeta bir yalıtkan tabaka meydana getirdiğinden, derinlerden gelen sıcaklık yüzeye ulaşmamakta ve böylece işlenmiş toprak yüzeyi, işlenmemiş toprağa göre daha soğuk olmaktadır. Bu yüzeye değen hava ise daha kısa sürede soğumaktadır.