Siyah Bacak Hastalığı (Black Foot Disease)

Dünyadaki tüm üzüm üretim bölgelerinde yaygın olarak bulunduğu,  son yıllarda genç bağlarda hastalık oranının önemli oranda artış gösterdiği ve geriye doğru ölümlere neden olduğu bildirilmiştir ( Petit and Gubler 2005; Eskalen et al., 2007). 

Hastalık, İtalya,  Kaliforniya, Portekiz, Güney Afrika, Yeni Zelanda, Avustralya, Şili ve İspanya gibi belli başlı bağ bölgeleri ile Lübnan, İran, Uruguay ve Kanada gibi az tanınan bağ bölgelerinde de tanımlanmıştır. Siyah bacak hastalığı etmenlerinden, Cylindrocarpon macrodidymum (Özben ve ark., 2012), Campylocarpon fasciculare (Akgül ve ark., 2014) ile genç bağlardan izole edilmiş Ilyonectria liriodendri yakın zamanda ülkemizden rapor edilmiş ve tanılanmıştır (Savaş ve ark., 2015).

Hastalığın ana bulaşma yollu üretim materyali, bulaşık topraktır. Özellikle hastalıkla bulaşık olan anaçlar hastalığın önemli yayılma yollarından birisidir. Sağlıklı olan üretim materyallerine üretim işlemleri sırasında da hastalık bulaşabilir ve hastalanan fidanlarla taşınabilir. Bulaşık olan fidanlık ve anaçlık toprağının hastalığın yayılmasında etkili olduğu, hatta fidan üretimi sırasında kalem ya da anaç üzerinde oluşan yaralarla temas haline geçen bulaşık toprağın hastalık oluşumunda etkili olduğu da saptanmıştır (Hallen et al., 2004; Úrbez-Torres et al., 2009). Anaçların taç kısmında ya da kökler üzerinde oluşacak yaralar ve doğal açıklıklar yoluyla siyah bacak hastalığı bulaşmaktadır.

Siyah bacak hastalığı, 8 yaşın altındaki genç bağları etkilemekte, hastalığın belirtileri yan kök ve kökün hacminde azalma ile birlikte içe çökmüş (odun dokuya batık) kahverengi lekeler görülebilmektedir. Ana kök ve yan köklerde J şeklinde kıvrılma,  Asmaların toprak üstünde kalan kısımlarında hastalığın belirtileri ise ilkbaharda gözlerin geç uyanması, zayıf gelişme ve sürgünlerde durgunluk ile birlikte boğum arası uzunluğun kısalması, yapraklarda sararmalar ve ileri aşamada geriye doğru ölüm olarak görülmektedir (Şekil 1).

 

Bu tür asmalar ya gelişme sezonu boyunca ya da kışı takip eden sürede kuruyarak ölmektedir (Alániz et al., 2007; Halleen et al., 2006). Siyah Karabacak hastalığı fungusları, genellikle diğer gövde hastalığı etmenleri ile birlikte bulunabilmektedir ve belirtilerin şiddetli görülmesine neden olmaktadırlar. Siyah bacak hastalığı etmenleri zor koşullara dayanıklı yapılar ürettikleri için uzun süre toprakta canlı kalabilen toprak patojenidirler (Bleach et al., 2013).

Siyah Bacak hastalığının maalesef ilaçlı mücadelesi bulunmamaktadır. Hastalıkla mücadelede kültürel işlemlere önem vermek ve asmaları sağlıklı yetiştirmek çok önemlidir. Fidanlıklarda ve yeni tesis edilen bağlarda; çevresel faktörler, besin maddesi yetersizliği, zayıf drenaj, toprak sıkışması, yanlış dikim, toprak işleme sıklığı ve genç asmalarda fazla ürün yükü gibi stres koşulları hastalığın gelişiminde, ilerlemesinde etkili faktörlerdir. Hastalığın belirtisi özellikle sıcaklıkların arttığı yaz aylarında gözlemlenmektedir. Hastalıktan korunabilmek için koruyucu önlemler alınmalıdır;